kapat

Pazar Eki
03.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
Bir kış vakti yaz biraları
Havalar kar kıyamet ama, biracılar nedense yazın daha iyi gidecek iki birayı bugünlerde piyasaya sürdüler...

Hiç yazın sıcak şarap içmeyi düşündünüz mü? Düşünmediniz tabii... Neredeyse kaynar sıcaklıktaki, dumanı tüten tarçınlı ve karabiberli kırmızı şarap en çok soğuk kış aylarında, Uludağ gibi karlı yerlerde gider çünkü. Ve oralarda içilir... Keza oralarda da bol buzlu Malibu içmek aklınıza gelmez. O da yaz atmosferinin içkisidir çünkü.

Ama anlaşılan biracılarımız pek öyle düşünmüyorlar ki tipik iki yaz birasını şu karakış günlerinde piyasaya sürdüler. Tuborg'u üreten Yaşar Holding'in yerli markası Troy'un "Light"ını satışa sundu; en büyük içki ithalatçılarından Adco da Meksika'nın ünlü biralarından "Sol"ü ithal etti. Böylece kışa girerken nurtopu gibi iki yaz biramız oldu...

Yeni biraların biri hakiki Meksika birası, diğeri de onun tarzında pazarlanan bir Türk birası. Peki niye illa da Meksika? Meksikalılar birada çok mu iddialı?

Birayı lezzeti için içenlere sorarsanız -ki ben de bunlardan biriyim- şeffaf şişede satılan Meksika biraları için pek de övücü sözler söylemeyeceklerdir. Hatta bunları "Su katılmış bira gibi" diyenler bile çıkacaktır. Ama bu, Meksika biraları fenomenini de ortadan kaldırmıyor tabii... Bu aşırı sıcak ülkenin kavurucu yaz günlerinde meşrubat gibi içilen biraları, 80'li yıllarda önce Amerika'da, sonra dünyada çok tutuldu. Özellikle diskolarda eğlenen gençler, bu şeffaf biraları şişeden içerek serinliyorlar, hem de barmenlerle, bardaklarla filan uğraşmıyorlardı. Şişeyi bardan alıyor, bir elde şişe, bir yandan da dans ediyorlardı. Biraların tadının hafif oluşu da ayrıca hoşa gitti.

CORONA İLE BAŞLADI
Bu biraların en ünlülerinden Corona da birkaç yıl önce ithal edilerek Türkiye'yi bu modayla tanıştırdı. Son birkaç yıldır yaz aylarında açık hava diskolarında, plaj barlarında, plaj voleybolu turnuvalarını izlerken, bu birayı yudumlamak "in". Corona'ya rakip gelen Sol de, aynı tarzda bir bira. Şeffaf şişede, hafif içimli... Troy'un "light"ı da bu tür biraların tutkunlarını hedefleyen bir bira. Yüzde üç alkollü olduğu için biraz daha hafif, kalorisi biraz daha az, yumuşak içimli bir bira bu. Çevrilerek açılan kapağı da kolayca açılıvermesini sağlıyor.

Bu tür biraların meraklılarından olmadığımdan, bir görev olarak bu yeni ürünleri duyuruyorum. Ama bir yandan da merak etmeden duramıyorum:

Yerli üreticiler, biraseverler arasında "gümbür gümbür, tok, damak dolduran" biraların da tiryakileri olduğunu ne zaman farkedecekler? Meksika biralarının benzerlerini üretirken, bir yandan da Çek Pilsen'leri, İngiliz Ale'leri, İrlanda Stout'ları gibi biralar yapmaya ne zaman girişecekler?


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır