Gazetelerin eklerinde yazan kadın yazarlar hakkında söylentiler hızla yayılıyor. Bu arada kadınlar da boş durmuyor. Kendilerine laf atanlara kendi üsluplarınca hadlerini bildiriyor. Olayın nereden ateş aldığını az çok gazete okuyorsanız biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız son 10 gün içinde yayınlanan Emin Çölaşan ve Ayşe Arman yazılarına bir göz atın. Bizim amacımız onların niye kapıştığını tekrarlamak değil. Amacımız bilmeyenler için gazete eklerinde yazan kadın yazarları tanıtmak. Bilenlerin ise daha yakından tanımasını sağlamak. Ne de olsa Melodi de bir ek öyle değil mi?

Kendi gazetemizden başlayalım. Sabah Cumartesi ve Sabah Pazar ekinin topu topu iki tane kadın yazarı var. Bunun muhabir kadrosunun tamamının kadın olmasıyla bir alâkası var mı, orası meçhul.

İlk ve diğerine oranla eski isim Ayşegül Aldinç. Aynı zamanda şarkıcı, aynı zamanda oyuncu olan Aldinç yazı yazmayı her zaman ayrı bir yere koydu. "Ben konuştuğum gibi yazıyorum, hafta da iki defa yazılarım yayınlanıyor ama ben sürekli yazıyorum. Yani sabah kalk, dişini fırçala ondan sonra otur yaz değil," diyor. Ayşegül Aldinç çok iddialı olan, kusursuzmuş gibi görünen yazarlardan hazzetmiyor. Kendini kusursuz bulmuyor. Yazı yazarken okuyucuyu zorlamayan bir yazar Aldinç. Ama yine de onu anlamak her zaman kolay olmuyor.

Sabah Ekler'in en yeni kadın yazarının Mutlu Tönbekici. Daha topu topu üç yazı yazdı. Birinde neden pişkin olamadığı, diğerinde Güllü'nün dayak olayını, en sonuncusunda ise günümüz kadınlarının iltifata aç olduğunu sorguladı.

Geçelim Hürriyet'e. Hürriyet'in ve kadın yazarların en tanınmışı o. Yani Ayşe Arman. Kimileri seviyor kimileri yeriyor ama herkes onu okuyor. Köşesinde kocası Zafer'i anlatsa da, röportaj yaptığı kişiler hakkında kendi düşüncelerine bol bol yer verse de okunuyor

İkincisi Pakize Suda. O da şarkıcı yazarlardan. En iyi yanı ünlülerin çoğunu tanıyor olması. Show dünyası hakkındaki en birinci dedikodular onda. Yıllardır bu alemde olduğu için "Kadir (İnanır) gençken bana da asıldı" gibi yazılar da yazabiliyor. Okurlarının çoğu yazılarını çok sürükleyici ve eğlenceli buluyor. Büyük bir çoğunluk "miş-muş" adlı gazetelerde çıkan ilginç haberleri kendine göre yorumladığı köşesini beğeniyor.

Milliyet gazetesi uzun bir süredir hafta sonu eki çıkarmıyordu. Bu hafta ilk sayılarını çıkardılar. Bu eklerde de kadın yazarlar var. İlk isim Ece Temelkuran. Ece Temelkuran'ı geçmişte Yeni Binyıl gazetesinden tanıyoruz. Gündemdeki her olaya kızan üslubuyla dikkat çekiyor. Milliyet Haftasonu eklerinin diğer bir kadın yazarı Radikal gazetesinden tanıdığımız Mine G. Kırıkkanat. İlk yazısının konusu şarabın diniydi. Her konuda yazı yazanlardan Mine G. Kırıkkanat. Yani bir türlü köşesine sığmıyor. Ağzına gelen "küt" diye söylüyor. Hiç sakınmıyor.

Radikal'in eki İki'nin en tanınmış kadın yazarı yıllarını sinema yazılarına vermiş Sevin Okyay. Okyay'ın, sessiz sakin görünen bir yapısı var. Ama sadece görünüşte öyle... Eleştireceği konuda lafını hiç sakınmıyor. Ama yine de o gülen yüzlü beyaz saçlı fotoğrafıyla herkes onu çok seviyor.

Sözünü edeceğimiz son kadın yazarı biz şarkıcı olarak tanıdık. Sonra bir kitap yazdı. Şimdi Yenibinyıl'ın Pazar ekinde yazıyor. Yazıları kısa hikâyeleri andırıyor. Gündemle ya da başkalarıyla pek ilgili değil. Umay Umay kendi dünyasını yazıyor.