kapat

28.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
MİT'ten "engel değiliz" mesajı
Öğle saatlerinde gelen telefon davetleri, Pazar günü akşama doğru dört gazeteciyi MİT karargahında topladı.

MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun tarafından resmi konutuna yapılan davete şu isimler çağrılıydı: SABAH Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, Hürriyet Ankara Temsilcisi Sedat Ergin, Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve Star Ankara Temsilcisi Esen Ünür.

Konuyu az çok tahmin edebiliyorduk. MİT'in iki numaralı ismi ve Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay'ın Washington'daki Türkiye Büyükelçiliğine Hukuk Müşaviri olarak atanması Ankara'da çeşitli söylentilere yol açmıştı. Atasagun muhtemelen bu konudaki sis perdesini kaldırmak istiyordu.

İlk sürpriz bizleri kapıda karşıladı. Ekim ayında MİT bünyesinde yapılan bir değişiklikle Basın Müşavirliği'ne getirilen Cem Koca ve Mikdat Alpay da oradaydı. Üst kattan gelen Latin müziği eşliğinde üç saat kadar süren sohbet başladı.

İkinci ve daha büyük sürpriz ise sohbetin ortalarına doğru geldi. Atasagun ve Alpay'ın birbirinden önemli açıklamaları başlayınca "Bunları size atfen yazabilir miyiz?" diye sorma gereği duyduk.

Yanıt bir gizli servis başkanının ağzından pek duyulmadığı için şaşırtıcıydı: "İstediğiniz gibi kullanabilirsiniz." Ve bir iki noktada "güvenlik gerekçesiyle" yazılmaması rica edilen bölümler dışında ortaya okuduğunuz açıklamalar çıktı. Atasagun ve Alpay'ın, Washington kararnamesinin yanı sıra, PKK ve irtica ile mücadele ve Kürtçe TV konusunda söyledikleri yeterince açık.

Evet, Apo'yu getirenler de onlar olmuştu, asılmaması için hükümet nezdinde lobi yapanlar da.

Şimdi "Apo'yu nasıl kullanıyorsak, Kürtçe'yi de ülke çıkarları için kullanırız" diyen de onlar. "Cami cemaatini şeriatçılardan ayıralım, kaybediyoruz" uyarısında da onlar bulunuyor.

Peki neden?
Yanıtı ülke gündeminin sıkışıp kalmış olmasında gizli. Türkiye'nin sadece AB üyeliği için değil, aynı zamanda kendisi için de bazı radikal adımları atması gerekiyor. Ama siyasiler, biraz da "asker ne der, derin devlet ne der" endişeleriyle ilk adımı atmanın riskine girmiyorlar. İşte MİT, son açıklamalarıyla hem siyasilere, hem bütün topluma "engel ben değilim" mesajını veriyor. Atasagun ekliyor: "Bu konularda en liberal düşünenler askerler. Askerlerle yüzde yüze yakın aynı düşünüyoruz."

MURAT YETKİN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır