kapat

28.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
İki aylık ataletin faturası 3.1 milyar $
Merkez Bankası önce gecelik para vererek piyasanın sıkıntısını dindirmeye çalıştı. Yılbaşından beri sıkı sıkıya uyulan "borç para verme" hedefi delindi, piyasaya 1.5 katrilyona yakın likidite enjekte edildi.

Geçen hafta uygulanan bu önlem piyasanın sıkıntısını dirdiremedi. Olağanüstü miktarda döviz talebi geldi...

Dün de Merkez Bankası Hazine ile birlikte daha önce satılan tahvilleri geri satın alacağını duyurdu. Piyasanın sıkıntısını dindireceği tahmin edilen bu uygulama çerçevesinde Temmuz ve Ağustos 2001 vadeli iki tahvil için iki geri alım ihalesi açıldı. Piyasanın elindeki 410 trilyon liralık tahvil alındı, yerine TL verildi.

Bu geri alım ihalelerinde Hazine'nin payına 220 trilyon lira, Merkez Bankası'nın payına da 190 trilyon lira düştü.

Ama bu önlemin ardından döviz talebi yine dinmedi.

Geçen hafta 2.5 milyar doları aşkın döviz talebini karşılayan Merkez Bankası, dün de 630 milyon dolara yakın döviz satışı yaptı. Çarşamba tek günlük döviz talebi 1.5 milyar dolara kadar tırmandı. Perşembe yurtdışı piyasalar tatildi. Cuma günü 700 milyon dolar satıldı. Dün de 630 milyon dolar gitti. Toplam 3.1 milyar doları aştı.

Yani geçen hafta piyasaya verilen 1.5 katrilyon da, dün verilen 410 trilyon da dövize gitti.

Duracak ama...
Bu döviz talebi eninde sonunda bitecek. Büyük kısmının yabancılardan geldiği belirtiliyor. Yabancıların Türkiye'deki portföyleri aşağı yukarı belli. Türk bankalarının da döviz alacak para miktarı sonsuz değil.

Bu hareketlilik dursa da, sıkıntının gecelik borç para verme limitinin artırılması veya geri alım ihalesi açılmasıyla dindirilemeyeceği görülüyor. "Şimdilik" 3.1 milyar doları harekete geçiren tedirginliği üç, beş gün önce ortaya atılan dedikodularla açıklamak da mümkün değil.

Sorun reformlar
Asıl sorunun kaynağından yurtdışının Türkiye'ye bakışının değişmesi yatıyor. Bu değişim de Ağustos sonundan itibaren başladı. Kamu bankalarının özelleştirilmesine ilişkin yasa üzerinde geçirilen boş zaman, IMF'nin bu nedenle 3. kredi dilimini ertelemesi, Dünya Bankası'nın daha önce yaptığı kurul toplantısını kaçırmamız, Türk Telekom satışında çok geç kalmamız gibi faktörler Türkiye'den soğumanın nedenlerini birer birer biriktirdi.

Limitler kesildi
Üstüne bir de kendi kendimizi vuracak dedikodular ortaya atılınca, yabancılar Türkiye'ye açtıkları kredi limitlerini daraltmaya başladı. Vadesi gelen aktiflerini dövize çevirip Türkiye'ye terketti. Bunun sonucu Türk bankalarında döviz sıkıntısı başgösterdi.

Borç bulamayan Merkez Bankası'nın kapısını çalıp döviz almaya başladı. Bu durum hala devam ediyor. Hem de gecelik faizlerin yüzde 100'lerde dolaşmasına rağmen...

Artık sıkıntı ve 3.1 milyar dolarlık döviz talebini dedikoduların yarattığı inancını bir tarafa bırakıp, yanlışı nerede yaptığımıza aramak gerekiyor.

NADİN TAŞCIOĞLU


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır