Bu açıklamaların ardından Ecevit ve Cem, Dışişleri bürokratlarıyla birlikte saat 14.30'da Başbakanlık Binası'nda 1 saat 45 dakika süren bir toplantı yaptılar. Bu toplantı ardından görüşme fırsatı bulduğumuz Ecevit ise, Kıbrıslı Rumlar'ın tam uzlaşma zeminine girmişken AB'den yüz bulmaları sayesinde yeniden uzlaşmaz tavıra girdiğine inanıyor. Başbakan Ecevit'in sorularımıza yanıtları şöyle:
- Kıbrıs sorununda AB'nin de devreye girmesiyle gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Biz başından beri, aracılı görüşmelerden bir sonuç çıkacağından umutlu değildik. Yaklaşık bir yıldır süren bu görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağı artık belli oldu. Sayın Denktaş'ın Türk toplumu eşit bir taraf olarak görülmedikçe görüşmelere katılmama kararını bu nedenle destekliyoruz.
- Bu destek, AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecini önce Kıbrıs, sonra da Ege ile ilişkilendirmesine bir yanıt mı?
- İsteyen istediği gibi yorumlayabilir. Bir devletin cumhurbaşkanını, Sayın Denktaş'ı, görüşmeler gerekçesiyle aylarca ülkesinden uzak tutuyorlar. Adeta ülkesi dışına hapsediyorlar. Burada AB baskısının da rolü var. Daha önce uzlaşma zeminine gelme eğilimine giren Rumlar, AB desteğini arkalarında gördükten sonra, bırakın konfederasyonu, federasyon fikrinin bile gerisine düşüp, "tek devlet, tek halk" sloganına dönüyorlar. AB desteğiyle uzlaşmaz bir tutum alıyorlar. AB yakamızı bıraksa, Kıbrıs sorunu daha rahat çözülür.