Hayat standardı vergisi kimlere uygulanmayacak?

Halk arasında, "Hayat Standardı Vergisi" olarak adlandırılan, hayat standardı esası önceki gün Meclis'te kabul edildi. Şimdi herkes, "Bana uygulanacak mı?" diye merak ediyor. Bazı gazete haberlerinde; otomobili ve birden fazla evi olanların da hayat standardı vergisi ödeyeceği yazılınca, kafalar iyice karıştı.

Dünkü Sabah'ta, hayat standardı esasının kimlere, ne şekilde uygulanacağını ve kaç lira vergi ödeneceğini tablolarıyla birlikte açıklamıştık. Bugün de, hayat standardı esasının, kimlere uygulanmayacağını yazacağız.

Ücret, kira ve faiz

Hayat standardı esasına, aşağıdaki kişiler tabi değiller.
1- Ücret Geliri Olanlar
Ücret geliri olanlar hayat standardı esasına tabi değil. Bunların otomobili ya da ikinci bir evi olması halinde de, hayat standardı vergisi alınmayacak. Her yıl olduğu gibi motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve çöp vergisini ödeyecekler.

2- Kira Geliri Olanlar
Gayrimenkulünü konut ya da işyeri olarak kiraya verenler, kaç milyar lira kira alırlarsa alsınlar, hayat standardı esasına tabi değiller. Her yıl olduğu gibi, kira gelirlerini beyan edip, gelir vergisini ödeyecekler.

3- Faiz, Repo, Temettü ve Kâr Payı
Mevduat faizi, devlet tahvili ya da hazine bonosu faizi, normal tahvil faizi, alacak faizi ve repo geliri olanlar, gelirlerinin tutarı ne olursa olsun hayat standardı esasına tabi değiller. Aynı şekilde, hissedarı olduğu anonim şirketten "temettü", limited şirketten de "kâr payı" geliri elde edenler, hayat standardı esasına tabi değiller.

4- Zirai Kazançlar
Zirai kazanç elde edenler de, hayat standardı esasına tabi değiller.

Anonim ve limited şirketler

Anonim şirketler ile limited şirketler de, hayat standardı esasına tabi değil. Yani bu şirketlere, zarar beyan ettiklerinde ya da düşük kazanç gösterdiklerinde, "Hayır, sen en az şu kadar kazanç üzerinden vergi ödeyeceksin" denilemeyecek.

Aynı şekilde, anonim ve limited şirket ortakları da, hayat standardı esasına tabi olmayacaklar.

Bize göre, bu noktada bir çelişki sözkonusu. Madem istikrar önlemleri nedeniyle, ek gelir yaratmak için, üç yıl süre ile hayat standardı esasına göre asgari bir gelirin vergisi isteniyordu o halde, anonim ve limited şirketler de, tıpkı İsrail'de olduğu gibi, asgari bir gelir tutarı üzerinden vergi ödemek zorunda tutulmalıydılar.

Bakkalın, kasabın, manavın, kuruyemişçinin, tamircinin, özel uçağı, yatı, kotrası, sürat teknesi, mürebbiyesi, aşçısı, bahçevanı, yarış atı vs. olmadığı için düzenlemenin hayat standardı esasına göre vergi alınmasına ilişkin bu kısmı, "vitrin süsü" olmaya mahkum. Uçağı, yatı, teknesi, aşçısı, yarış atı olanlar da, zaten hayat standardı esasına tabi olmayan kişiler. Yani şirket ortakları ya da rantiyeler... Bu nedenle özel uçak, yat, kotra, tekne ve yarış atından ilave bir gelir beklenmesin.