Halkın affetmeyeceği suç

Geçen sefer de böyle olmuştu.

Rahşan hanımın cezaevinde gördüğü bir çocuğa acımasıyla hazırlanan af tasarısı elden ele gezdirilmiş ama "senin katilin, benim soyguncum" tartışmalarında bir sonuca ulaşılamayıp, iş ılık suya bırakılmıştı.

Bu arada cezaevleri ayağa kalkmış, kanlı isyanlar birbirini kovalamış ve memleket münevveranı bu konuda nefes tüketmiş, binlerce satır yazı döktürmüştü.

Sonra bu iş, başbakanın hiç bir şeyi unutmama ve vazgeçmeme huyu yüzünden tekrar gündeme getirildi. Memleket yine birbirine girdi, mahkumlar demir parmaklıklı pencerelere tırmandı.

Hani neredeyse biraz zorlasalar affı bir çırpıda çıkarıverecek gibiydiler.

Bu kez de karşılarına kamuoyu dikildi. Bizde Ankara egemenlerinin kamuoyuna falan pek aldırdığı yoktur ama demek ki bu kez dalga epey güçlü geldi.

Banka soyanları da sessiz sedasız affa eklemek isteyenler, kamuyou tepkisini görünce yüz geri etmek zorunda kaldılar.

Bir bakan "Halk bizi affetmez!" dedi.

Diğerleri de birbirlerine dönüp "Yahu kim hazırladı bu tasarıyı? Vallahi billahi bizim hiç haberimiz yok!" demek zorunda kaldılar.

Şimdi iktidar ortakları birbirinin yüzüne kuşkuyla bakıyor ve ahlaksız tasarıyı kimin hazırladığını keşfetmeye çalışıyorlar.

DSP de işin arkasından çekilince kabak Adalet Bakanı'nın başında patlıyor; sanki bakan bu tasarıyı liderinden habersiz hazırlayabilirmiş gibi...

Neyse ki kamuoyu tepkisi bu kez işe yaradı ve hükümeti utanç tasarısından geri çevirdi.

***

Yine de ben liderlerin amacını kavramakta güçlük çekiyorum.

Çünkü onları da sizin bizim gibi normal insanlar olarak görme eğilimim ağır basıyor.

Hiç olmazsa bir parça sağduyuları vardır diye düşünmek istiyorum.

Ama sağduyulu insanlar; düşünen kişileri, duvara yazı yazan öğrencileri içerde tutup kanlı katilleri, sarhoş araba kullanarak çoluk çocuk ezenleri, işkenceci sadistleri niye affetmek istesin?

Mesela Rahşan Hanım neden böyle bir akıl ve merhamet dışı bir tasarıyı desteklesin?

Soymak üzere banka alıp, çaycıya, şoföre, bahçıvana kurdurdukları sahte şirketlere milyonlarca dolar pompalayan ve şimdi DGM'de hesap vermekte olanları affetmek için niye kendilerini paralasınlar?

Doğrusu anlayamıyorum.

Slogan yazan öğrenciyi içerde çürütüp, azgın katili ve ülkenin kanını emenleri kurtarmak istemelerine bir anlam veremiyorum.

Çünkü onlar da insan diye düşünüyorum: Sizin gibi, benim gibi!

Acaba hangi çarpık ayna onları bu derece adaletsiz ve ahlaksız tasarılar hazırlamaya itiyor?

***

Bakan haklı söylemiş: Eğer tasarı yasalaşırsa halk gerçekten bu yöneticileri affetmeyecek.

Kendileri ölüp gidecekler ama bu ülkeye yaptıkları kötülük gelecek kuşaklar tarafından unutulmayacak.

Gelin vakit varken bu çılgınlıktan dönün ve adınızı sonsuza kadar lekelemeyin!