İş Bankası bu yıl da aynı şeyi yapacak mı?

Hatırlayacaksınız, daha önceleri de bu konuya değinmiştim. Bana verilen cevaplarda bir uyutma, bir savsaklama vardı. Anlaşılmaz bazı cümlelerle ve küstahça ifadelerle ben adeta kınanmıştım. İş Bankası'nın yüksek dereceli ve yüksek torpilli Genel Müdürü adeta tepelerden benim başıma bir taş atar gibi davranmış, tenezzülen yazmış gibi hareket etmişti. Ne yapalım gün onların... Laiklik, ilericilik falan diye diye bir yerlere geliyorlar, ondan sonra da ne olduklarını unutuyorlar.

Bu kadar uyarının yeterli olduğun farz ederek, İş Bankası'nın başta Genel Müdürü olmak üzere, yüksek dereceli karar mekanizmasını uyarıyorum... Bu sene de müşterinizin mevduatından belirli bir miktarı "yıllık giderler" adı altında kesecek misiniz?... Zira Ocak-2000 tarihinde bu uygulamayı yapmış ve itiraz edenlere, "İş Bankası sizlere daha iyi hizmet verebilmek için, teknolojik gelişmeleri izlemek ve kazandırmak zorundadır. Sizlerden kesilen bu paralar teknolojik yeniliklere harcanmaktadır" cevabı verilmişti.

Düşünün bir kere, mahallenizin bakkalı eskimiş buzdolabını atıyor, yerine son model bir buzdolabı koyuyor ve sonra da alış-veriş eden herkesin hesabından 1'er milyon lira kesiyor... Üstelik bunu her sene yapıyor. Size böyle davranan bir bakkaldan bir daha alış-veriş yapar mısınız?... Oysa diğer bankalarda böyle bir uygulama yok...

Pek Sayın İş Bankası yöneticileri, siz çalıştığınız sürece yukarılardan gelen emirleri hakkıyla yerine getirebilirsiniz ve bu konuda başarılı olabilirsiniz. Ama müşterileriniz, yani mudileriniz hiçbir zaman sizin emrinizde değildir. Bana kalırsa yanlış düşünüyorsunuz. Banka içinde yapılacak her yenilik normal kazancınızdan elde ettiğiniz gelirle olmalıdır. Müşteriden arzusu hilafına kesilen paradan değil... Türkçem pek iyi değildir ama anlaşılır şekilde yazdığımı sanıyorum. Bu arada, bana bu konuyu hatırlatan sevgili okurum Bülent Beye de saygılarımı ve teşekkürlerimi arz etmeyi borç bilirim.

Kale Kilitçiler, bu nasıl iş?.
Antalya, Dolaplı Dere Caddesinde oturan Süleyman Güdül, can ve mal güvenliğini emniyet altına almak için, 1 yıl önce yaptırdığı çelik kapıya, sizin 5 yıl garantili olan yedi noktalı kilitlerinizden taktırdı. Yaklaşık 20 gün öncede ailesi ile Bursa'daki kızlarını ziyarete gittiler. Ancak ertesi gün Antalya'dan bir telefon geldi. Evinin soyulduğunu öğrenen Süleyman Bey, apar topar geri döndü. Durumu gördüğünde gözlerine inanamadı... Çünkü hırsız çelik kapıya hiç zarar vermeden, sadece iki kilidin göbek kısımlarını hiç zorlamadan sessizce ortadan kırarak, kapıyı açıp, evi soymuş.

Durum böyle olunca, adamcağız hemen sizi arayarak konuyu anlattı. Ancak elemanlarınız özür dileyip, inceleme yaptıracakları yerde, "bizim kilitlerimiz TSE garantilidir, böyle birşey olamaz" diyerek telefonu kapattılar. İyi de kardeşim bu adamın evi sizin kilitleriniz yüzünden soyuldu... Avuç dolusu para döküp, 5 yıl garantili diye kilitinizi almış ama siz mallarımız TSE garantilidir diyerek, kestirip atıyorsunuz. Madem bir inceleme yapmayıp, verilen zarara yardımcı olmayacaktınız, o zaman kilitleri satarken neyin garantisini veriyorsunuz?... Açıklayın da anlayalım...