Ameliyat vakti!
Duyum aldım, duyumu kendime saklayacak değilim. Üç yıl önce Dünya Bankası uzmanları; "Mali Sektör Raporu" adında bir bilgi dosyasını Ankara'ya gönderdiler.
Mali Sektör: Bankalar...
Toplamı 80 tane...
Ne yaparlar? Parayı kimden toplarlar?
Kaça toplarlar? Kime satarlar? Kaça satarlar?
Dışardan "sendikasyon" kredisi adı altında para bulurlar, yüzde kaçtan bulurlar? Bu parayı kime yüzde kaçtan verirler? Ne kazanç elde ederler? Batık kredilerinin miktarı nedir? Görev zararları ne kadardır? Açık pozisyonların miktarı nedir? Türkiye bankacılığında mevduata Hazine garantisi vermenin olumlu ve olumsuz sonuçları nelerdir? Mevduata Hazine garantisi verince "iyi bankacı ile kötü bankacı..." birbirine karışmakta ve bankacılıkta rekabet nasıl yok olup gitmektedir?
Gerçekler acıtıcıdır...
Mali Sektör Raporu...
Acı gerçekleri sergiliyordu...
***
Bu yapıyla giderseniz, 1994'te yaşadığınız türden krizleri sürekli yaşarsınız diyordu.
Bu yapıyla giderseniz, "sürdürülebilir bir kalkınmayı" gerçekleştiremezsiniz. Bir yıl yüzde 6 küçülürsünüz, öbür yıl yüzde 5 büyürsünüz.
Bu yapıyla giderseniz, sürekli banka batışları ve bankaların devletçe kurtarılışlarını yaşarsınız.
Bu yapıyla giderseniz Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün açıkladığı gibi, "Hazine'de görev yapmış 12 üst düzey bürokratın, görevleri sırasında kayırıp gözetme yaptıkları özel bankaların yönetim kurullarına doluştuklarını" görürsünüz. Sadece üst düzey bürokratların değil, ekonomiden, bankalardan sorumlu bakanlık yapmış milletvekilerinin de özel mali sektör kurumlarının yönetim kurullarında yemlendiklerini de izlersiniz.
Bu yapıyla giderseniz, 64. madde kapsamında gözetime alınmış bankası olan birine, ikinci bir bankayı da satma kepazeliğine düşersiniz.
Bu yapıyla giderseniz; açtığı krediyi geri alamayınca "zeytincilik de yapmaya" başlayan, verdiği krediyi tahsil edemeyince "lunaparkçılık da yapmaya" başlayan şanlı bankalarınız olur.
Bu yapıyla gidersiniz; sürekli olarak "bastırılmış enflasyon-bastırılmış KİT fiyatları- bastırılmış döviz kurları..." oyununu oynar ve sanki enflasyonu indiriyormuş hayaline kapılırsınız. Hem kendinizi, hem size güvenmek isteyen halkınızı kandırmış olursunuz.
Fakat dünya yutmaz bu tatavayı...
Piyasa da yutmaz...
Ekonominin gerçekleri de...
Rapor bunları yazıyordu...
Ve yapılması gerekenleri....
Benim kendi halinde duyumuma göre, "Dünya Bankası'nın bu Mali Sektör Raporu" Ankara'ya ulaşınca iki kişi tarafından okundu.
Hazine'nin başında....
Üst düzey iki kişi...
Sonra bu iki kişi, raporu Hazine'de bir kasaya kitlediler. Başkaları açıp, içindeki raporu okumasın diye de kasanın kapısını mühürlediler.
***
Öcüü... Öcüü... Bu rapor öcüü...
Bu raporu okuyan çarpılır.
Okumayan ve onun içindeki önerileri halkın önünde tartışmaya açmayıp, yapılması gerekenleri yapmayanlar da kaçıp kurtulamazlar. Onlar da önünde sonunda mutlaka çarpılırlar.
Mali sektör çarpılınca...
Fabrikalar, tezgahlar...
Tarlalar, bahçeler...
Üretim, verim, gelişme...
Büyüme, zenginleşme...
Vergi toplama, vergiyi harcama....
Zengin ile fakir arasındaki fark...
Velhasıl bütün ekonomik, sosyal, siyasal hayat baştan sona, yukarıdan aşağıya çarpılır.
Bedelini herkes öder...
***
Kim kilitledi raporu kasaya?
Ameliyat vakti geldi.
Faiz bir gecede çıkar yüzde 250'ye, hem döviz, hem faiz birlikte artarken, borsa da aynı anda çöküntüye gider, adına "kara bıyıklı yabancı sermaye" denilen yüzde yüz Türk büyük para sahipleri dövize hücum edip, paraları yurtdışına, uygun bir zamanda geri getirmek için götürürler. Büyük holding bankaları, öbürlerini gırtlaklamak için "line'ları" keserler. Sırada batacak 5 banka daha var söylentileri de kulaktan kulağa üflenir.
Ameliyat zamanıdır...
Ameliyatı...
Gerçek operatörler yapar.
Amatörler yapamaz!
ÖZÜR: Dikkatli okurlarım uyardı. Teşekkür ederim. 21 Kasım 'da "Talvet Hattı" başlığıyla yazdığım yazıda bir küçük yanlışlık vardı. "Talvet" diye geçen kelimenin doğrusu "Talweg Hattı" olacaktır. Talweg; Su yollarının en derin yerlerinin harita üstünde belirtilerek, ulaşımın en elverişli koşullarda yapılmasını sağlayan nokta nokta çizgidir.
