kapat

09.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


Aslan'ın düştüğü hal..

Sturm Graz, maçın son beş dakikasında topu Galatasaray yarı sahasına götürmeden, kendi tarafında çeviriyor. Hiçbir sarı kırmızılı futbolcu üzerlerine gitmiyor.. Grazlı oyuncular top yaptıkça, Ali Sami Yen tribünleri "Oley" diye çığlık atıyor. Manzaraya bakıyorum ve ünlü Kıssadan Hisse aklıma geliyor.. Hani aslan tuzağa düşmüş de, onu saran ağları fare kemirmeğe başlamış, kurtarmak için.. Aslan başlamış ağlamaya.. Bir fare tarafından kurtarılacak hale düştüğü için..

Sturm Graz'ın bu grubu birinci bitirmesi, gerçekleri değiştirmez. Grubun aslanı Galatasaray'dı.. Faresi de Sturm..

Ama bu yıl Monaco, Glasgow Rangers ve nihayet Galatasaray o kadar kötüydüler ki, Fare kükremiş gibi oldu.

Sturm Graz, sıradan bir Avusturya takımı olmanın ötesinde değildir. İstanbul'da da bu görüntüyü aşamadılar. Aşabilseler, iyi futbol oynasalar, o dökülen Galatasaray'ı beşlerlerdi.. Galatasaray'ın kaptırdığı toplarla bedava buldukları kontrataklarda dahi ne kadar beceriksiz olduklarını maç boyu izledik..

Sturm'un gerçek sonuçları, Monaco ve Glasgow'dan yediği beşer goldür. Gerisi laf..

İki test sorusu daha size..

Bu Sturm Graz'dan Galatasaray'a kaç futbolcu alırsınız?.. Aklınızda kalan biri var mı, salıdan?.

Bu grupta finale kalmak için play off oynamak zorunda kalsaydık bugün.. Bu akşam.. Rakip kimi isterdiniz?.. Glasgow mu, Monaco mu, Sturm mu?..

İşte Sturm Graz budur, fazlası değil..

Galatasaray bu Sturm Graz tarafından kurtarılmış, bağışlanmış ve çeyrek finale ulaştırılmıştır.. Bunu bir defa kabul edersek, Çeyrek Finalde Galatasaray'ın başarılı olmasını sağlayacak en önemli teşhisi koymuş oluruz.

Galatasaray ceketi üzerine hayli bol gelen Lucescu, Sturm'u övme ve büyütme yarışından vazgeçip, kendi takımının düştüğü hali değerlendirse ve yönetime, ikinci tur için ciddi bir rapor verse, çok daha iyi eder.

Aslında en radikal önlem, Lucescu'nun derhal bu takımın aşından uzaklaştırılması.. Takım üzerinde zerre otorite kuramayışı ile bugünkü başıboş ve darmadağın görünümün sorumlusu o.. Ama tek sorumlu o değil.. Lucescu'nun bu takımın teknik adamı olma ötesinde bir beceriye sahip olmadığını bize iki ay evvel bizzat ifade eden kulübün başkanı Faruk Süren.. Ama takıma disiplin getirecek, otorite kuracak, o aptalca, ahmakça, takıma ihanet ederce görülen kartları engelleyecek bir menajeri bulup işin başına koymayan da o..

Kendi ceketini iliklemeyi beceremeyen Lucescu'nun bu takıma çeki düzen vermesi söz konusu değil..

Adamın teknik yanı da komik aslında.. 9 kişi kalmış Monaco önünde, oyuna bir forvet sokmayı, son dört dakikaya kadar düşünmeyen birisine "Teknik" demek mümkün mü?..

Lucescu, Sturm maçında da akıl almaz hatalar yaptı. Saymaya gerek yok.. Zaten faydasız.. Galatasaray yönetimi bu adamı değiştirmez.. Değiştirmeyecek..

O zaman yapılması gereken başka şeyler var..

1. Takımın başına mutlak, profesyonel, otoriter bir menajer getirilmeli. Bu menajer Lucescu'dan da sorumlu olmalı.. Kimse bana 71 milyonluk Türkiye'de bu işi yapacak adam olmadığını söylemesin sakın. Bu başıboşluk, bu laubalilik, bu gayri ciddilik, bu disiplinsizlik, bu takımı satmaya varan sorumsuz hareketler başka türlü önlenemez.

2. Çeyrek final için UEFA'ya yeni liste verme şansı var.. Çok akılcı transferler yapmak gerek.. Takımı her maçta 10 kişi oynatan Jardel derhal gönderilmeli. Attığı gol kimseyi kandırmasın. Onun yerinde bir "Futbolcu" olsaydı, Galatasaray maçı ilk yarıda farka taşır, Monaco ve Glasgow'un kendi sahalarında ulaştığı skora varırdı. Jardel yaramaz. Para ediyorken gitsin. Ondan gelecek para ile "Futbol oynayan" biri alınsın.

3. Galatasaray seyircisi, biraz ilgi gösterildiğinde neler yapabileceğini Sturm maçında gösterdi. Önceki maçlarla kıyaslanmayacak kadar harikaydılar. Turu nerdeyse onlar kurtardı.. Yönetim, seyirci ile ilişkileri geliştirmeli, seyirciden sorumlu bir yönetici belirleyip, stadın her maçta dolması, seyircinin gerçekten takıma yararlı tezahürat yapması için ortak çalışmalara girişilmeli..

Faruk Süren ve arkadaşları, Galatasaray'ı yeni baştan düşünmeye hemen başlamak zorundalar. Önlerinde fazla vakit yok..

Galatasaray, camiasını ikinci tura kaldığına pişman ederse, bu yönetim kongreye gelemez hale düşer..

Ünlü'nün kaçırdığı fırsat!..

Olimpiyat dönüşü Fikret Ünlü, Türk Spor Teşkilatını A'dan Z'ye yenileyecek bir devrimi gerçekleştirecek havayı yakalamıştı. Bu fırsatı kaçırdı.

Şimdi çelişkiye bakın..

Bir yanda, sporumuzun geleceğine şekil verecek yasayı hazırladığını söylüyor, öte yandan Türk sporunu 2004 Olimpiyatları'na kadar yönetecek federasyon başkanlarını belirleyecek seçimlerin, eski yasa ve kural ve kıstaslarla gelecek hafta yapılmasına izin veriyor.

Ünlü, gerçekten devrime niyetli olsaydı, seçimleri yeni yasanın çıkmasına kadar erteler ve danışmanları ile gece gündüz çalışarak yeni tasarıyı bugün Meclis'e sevketmiş olurdu.

Bu yeni tasarıya konacak hükümlerle, futbol dahil, tüm federasyonlarda, yeniden tarif edilmiş "Başkan" adayları ile seçime gidilmesi sağlanabilirdi. Gene seçim sistemi içinde alınacak önlemlerle, mafyaya, ayrılıkçılara, siyasal emellerine spor yolu ile ulaşmak isteyenlere, özetle karanlık kişilere seçilme yolu kapatılabilirdi.

Ünlü'nün ya gücü yetmedi, ya yüreği..

Şimdi değişen hiçbir şey yokken seçilecek adamlarla dört yıl daha kaybedilecek..

İşin üzücü yanı, Olimpiyat sonrası günü birlik kıyameti koparan medyanın şimdi derin bir uyku içinde bu gelişmeyi izlemesi..

Tek tük yazılar da, radikal değişim talepleri yerine, federasyon başkanı kulislerine alet olan sütlü kahveler..

Böyle medya.. Böyle yasa.. Böyle bakan.. Böyle teşkilat..

Böyle sonuçlar..

Atina Oyunları sonunda mangalda gene kül bırakmayan bir "En kahraman medya" izlemeye hazır olun..

Özür!..

Kararı kim aldı bilmiyorum.. Kimse de bilmiyor. Çünkü asıl uygulamayı yapan bizlere hiç kimse hiçbir şey sormadı. Bir sabah geldik ki, SABAH'ın bilgisayar sistemi kökünden değişmiş..

Önceden çok basit, yanlış yapma ihtimali çok düşük bir sistemde yazıyorduk. Yazı İşleri yazılarımızı çok kolay izliyor ve sayfa düzenliyordu.

Şimdi bu ezberlediğimiz basit sistemin yerinde karmakarışık bir bilmece var. Kimse neyi, nasıl yapacağını bilmiyor.. Ne bir küçük seminer, ne bir küçük uygulama broşürü.. Hemen her gün bilgisayar servisini aramaktan utanır olduk.. Doğal olarak hatalar da arttı.

İşte dün "Şehir ve İnsanı hatırladınız mı" başlığı ile yazdığımız yazı yeni sistemin kurbanı oldu ve gazeteye, başı sonu belli olmayan, niye yazıldığı dahi anlaşılmayan bir garabet girdi. Bugün spora ayırıyoruz köşemizi, biliyorsunuz.. Şehir ve İnsan'ı bu defa doğru ve tam hali ile (İnşallah) yeniden köşeye koyacağız..

Özür dileriz!
Ayıp!..

Bugüne dek hala anlayabilmiş olamadığım sebeplerle, kendisini Haluk Ulusoy'un gönüllü avukatlığına atayan sevgili ağabeyim Öcal Uluç'un "Ayıp" başlıklı yazısını görünce "Hangi dağda kurt öldü" dedim, içimden.

Atatürk Kupası'nı yazıyordu ve onun yakından tanıdığım müthiş spor kültür ve mantığı içinde "Böyle zamanda,

böyle gereksiz, böyle bir gazoz

maçına 'Atatürk' adını vermeye utanmıyor musunuz?" diye Ulusoy ve arkadaşlarını eleştiriyordu herhalde..

Yanılmışım..

Ağabeyime göre ayıp eden böyle bir gazoz maçına, büyük önder Atatürk'ün adını koymaya utanmayanlar değil, böylesine saçmalayanları ciddiye almayan, Galatasaray ve Beşiktaş kulüplerinin yöneticileri, teknik adamları ve futbolcuları idiler.. Bu maça, adına yakışan ilgiyi göstermedikleri için..

Sezar "Sen de mi Brütüs,

öyleyse düş Sezar" demişti..

Tarihler "Sen de mi Sezar" diye bir laf yazmadığı için, ne diyeceğimi bilemiyorum!..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır