kapat

09.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Gerçekte şiirler yansıtıyordu rezaleti

Geçtiğimiz yüzyıl içinde Dünya'daki en kötü yönetilmiş ülkelerden birinin de Türkiye olduğu; simsiyah bir umacı gibi güngünden daha çok çıkıyor ortaya..

Vazgeçtik Türkiye'nin, "ulusal gelir dağılımındaki adaletsizlik" açısından Tanzania'nın dahi altında olduğunun saptanmasını; bu kez bir de "andıç"lama karabasanı çıktı ortaya..

"Yurt çıkarlarıyla" ters düştüğüne -bazı merkezlerce- karar verilen kişilere; tabii en çok da yazı çizi insanlarına; elaltından iftira kampanyaları açılarak, kendilerinin kamuoyunda çürütülmeleri için özel planlar hazırlanıyor ve çeşitli noktalara yerleştirilmiş tetikçiler aracılığıyla da bu planlar uygulamaya sokuluyormuş...

Ama buna karşılık, biten yüzyılda, kimlerin Devlet Bankaları'ndan büyük krediler alıp da, geri ödemedikleriyle ilgilenilmiyormuş.

35 yıl önce Meclis'de yaşadıklarımdan biliyorum ki, Devlet Bankaları'ndan krediler alıp geri ödememek, "yurt çıkarları"na aykırı sayılmaz; bunu eleştirmek "yurt çıkarları"na aykırı sayılırdı.

Biten yüzyılda Türkiye'nin ne kadar kötü yönetilmekte olduğunu yansıtmaya çalışanlar, daha çok ozanlar oldu...

Ozanlar, hem bir yanda insanlar sürünürken, bir yanda rüşvetin, iltimasın gırla gittiğine değiniyorlar; hem de demir bir pençe altında bir parça özgürlük oksijeni bile bulamamaktan yakınıyorlardı.

İşte onlardan üç örnek daha:

Fazıl Ahmet, Metin Eloğlu, Orhan Veli...

Fazıl Ahmet 50 yıl önce "ülke kurtulacak" vaatlerine karşı mevcut durum için şu taşlamayı yazıyordu:

Hanİ?

Bu ne türlü ihtiras

Sarık sardı her papaz?

Mütehassıs çok ama

Bilmem nerde ihtisas?

İşte gene ortalık

Eski hamam eski tas!

Piyasada aranan

Hep yalanla iltimas

Ne umalım kalaydan

Altın bile tuttu pas!

(Rest!) çekince kumandan

Generaller dedi: Pas!

Metin Eloğlu da, 45 yıl önce, Türkiye'deki siyasal ilkelliği, acı bir gülüş çuvaldızıyla saplıyordu anlayanların yüreklerine...

Çİlİngİr SofrasI

Bu zıkkımın yanında

Arnavut ciğeri ister, bir

Çiroz salatası ister, iki

Cacık ister, üç.

Adalet müsavat hürriyet demiye

Sadece yürek ister

Şimdi gelelim Orhan Veli'nin 50 yılı aşkın bir süre önce yazmış olduğu o ünlü şiirlere...

Bedava

Bedava yaşıyoruz, bedava;

Hava bedava, bulut bedava;

Dere tepe bedava;

Yağmur çamur bedava;

Otomobillerin dışı,

Sinemaların kapısı,

Camekanlar bedava;

Peynir ekmek değil ama

Acı su bedava;

Kelle fiatına hürriyet

Esirlik bedava;

Bedava yaşıyoruz bedava.

Ahmetler

Kimimiz Ahmet Bey,

Kimimiz Ahmet Efendi;

Ya Ahmet Ağayla Ahmet Beyfendi?

Vatan İçİn

Neler yapmadık şu vatan için

Kimimiz öldük;

Kimimiz nutuk söyledik.

O yıllarda ben de, Orhan Veli'den esinlenerek bir kaç dize çiziştirmiştim; şimdiye dek hiç yayınlamadığım...

Bir yanda şehitler

Bir yanda açlar

Ve bir yanda milletin gevreyen anası

Acaba en çok kimlere yaradı

Vatanın kurtulması

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır