Farketmez..
Amerika'da sandıklar açıldı ama yeni başkan belli olmadı. Bush'un erken ilân edilen seçim zaferi askıya alındı.
Florida'da oylar yeniden sayılıyor.
Bush'un kardeşinin vali olduğu bu eyaletteki "kıl payı başarı" doğrulandığı takdirde Cumhuriyetçi George W. Bush, süper devletin yeni bin yıldaki ilk başkanı olacak.
Tesbitlere göre seçmenlerin yarıdan fazlası Clinton dönemini Beyaz Saray skandalları ile hatırlayacaklarını söylediler. Bu duygu Demokrat aday Gore'un kamburu oldu.
Sonuçta hangisi Beyaz Saray'a gelirse gelsin Türkiye için olumsuz bir değişim beklenmiyor Amerikan politikasında.
Çünkü Clinton Türkiye için mükemmel bir vizyon mirası bıraktı. Unutmayacağımız şu sözleri, Amerikan politikalarına uzun yıllar temel oluşturacak değerdedir:
"Gelecek yüzyıl büyük ölçüde Türkiye'nin geleceğini, bugünkü ve yarınki rolünü nasıl tanımlayacağına bağlı. Çünkü Türkiye, Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya'nın kavşak noktası.. Türkiye istikrarlı, demokratik, laik İslâm ülkesi olarak Avrupa'nın tam bir parçası olursa gelecek daha iyi şekillenecektir."
Bu gerçeği Cumhuriyetçiler de, daha önceki tecrübeleri ile görmüşlerdir.
Oylar yeniden sayılıyor ama tarih, zaferin Bush'a daha yakın durduğunu söylüyor.
Çünkü 1916 yılındaki Wilson istisnası dışında, kendi eyaletinde seçim kaybeden hiç bir aday Beyaz Saray'a gidememiştir.
Gore Tennessee'de kaybetti, Bush Texas'ta açık farkla kazandı..
Zor ama mecburuz
Türkiye-AB Katılım Ortaklığı Belgesi dün Brüksel'de resmen açıklandı.
Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerini başlatmak için yerine getirmek zorunda olduğu şartları Ankara da olumlu karşıladı.
Çünkü belge Türkiye'ye Avrupa ile bağdaşmayan sorunlu bir ülke gözüyle bakmıyor.
Hedefler, zaten yıllardır Türk siyasetinin ve düşünce hayatının gündemini oluşturuyor.
İstekler, Türkiye'nin yıl sonuna kadar hazırlayacağı "Ulusal Program" ile takvime ve taahhüde bağlanacaktır.
Ege ve Kıbrıs sorunlarının hallinden önce tam üyelik müzakerelerine başlamanın kapısını aralayan fırsattan Ankara yararlanmalıdır.
Bu da reformları en çok iki yılda tamamlamayı gerektiriyor.
Devlet nerede?
MİT, Jandarma ve Polis tarafından hazırlanan cezaevi raporu korkunç..
* Ayakbastı, haraç, koruma parası alınıyor;
* Para ödemeyenlere verilen cezalar işkenceden öldürmeye kadar gidiyor;
* Cezaevleri mafyanın ve örgütlerin elinde.
Uşak Cezaevi'ni dehşet şatosu haline getiren Ergin kardeşler, adamları ile Uşak'ı haraca bağlamışlar. Ödemiş Belediye Başkanı'nın ifadesine göre mafyanın Uşak'a haftalık maliyeti 100 milyar lira olmuş..
Şimdi Ergin kardeşlerin nakledikleri Ödemiş ve Bergama ilçelerinde halk diken üstünde.
Durum, hükümetin can ve mal güvenliği için gereken her şeyi yapmasını emrediyor.
Çünkü devletin öncelikli görevi, kanunlara saygılı namuslu insanları korumaktır.
F tipi cezaevi.. O da yetmezse Alcatraz gibi adaya kurulu cezaevi..