kapat

09.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim

Parsel

Gazetelerimizde sık sık "İstanbullu olmayanların iç göçle gelip kenti parselledikleri"ne ilişkin "araştırma-haber"ler çıkar. Anadolu'nun hangi ilinden kopup gelenlerin, İstanbul'un hangi semtinde kolonileştiklerine ilişkin grafikler, haritalar yayınlanır. Bu haberlerde üstü kapalı olarak, "İstanbul elden gitti" hayıflanması vardır. Oysa bu "karma demografik yapı", dünyadaki tüm metropollerin ortak özelliği. Örneğin NYC, yani "dünyanın bir numaralı metropolü" konumundaki New York kenti şu demografik ögelerden oluşuyor:

Afrikalılar, Anglo-Saksonlar, Araplar, Ermeniler, Asyalılar, Çinliler, Fransızlılar, Yunanlılar, Çekler, Hintliler, Hispano-Latinler, Yahudiler, Polonyalılar, Japonlar, Meksikalılar, Litvanyalılar, Pakistanlılar, İskandinavlar, Ruslar, Taylandlılar, Porto Rikolular, Karayipliler, Koreliler, Yunanlılar ve tabii ki Türkler.

İstanbul, nüfus ve yüzölçümü açısından NYC'nin gerisinde kalan bir metropol değil. İstanbul da NYC gibi metropol ölçütlerini çoktan aşıp "megapol"e dönüşmüş bir kent. Dolayısıyla üstü kapalı olarak "Neden İstanbul'da İstanbullu kalmadı?" yakınmasını içeren "araştırma haberler"de işaret edilen "karma ve karmaşık demografik yapı", İstanbul için anormal bir şey değil.

Marifet, bu mozaiği çağdaş uygarlık tahtasında yerli yerine oturtmak; bu insan malzemesiyle "çağdaş kent" mekanizmalarını işletebilmek. NYC'de, öteki çağdaş/batılı metropollerde işte bu başarılıyor.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır