kapat

08.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Bağdat Caddesi çabuk unutuldu...

Günlerce gazete manşetlerinden inmeyen Bağdat Caddesi çok çabuk unutuldu... Bizim unutmamız önemli değil de görevlilerin bu caddeyi unutması önemli... Hani nerede o hazin trafik kazalarından sonra alınan tedbirler, nerede şimdiki durum... Gidin bakın, gece vakti hiçbir güvenlik önlemi yok... Yine bazı kendini bilmezler yarış yapıyorlar. Hatta hatta hızlarını alamayıp, kaldırımlara bile çıkıyorlar.

Ne yapalım işte bizim görevimiz bu; unutulanları hatırlatmak.. Ben yine hatırlatma görevimi yapmak istiyorum. Medyatik olduğu zaman onlarca polis arabasının görev yaptığı Bağdat Caddesi'ni yine trafik canavarına teslim etmiş durumdayız. Biliyorsunuz, trafik canavarları mikrop gibidir. Antibiyotik verdiğiniz zaman bir kısmı ölür, bir kısmı da saklanır. Antibiyotiğin tesiri geçtimi de piyasaya tekrar çıkarlar. Şu anda durum böyle... Caddebostan, Plaj yolu ve Bağdat Caddesi'nin ana arterleri canavarının emrine girmek üzere.... Lütfen kalıcı tedbirler alalım, alalım ki yine canlar yanmasın... Yapılan çalışmalar da boşa gitmesin...

Şimdi de başımıza perdeciler çıktı.

Ne hale gelmişiz yarabbim... Hergün bir dert, her gün bir problem... Hem de akla, hayale gelmeyecek şeyler... Kuru temizlemeci, kunduracı, mobilyacı, elektrikçi, oto tamircisi derken, şimdi de başımıza perdeci esnafı çıktı... Tabii ki hepsi öyle değildir ama aralarından o kadar enteresan tipler çıkıyor ki, şaşırırsınız.

İşte Osman Bey bunlardan biri... Soyadını bilerek vermiyorum. Yeşilköy'deki İDAŞ temsilcisine bağlı Gamze Mobilya'nın sahibi... Bir okuyucum, 1,5 yıl kadar önce oradan storlu beyaz iş olarak adlandırılan eteği işli mutfak perdesi yaptırdı. Sizce bir perde ne kadar süre dayanır?... Ev kadınlarına sorarsanız, en az 10 yıl... İşte bu perde 1,5 yıl sonra bozulunca okuyucum Gamze Mobilya'ya gidip, durumu anlattı. Anlattı anlatmasına da, mağaza sahibinden bir dayak yemediği kaldı. Değil yenisi vermek, tamir etmekten bile kaçındılar. Üstelik açtılar ağızlarını, yumdular gözlerini... Bir de "Garanti belgen var mı?..." diye bağırdılar. Sanki onlar verdi de, müşteri almadı... Evet Osman Bey, bu duruma ne diyorsun?... Zira bu işin peşini bırakacak değilim.

MAX DRY adlı Kuru Temizlemeci
Vatandaşa Amerika'dan bir mont hediye geldi. Bir süre giyildikten sonra kirlendi. Sahibi ne yapacaktı, tabii ki kuru temizlemeciye verecekti, öyle de yaptı. Ama aldığında baktı ki, mont rezil olmuş... Kuru temizleme yapılacağına, suya sokulup, yıkanmış... Bunun hesabını sorduğunda da, adının Max Dry olduğunu öğrendiğim firmanın yetkilisinden, "Sorun bizden kaynaklanmıyor, satın aldığınız yer hesap versin" cevabını aldı. Mal Amerika'dan gelmiş, üzerindeki yıkama talimatında da "Kuru temizleme yapılabilir" deniliyor. Ayrıca çok ünlü bir dünya markası... Ayıptır be, bu işi bilmiyorsanız, yapmayın... Adamı Amerika'ya yolluyorsunuz, bari uçak biletini de verin...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır