Baba'nın yeni misyonu
Süleyman Demirel, Çarşamba günü akşam saatlerinde Güniz Sokak'taki evine geldiğinde... "Yükü" oldukça fazlaydı.
Büyükçe bir halı... Haydar Aliyev'den.
Üç plaket.
Bazlama... Isparta'dan.
Baba baktı ki...
Ev "girişinden, tavana kadar" çiçeklerle dolu.
"Yaş günü nedeniyle" gönderilen çiçeklerle.
"Hediyeleri" koyacak yer yoktu.
"Satsa" satılmaz.
"Denize atsa..."
Ankara'da deniz yok... Atılmaz.
Demirel "bazlamaları" Nazmiye Hanım'a verdi.
"Halının... Plaketlerin" ise...
"İslamköy'e... Demokrasi Müzesi'ne" gönderilmesini istedi.
***
Ancak İslamköy'deki "Demirel külliyesi... Demokrasi müzesi" de tıklım tıklım.
Orada da "koyacak yer yok."
"Külliye... Müze" sekiz kubbeli bir yapı.
Kubbelerin yedisi, Demirel'in "Başbakanlık'tan altı kez gidişini... Yedinci kez gelişini" simgeliyor.
"Sekizinci kubbe... En üstteki kubbe" ise...
"Cumhurbaşkanlığı'nın" simgesi.
Demirel'e "orası da tıkış tıkış... Yer kalmadı" denilince...
Baba'nın tepkisi:
- Öyleyse revize edilsin... Büyütülsün.
Dün sorduk:
- Efendim... Müzenin yeri... Konumu... Planı... Projesi... Yani... Büyütülmeye uygun mu?
Demirel güldü:
- Arsa müsait... Altyapı mevcut... Bir şeyler yapacağız... Mecburen büyüteceğiz.
***
İslamköy külliyesinin bir bölümü de "kütüphane."
Hem de "bazı konularda" iddialı bir kütüphane.
Örneğin, "mühendislikle ilgili kitaplar..."
"Siyasi tarih... Türk demokrasi tarihi ile ilgili kitaplar."
"Bu dallarda" kütüphanenin, Türkiye'de "bir benzeri" yok.
***
Sözü "şiltlere... Plaketlere" getirdik.
- Efendim, kaç tane?
- Bilemem... Saymadım... Binlerce.
- Ve hâlâ gelmeye devam ediyor.
- Evet.
- Siz Çankaya'dan ayrıldıktan sonra "kaç plaket" aldınız?
- İşte orası çok enteresan.
- Neden?
- 16 Mayıs'ın öncesinde resmi kudret sahibiydim. Sonrasında ise... Resmi güç, kudret, delegasyon sahibi değilim... Kimsenin bana iltifat mecburiyeti yok... Ama yurtiçinden... Yurtdışından... O kadar çok şilt ve plaket verildi ki...
***
Ortadoğu'da barış sürecinin yeniden hayata geçirilmesi için Demirel'in "Fact-Finding... Akil adamlık... Bir tür Ombudsmanlık... Hakemlik" üstlenmesi isteniyor.
- Efendim, ne diyorsunuz?
- Hiçbir şey söylemeyeceğim.
***
Gözlemimiz o ki...
Demirel, ne olacaksa, "kendi dışında olmasını... Oluşmasını... Kendisinin bir talep sahibi olarak görülmemesini" istiyor.
Zaten "öyle olacak."
Demirel'in "yeni misyonu", önümüzdeki günlerde "Amerika... Birleşmiş Milletler" tarafından açıklanacak.
- Efendim... Böyle bir açıklama olunca... Ne diyeceksiniz?
- Bu soruyu o zaman sor... Allah'ın günü mü tükendi?