Nar kırmızı, ayva sarıysa ve mevsim de sonbaharsa, mazide gezintinin lezzetine doyum olmaz.
Ama mazideki her gezinti lezzet vermez.
Hele konu aşk değil, siyaset olunca hiç vermez.
Ama yine de arada bir denemek gerek.
Bunun için Meclis Kütüphanesi'ne eski tutanaklara yönelmek yeter.
TBMM Tutanakları anında, Zaman Makinesi'ne dönüşüyor.
Bundan tam dört sonbahar öncesi; 4. Aralık 1996. (Mülkiye'nin 140. Yıldönümü)
İstanbul Mv. Zekeriya Temizel ve Hikmet Uluğbay, İstemihan Talay gibi çoğu Mülkiyeli olan 21 DSP'li arkadaşı TBMM'ne başvuruyor.
Meclis Araştırması açılmasını talep ediyor:
- Özel bankalar yağmaya çok müsait durumda. Meclis bu konuda köklü çözümler aramalıdır!
(Mülkiye Günü'ne katkı olmalı!)
O sırada iktidarda DYP- Refah Koalisyonu var: Başbakan Tansu Çiller.
Temizel TBMM kürsüsünde feryat ediyor:
- Bankalardaki tüm mevduata güvence vererek bu sorunlar aşılamaz. Bazı bankalar yasadan ve denetimden doğan boşlukla devlet güvencesindeki mevduatı bazı kişilere aktarıyorlar. Halkımız bundan zarar görecek. Bunun için çözüm üretmemiz şart!
Hazineden sorumlu DYP'li Devlet Bakanı önergeye şiddetle karşı:
- Bunların hepsi kanunlarımızda vardır. Meclis'i müfettiş yerine koymaya, ticari sırları ortaya dökmeye, ülkeyi probleme sokmaya kimsenin hakkı yoktur.
Temizel yeniden kürsüde:
- Değerli Arkadaşlar, temizlik yapılırken, atılan çöpler temizlenen şeye değer kaybettirmez. Neyin ortaya çıkmasından korkuyorsunuz? Batan 3 bankanın sadece 2'sinde bugünün değeriyle, 150 trilyon liralık alacak kaydedildi. Bu parayı haksız olarak alanların ortaya çıkmasından mı çekiniyorsunuz? Bu insanların belirlenmesi neden bankacılık sektörünü zora soksun ki ? Yoksa faaliyetlerine son verilen bu bankalara son anda kamu fonu aktaranların ortaya çıkmasından mı çekiniyorsunuz?
DYP'li Bakan yanıtlıyor:
- Amerika'da, her yıl 10'larla ifade edilen bankaların iflası ve kapanması sistemin oturmuşluğuna rağmen devam ediyor. Finansal sistemin gözetim ve denetimi de etkin çalışacak bir mekanizmanın kurulması da mümkün değildir.
Temizel sözlerini sürdürüyor:
- Devlet güvencesindeki mevduatın nasıl kullanıldığını bilmek Meclis'in hakkıdır. Neden bundan rahatsız oluyorsunuz? Bu araştırma yüzünden eğer bankacılık sektörü krize girecek deniyorsa, zaten yolsuzluklar ayyuka çıkmış sayılır. Bankacılık sektöründeki soygunun ortaya çıkması bankacılığa zarar vermez. Aksine yarar sağlar. Bizim amacımız suçlu ve suç aramak değil arkadaşlar. Öyle olsaydı gensoru verirdik.
Tartışma uzuyor. TBMM Başkanı uyarıyor:
- Sayın Temizel tamamlayın efendim!
Temizel tamamlıyor:
- Bizim bu önergemize karşı çıksanız bile, kirlenmede bazı bankaların rolünü inkar edemezsiniz! Yok sayamazsınız. Saysanız bile, yarın bunlar karşınıza yeniden çıkacaktır. O zaman size bu görüşmeleri hatırlatırız! DSP bu tür yolsuzlukların peşini bırakmayacaktır. Sonuna kadar toplumsal kirlenmeye neden olan bu olayların üzerine gidecektir. (Alkışlar...)
Görüşme tamamlanıyor. Temizel ve DSP'li milletvekillerinin önergeleri DYP ve RP oylarıyla reddediliyor. (TBMMM Tutanak Dergisi B:48 O:2. 21.1.1997 Sayfa 320- 352)
Tutanaklardakı geçmiş zaman gezisi burada bitiyor.
