kapat

30.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Fareler ve insanlar...

Bu başlığı okuyunca, "Vay bizim Ahmet Vardar'da edebiyata başladı" demeyin sakın... Benim bahsedeceğim fareler de başka, insanlar da başka... Muharrem Bey benim sadık okuyucularımdan... Arada bir hatır, gönül mesajları atar. Başına gelecekleri nereden bilsin ki... İşte geçenlerde ondan aldığım mesajda, "Benim de size işim düştü" diyor ve anlatıyor;

"Geçenlerde Avusturya Havayolları ile Brüksel-Viyana-Ankara uçuşu yaptım. Ancak doğal olarak karşıladığımız bir aksilikten dolayı, bagajlarımızdan bir tanesi alana gelmemişti. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra, 17.9.2000 tarihinde bagajımızın bulunduğu ve gelip almamız gerektiği söylendi. Asıl sorun da burada başladı. Bagajımızı teslim almak için havaalanına gittik ve kayıt defterine imza attık. Ancak çantayı aldığımızda, içinin boş olduğunu gördük. İsminin Aslıhan Mengü ve Nigar Kınalır olduğunu öğrendiğimiz Havaş personeli, sorduğumuz sorulara şu yanıtları verdiler;

* İçindekileri fareler yemiş olabilir.

* Turşu ve bazı gıda maddeleri ise, atılmış olabilir.

* 1,5 aydır çantanızı aramadığınız için boşaltılmıştır.

* Konuya ilişkin daha fazla tantana yapmamanız gerekir.

* Herhangi bir tutanak tutulamayacak.

* Bizim üstümüzde amir yoktur.

* Yoğun işlerimizden dolayı fazla zaman ayıramayacağız.

Bu durumda ne yapacağımızı şaşırdığımızdan, size yazıyoruz. Lütfen ilgilileri uyarın..."

Evet ben de Havaş ilgililerini uyarıyorum ve bundan böyle fareler ve insanlar edebiyatına girmeyeceğimi de belirtmek istiyorum.

Yapmacık anma törenlerioluyor ama gerçek ne?...
Şimdi size önemli bir konudan bahsedeceğim; Hani suikasta uğradıktan sonra ortalık ayağa kalkmıştı ya... Sevgi ve saygımızı günlerce sütun sütun yazmıştık ya... Üniversite hocaları da cüppelerini giyip, protestolar yapmıştı ya... İşte onların ne kadar göstermelik olduğunu belirten bir konu geldi karşıma... Doğrusu böylesi de görülmemiştir.

Ülkede bir Açık Öğretim Fakültesi var, hepimiz biliyoruz. Sosyal Bilimler Bölümü ön lisans okuyan öğrencilere, "Siyaset Bilimleri" ders kitabı olarak Rahmetli Ahmet Taner Kışlalı'nın derlemiş olduğu kitaptan sorumlu tutuluyorlar. Halbuki bu kitaptan, 4 yıllık eğitim gören bu fakültelerin son sınıf öğrencileri sorumlu... Yani 2 yıllık bir fakülte öğrencisine 4 yıllık fakültenin son sınıfında okutulan kitap mecburiyeti konuluyor. Tabii bu dersten özel ders almalarına rağmen, öğrencilerin çoğu başarısız oldu. Çünkü bu kitabı okuyup, anlamak için alttaki üç sınıfın kitaplarını da okumak ve öğrenmek gerekli...

Rahmetli Kışlalı'nın yazdığı kitap, son derece değerli olabilir ama ön bilgisi olmayan gençlere çok ağır geldi. Bu işgüzarlığı kim yaptı ise, hemen düzeltsin... Çünkü yapılan iş çok saçma... Ona saygı göstereceğiz diye, bir sürü genci yakmak hiç de hoş değil...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır