kapat

22.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Oduncu hamal şimdi de çoban!..

Amele, çaycı, odacı, şoför, bulaşıkçı, akıl hastası, oduncu, hamal ve bir yenisi daha çıktı, o da; trilyoner çoban!.. Hayır, trilyoner olan sadece çoban değil, diğerleri de trilyoner... Çobanın özelliği, listeye son eklenen trilyoner olması...

TRİLYONLUK FATURA, İHRACAT
Hayali ihracat çeteleri, kurbanlarını hep bu tür kişiler arasından seçiyor. Bir miktar harçlık verilip, onların adına şirketler kuruluyor, şirketlerin üst düzey yöneticileri yapılıyor. Ondan sonra başlıyor trilyonluk naylon fatura satışları ya da trilyonluk hayali ihracatlar...

Son balina operasyonunda da, hayali ihracat yoluyla trilyonlarca lira vergi iadesi alan şirketlerin yetkilileri (!) oduncu, hamal ve çoban çıktı. Hayali ihracat şirketlerinin üzerine gidip, haciz yapmak isteyen devletin avukatları, karşılarında ceketinden başka birşeyi olmayan, o da satsan beş para etmeyen oduncu, hamal ve çobanları buldular.

ÖNLEM ALINMIYOR
Akıl hastanesinin önünden geçen biri, pencereden dışarıyı seyreden akıl hastasına seslenmiş;

- Heey siz!.. Kaç kişisiniz içeride, kaç kişi?

- Biz mi, biz 36 kişiyiz. Peki, siz dışarıdakiler kaç kişisiniz?

Fıkrada olduğu gibi, yazdıklarımız yakalananlar. Peki dışarıdakiler yani yakalanmayanlar kaç kişi? Vergi inceleme oranının yüzde bir olduğu bu ülkede, yakalananların değil, yakalanamayanların çoğunlukta olacağını tahmin etmek zor değil...

NE YAPILABİLİR?
Diyeceksiniz ki, "peki bunları önlemek için ne yapılabilir?" Çok şey yapılabilir. Öncelikle, "hayali şirket" kurmaları zorlaştırılır. 1995'e kadar, şirket kuruluşlarından, gösterilen sermayenin dörtte biri nakit olarak, bir hafta süre ile bankaya bloke ediliyordu. 1995'te bu kaldırıldı ve trilyonluk sermayesi olan hayali şirketler, mantar gibi çoğalmaya başladı. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri de amele, çaycı, odacı, bulaşıkçı, akıl hastası, oduncu, hamal ve çoban... liste uzayıp gidiyor.

Madem gösterilen sermayenin dörtte birinin blokajı kalktı, o halde kuruluş aşamasında, kuruculardan bir özgeçmiş alınabilir. Kuşku duyulan şirketlerde, trilyonluk kuruluş sermayesinin nerede olduğu, defterleri ve kayıtları incelenerek araştırılabilir. Fatura bastırılması, ilgili vergi dairesinin iznine tabi tutulabilir.

Özetle, yasalar çerçevesinde yapılabilecek çok şey var. Bunlar biran önce yapılsa da, bin bir zorlukla toplanan trilyonlarca liralık vergi, hayali ihracatçılara ve soygunculara kaptırılmasa çok iyi olacak...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır