Tartışma devam ediyor. Kim demiş, ülkenin dertleri tartışılmıyor diye...
"Ben dilekçelerimi, şikayetlerimi yetkili, yerlere yazıyorum. Sessizleri de hiç olmazsa buradan seslerini duyurmaya çağırıyorum. Böylece oylarımıza talip olan insanlara birşeyler anlatmaya, tepkilere dikkatlerini çekmek istiyorum. Mahkemeye herkes başvuramıyor, herkes avukat tutamıyor ama herkes bu köşeye yazabilir, öyle değil mi?... Evimizde konuştuklarımızı panolara dökmeliyiz. Kendimiz ağlayıp, kendimiz dövünmemeliyiz. Birileri bu ağıtları, gözyaşlarını, tepkileri görmeli..." Dr.Ahmet
* "Her topluluk olduğu idare ile idare edilir." Bu büyük sözü hepimiz biliriz. Bir düşünün, bizim idaremiz bir an Almanya, İsveç'te görev yapsa... Bu zihniyetle halk kaç saat dururdu?... Mesela, Anayasaya, Hukuka aykırı, dünyada eşi görülmemiş entrikalarla ve devlet üstü güçlerin, Bakanlar Kuruluna bile istediklerini dikte ettirecek, karanlık bir güç 3 bankayı, TYT, Marmara, İmpexbank'ı kapatmıştır. Canı yananlar dışında, kimseden çıt çıkmadığı gibi, "Oh olsun iyi olmuş, fazla faize temah ettiler!..". gibi düşünenler bile olmuştur. Fazla faizi de, hiç Türkiye'de bulunan 80 bankayı ve bunların verdikleri açık ve gizli faizleri listeleyip, karşılaştırmamışlardır bile...
Kaldı ki, en yüksek faizi veren ve hemen gidiyor denen İmar Bankası'nın neden Devlet Bankası değil diyenlere de, Anadolu Denizcilik Bankası gibi Devlet Bankalarının bile kapatıldığını unutmuşlardır. 1994' de kimsenin bu olayla ilgilenmemesi, Türk Bankacılığının gerilemesinde büyük rolü olmuştur. Artık orada her türlü karanlık işler ve yolsuzluklar olur. Bankalarda yeminli murakıplar vardır.
Bunlar görevlerini yapsalar, ya da yaptırılsalar, bankanın ilk yanlışından anında dönülür, tedbir alınır. Normalde banka batamaz, fakat önce bu bankaların iyice kötü duruma düşmesi bekleniyor. Armut dalında eriyor, çürüyor, olgunlaşıp düşmesi bekleniyor. Ondan sonra Türkiye her 6 ayda bir BANKA BATIRMA FESTİVALLERİ ÜLKESİ oluyor. Halbuki bankaların başı olan Merkez Bankası, her bankaya giren ve o banka denen yerden zarar gören her kişiden sorumludur. Bu kişilerin yerine "Biz buraları idare edemedik, vatandaşların felaketine sebep olduk" diye intihar eden, Japonya'da olduğu gibi, biz de hiç görülmemiştir. Daha gurur duymaktadırlar.
Tesirimiz altında olan Kıbrıs'a kadar gitmiştir. Bizden daha dekrat, cesur ve yasaları olan Kıbrıs'ta aynı işkenceler yapılamamış, oradakiler anında tepkilerini koymuşlardır. Arnavutluk bile böyledir.
Ne zaman vatandaşın kensisine sıra gelince, feryat ediyor. "Döviz hesaplarının güvenceli" olduğunu sananlar da yanılmaktadır. Dövizleri her tür garanti verilerek getirilen ve İmpexbank'ta açılan döviz hesapları bir anta TL'na çevrilmiştir. Hem de yıllar öncesi kurundan... Eritilmiştir, bunu kamuoyu bile bilmez. Saygılarımla..."
