Yeni temizleyici!

Doğrudan Başbakan'a bağlı olarak çalışacak özel bir temizlik ekibinin kurulduğu haberi çıktı dün gazetelerde.

Başbakan Yardımcısı Özkan, İçişleri Bakanı Tantan ve Devlet Bakanı Önal, artan banka soygunları ve hayali ihracat olayları üzerine Başbakan Ecevit'e çıkmışlar ve düşündükleri çareyi açıklamışlar:

"Herkes devleti soymaya çalışıyor. Bunu önlemek lâzım. Ancak mevcut durum buna izin vermiyor. Özel uzmanlar gerekli. Bunları süper yetkilerle donatmak gerek.."

Başbakan öneriyi uygun görmüş ve doğrudan kendisine bağlı olarak çalışacak bir ekibin kurulması için düğmeye basılmış.

İki maliye, iki mülkiye müfettişi ve bir mali suçlar uzmanından oluşan ekip kurulmuş.

Ekip, bürokrat ve resmi görevlilerin karıştığı yolsuzlukların üstüne gidecekmiş..

Türk usulü makarna
Niyet iyi ama yolun doğruluğu şüpheli.

Yeni bir "Temizleyici Dükkânı" açmak, sadece buradan ekmek yiyenlerin, aldıkları parayı hak ettiklerine halkı inandıracak "reklâm" faaliyetini arttırır. O kadar..

Örnek alınacak deney İtalya'dır..

İtalya "Temiz Eller"i bağımsız yargıya ve sivil topluma dayanarak gerçekleştirdi.

"Temiz Eller" savcılarından Piercamillo Davigo, işte başarının yolunu gösteriyor:

"Gerçekten bağımsız Yüksek Hakimler Kurulu'nun örgütlediği (mali suçlar ağırlıklı) özel kurslarda genç yargıçları ve savcıları eğittik. Adli Polis'in İçişleri Bakanlığı'nın değil de bizim denetimimizde çalışması çok şeyi değiştirdi. Bunu yapmazsanız savcı bağımsızlığını da sağlayamazsınız. Bu çok önemli!"

Aman kurcalamayın!
Yani doğru yol, mali ve idari uzmanların ve uzmanlığın yargıya kazandırılmasıdır.

Yoğun bir eğitimle hakimlerin, savcıların mali suçlar konusunda geliştirilmesi ve moral motivasyonla Di Pietro'lar çıkaracak yetkinliğe kavuşturulmasıdır.

Bütçeden yargıya yüzde 1 bile ödenek vermeyerek olmaz bu.

Yargı bağımsızlığı sağlanacak, bakanlar ve milletvekillerinin mahkemeye verilmesi için meclisten izin alınması maskaralığı bitecek, adaletten para esirgenmeyecek ve sivil toplumun desteği samimi olarak istenecek.

Ecevit "Halk, meclisin on yıl önünde" demişti. O zaman sivil toplumun bu mücadeleye katılması niçin engelliyor?

TESEV, yolsuzlukları araştırmak üzere Dünya Bankası'ndan 1,1 milyon dolarlık bir yardım sağladı. Paranın gelmesi Hazine'nin onayına bağlı. Ama Hazine 8 aydır izin vermiyor.

Birileri, pislik deşilsin istemiyor.

Başbakan'a ihbar ediyorum!