kapat

21.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )


Altyapı olmadan asla

Politikacıların hepsi, "Gençlerbirliği mucizesini" sordu... Anlattık... Toptan anlayan adamlar adım adım Anadolu'yu gezerler... Rapor verirler: Şurada bir çocuk var... O çocuk alınır, 2 yıl sonra milyon dolarlarla satılır...

Yaz ortasıydı... Bir hafta sonuydu... Bodrum-Gündoğan'daydık... Telefonumuz çaldı... Arayan İlhan Cavcav'dı.

"Buyur Başkan" dedik.

Başkan sordu:

- Yalıkavak size ne kadar yakın?

- Bitişiğimiz... Beş kilometre var, yok.

- Yalıkavakspor'da bir oyuncu var.

- Hangisi?

- Serkan.

- Başkan... O daha çocuk... 16-17 yaşında.

- Tamam... O çocuk bize lazım... Alalım, yetiştirelim... Bu yıl genç takım kadrosuna alırız. Sonra profesyonel yaparız... Bir süre Gençlerbirliği'nde oynatırız... Sonra Galatasaray'a, Fenerbahçe'ye... Avrupa'ya satarız.

- Başkan... Tamam da... O daha çocuk.

- Zaten çocuk diye alacağız... Sen, Yalıkavak Belediye Başkanı ile konuş.

***

Cavacav "on-onbeş yıl önce de" bize yine bir yaz günü telefon etmişti:

- Neredesin?

- Antalya'dayım... Yarın Ankara'ya dönüyorum.

- Afyon'da, Cumhuriyet kasabı Ahmet Kocaşaban'ı tanıyor musun?

- Cumhuriyet Sucukları'nın sahibi... Tanıyorum...

- Onunla konuş.

- Ne konuşayım?

- Ahmet, Afyonspor'un başkanı... Ali diye bir çocuk var... Onu bize versin.

Afyon'dan "Ali"yi aldık. (Ali Günçar)

Gençlerbirliği'nde oynadı.

Beşiktaş'a sattık.

Beşiktaş'ın ve Milli Takım'ın "başarılı savunma oyuncusuydu."

***

"Gençlerbirliği mucizesini" bize Turgut Özal da, Süleyman Demirel de, Mesut Yılmaz da... Diğer politikacılar da "hep" sordular. Ve "hep" anlattık.

Kulübün "toptan... Topçudan anlayan" altı, yedi "adamı" var.

Bunlar, otobüse biner, yurdu dolaşırlar.

Ve sonra Ankara'yı ararlar:

- Bartın'da... Kilimlispor'da bir çocuk var... Ergun... İlerde işe yarar.

Kulüp oraya "bir adam daha" gönderir.

Oradan da rapor gelir:

- Bu çocukta iş var.

Ardından bir adam daha yollanır.

Eğer üç kişi de "olumlu görüş" bildiriyorsa...

"O çocuk... O futbolcu... Örneğin Ergun" alınır.

Hem de "45 milyona" alınır.

Gençlerbirliği'nde oynatılır.

Sonra da Galatasaray'a satılır.

Ve o Ergun'un değeri bugün "3-4 milyon dolardır."

***

Cavcav birgün "Çorlu'da bir çocuk var" dedi.

O çocuk "Osman."

Gençlerbirliği'ne alındı.

Galatasaray'a satıldı.

Şimdi Belçika'da oynuyor.

***

Başkan bir yaz "Afrika'ya gideceğim" diye tutturdu.

Gitti ve "üç zenciyle" döndü:

Mosheu, Kona, Khuse.

Sorduk:

- Cavcav... Ne ödedin?

- Üçüne, 350 bin dolar.

Sonunda ne oldu biliyor musunuz?

Üçü de Gençlerbirliği'nde oynadı ve...

Mosheu "birbuçuk milyon dolara" satıldı.

Kona "bir milyon dolara."

Ve Khuse de yine "bir milyon dolara."

Yılların "tüccarı" Cavcav güldü:

- Ticarette bile bu kâr yok.

***

Bir defasında da "Paraguay"a" gitti.

Dönüşte yine "birini" getirdi:

- Tanıştırayım... Ceremi.

- Başkan, "kaça" aldın?

- Sorma... "Kiloyla" aldım.

- Kaça?

- 150 bin dolara... Kiloyla alıp, taneyle satacağım.

Ve sattı da...

Tam "beş milyon dolara... Real Madrit'e."

***

Beşiktaşlı Rahim var ya...

Gençlerbirliği işte o Rahim'i "Sakarya'dan... Sakaryaspor'un altyapısından" aldı.

"Daha çocukken" aldı.

"Yirmi milyona" aldı.

Fenerbahçe'deki Kemalettin ise...

Gençlerbirliği tarafından "Rize'de keşfedildi... Rize'den alındı."

Anadolu bir "hazine."

Ama büyük kulüpler "ne Anadolu'nun farkındalar, ne de Anadolu'daki cevherin."

***

Tabii bir de "altyapı" var...

Altyapı "Gençlerbirliği Okulu."

Okula şu anda "1200 öğrenci... Futbol sevdalısı" devam ediyor.

Bunlar bir yandan "sekiz yıllık temel eğitime... Ya da liseye" giden... Artan zamanda da "Gençlerbirliği'ne gelen" çocuklar...

Yaşları "8'den başlıyor."

"18'e kadar" uzuyor.

Bir ayrıntı...

Gençlerbirliği'nde şu anda "altyapıdan yetişen" onbir futbolcu var.

***

Altyapı "zahmetli iş."

Büyük kulüplerin "altyapıdan gelenleri beklemeye" tahammülü yok.

Onların "parası çok."

"Bastırıyor, başkasının yetiştirdiğini alıyorlar."

Örneğin: Ali Eren.

Gençlerbirliği'ne "çocukken" geldi.

12 yaşındayken.

- Cavcav, Ali Eren'in Gençlerbirliği'ne maliyeti ne kadar?

- On milyar yok.

- Beşiktaş'a kaça satıldı?

- Bir milyon dolara.

- Ali Eren şu anda "ne" eder?

- En az dört milyon dolar.

***

Aslında spor, "siyasete öyle benziyor ki." Sporda nasıl "altyapı" varsa...

Siyasette de var.

Siyasetin "okulu... Altyapısı" gençlik kolları... Kadın kolları...

Yerel yönetimler.

"Oralarda" pişenler, yetişenler partiye "inançla... Sadakatle" sahip çıkıyorlar.

***

Yazıya "Yalıkavaksporlu Serkan"la başlamıştık.

Serkan "Gençlerbirliği'ne alındı."

Yalıkavak Belediyesi'ne "kırk milyar" ödendi.

Serkan'a da "beş milyar."

Serkan, küçük olduğu için, şimdi "genç takımda" oynuyor.

Bir iki sene sonra "profesyonel olur... Birinci ligde oynar."

Sonra da...

Eğer biz bu Cavcav'ı iyi tanıyorsak...

"Bir milyon dolara... İki milyon dolara" üç büyüklerden birine satar.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır