kapat

21.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
YILMAZ KARAKOYUNLU(yilmazk@sabah.com.tr )


Kelle ne işe yarar?

Önceki gün Meclis, başkanını seçti. Ömer İzgi'yi yürekten kutluyorum.

İlk tur seçimlerinin öncesinde muhfazakâr milletvekili, bütün milletvekillerine bir gazete kupürü dağıttı. Bu muhafazakâr milletvekili bu yazıyı el altından dağıtarak siyasi sonuç sağlamayı amaçlamıştı.

Kupürün başlığı "Dervişten Darwin'e" idi. Bir yıl önce (5 Eylül 1999) SABAH Gazetesi'nde yayınladığım bu köşe yazısında seçim öncesi Amerikan okullarında Darwin teorisinin okutulmasına ilişkin siyasi tartışmaları değerlendiriyordum. Cumhuriyetçi Bush, dini siyasete alet ederek Darwin teorisinin okullardan kaldıracağını söyleyip oy topluyordu. Hillary Clinton cevap vermişti: Bilim kitapları okullarda, din kitapları mabedlerde okutulur."

Bu köşe yazısında söylediklerimin özeti şuydu:

***

İnancın üç doruğu var: Musa'nın dağdan on emirle inmesi, İsa'nın çarmıhıyla Golgota tepesine çıkması ve Hazreti Muhammed'in miracı...

Bilimin üç doruğu var: Arşimed'in kaldıracı, Cabir bin Hayyan'ın atomun parçalanabilirliği ve Newton'un yer çekimi...

Kuramın üç doruğu var: Leibnitz'in "boyutun sonsuzluğu", Einstein'in "izafiyeti" ve Darwin'in "evrim teorisi..."

Önümüzdeki Amerikan seçimlerinde propaganda stratejileri Darwin teorisi üzerine kurulmuş. Demokratların adayı Al Gore bilimden yana ağırlık koymuş ve Amerikan eğitim kurumlarında Darwin teorisinin okutulmasında sakınca görmemiş.

Cumhuriyetçi aday Teksas Valisi küçük Bush ise, okullarda Darwin teorisinin yasaklanmasını istiyormuş. İnsanın maymundan geldiğini anlatan evrim teorisini Tevrat'a aykırı buluyormuş. İnsanın balçıktan yaratıldığının öğretilmesini istemiş. Muhafazakar Amerikalı'nın din duygularını sömürerek seçim şansını artırmayı düşünmüş.

***

Darwin bir anatomi ustasıydı. Tıp eğitimine başlamış, cerrah olmak istemişti. Narkozsuz ameliyat çığlıkları karşısında tıp öğrenimini bırakmış, din felsefesi okumuştu. Tevrat'taki yaratılışın öyküsünü kendisini suçlayanlardan iyi biliyordu. Ama daha iyi bildiği konu insan anatomisiydi. Evrim teorisini anatomi ilminin ilkeleri çerçevesinde anlatıyordu.

Erzurumlu İbrahim Hakkı öldüğünde Darwin henüz doğmamıştı. Cambridge'de tıp ve ilahiyat öğrenimi yaparken Darwin'in Marifetname'yi okuduğu da söylenemezdi.

İbrahim Hakkı, Marifetname'de insanın yaratılışını inceler, beden ve ruh yapısını araştırır. "Alem-i sagir" (küçük evren) adını verdiği insanı, büyük evrenin örneği olarak yorumlar.

Yaratılışın felsefesini değerlendirir. Evrim teorisinin temel değerini teşkil eden hüküm cümlesini Darwin'den yaklaşık 50 yıl önce verir. "Hayvanlarla insan arasındaki bağlantının (evrimin) en mükemmel örneği maymundur" der.

Batının felsefeyle gerçekleştiremediğini, Doğu tasavvufla sağlamıştı. İnancın, bilimin ve kuramın üç doruğunda da bu gerçeği göstermişti...

Tasavvuf, imanın ilhamıyla, bilimin ispatını hiçbir zaman yarıştırmadı ve karıştırmadı. Derviş ile Darwin'in aynı şeyi görmesi bir sağlam mantıktan kaynaklanıyordu. Söylediklerimin özeti bunlardı...

***

Pekiyi kelle ne işe yarar?
Kimya biliminin dehası Lavoisier'nin, asıl eğitimi hukuktu ve Paris Barosu'na kayıtlı avukattı. Bilimsel gözlem ve yorum üzerine yaptığı konuşmaları ile ünü bütün dünyaya yayılmıştı. Kimya bilimini reddeden yobazların kafasını gösterip "Bu kelleler hiçbir şeye yaramaz" dediği için tutuklandı. Aynı gün yargılanıp ölüme mahkum edildi.

Lavoisier, matematikçi Lagrange'ı çağırdı. "Kellem giyotinden sepete düştüğünde gözlerime bak; eğer iki kere kırpıyorsam bil ki, insan kafası kesildikten sonra bir süre daha beyninin düşünmekte olduğunu anlarız."

Lavoisier'nin kafası kesildikten sonra sepete düştü ve gülerek iki kere göz kırptı.

Matematikçi Lagrange diyor ki, "Lavoisier'nin son saniyedeki ispat arayışı, bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir. Ama o yobaz kafalar ufunet üretmek için asırlarca karanlıkta sürünecekler..."

Aradan tam üç yüz yıl geçmiş, Lagrange yanılmamış...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır