Son günlerde bizim TURKPORT'u biraz ihmal etmişim. Geçen gün bana ait panomu açtığımda, epey mesaj biriktiğini gördüm. Aslında zamanında cevap veremediğim için de üzgünüm ama biliyorsunuz taşınma, izin gibi mazeretlerim oldu. Bu arada bir bakıma da iyi olmuş diyeceğim geliyor. Çünkü TURKPORT'taki okurlarım benden cevap alamayınca, birbirleri ile ufak-tefek tartışmaya başlamışlar. Bunları okuduğumda, artık vatandaşın hangi seviyeye geldiğini görerek, mutlu oldum. Demek ki, kavga gürültü olmadan tartışmalar yapabiliyoruz. Yahutta birimizin dediğini, diğerimiz algılayarak, cevaplandırabiliyor.
İşte YOLUNMUŞ KAZLAR ÜLKESİ'nin insanları istenildiği kadar yolunsun, yine de görüşlerini, önerilerini, tepkilerini gösterebilme cesaretini taşıyorlar. Mesela Dr. Ahmet isimli bir okurum "Tepkiniz nerede" diyerek panoya şunları yazmış;
"Göz göre göre soyuluyoruz, kimsenin de gıkı çıkmıyor. Neler oluyor size?... Yoksa siz çok mu kazanıyorsunuz?... Ben çok kazanmıyorum, üstelik zor kazanıyorum. Sokağa atılacak param yok. Birileri için verilecek kokteylerde, harcanacak param da yok. Ama hala cebime göz dikiliyor. Bağırıyorum avazım çıktığı kadar ama benden başka bağıran yok... Neden bağırmıyorsunuz?... Sizin evinizde televizyon yok mu, sizin evinizde buzdolabı yok mu?... Sizin evinizde çamaşır makinası yok mu?... Sizin evinizde ütü, fırın yok mu?... Neden susuyorsunuz?... Hanımlar evinize gelen misafirinize pasta yapmak, onları en güzel şekilde ağırlamak istemiyor musunuz?... Beyler, bayanlar toplum içinde kırışık pantolon, etekle dolaşmak mı istiyorsunuz?... Televizyonda haberleri, filmleri, ya da maçları izlemek istemiyor musunuz?... Bulaşıkları elinizde, çamaşırları derede mi yıkamak istiyorsunuz?... Neden susuyorsunuz?... Siz ayda 150 kw'dan az mı harcıyorsunuz?... Bu nasıl adalet?... BAŞBAKAN da, BAKANLAR da, VEKİLLER de elektrik faturası ödemiyor. Onlar bizim sırtımızdan geçiniyor zaten... Bir de % 0 zam yapıyorlar, neden susuyorsunuz hala?... Hadi sesinizi yükseltin artık. Hadi hep beraber bağıralım, ağlayalım. Yoksa donumuzu bile alacaklar. Hadi tepkimizi koyalım... Yazarlar sizde... Dr. Ahmet.."
* "Yoooo kızmazlar canım. Hatta 15 saniye değil de 3-4 saate çıkarmamızı isterler." A.K.
* "Arkadaşım tabii ki biz de soyulmayı yeğlemiyoruz. Fakat bazı şeyleri böyle telaşa kapılarak, bağırarak, değil de sakince ve hukuki yollardan bir çözüme ulaşabiliriz diye düşünüyorum. Bu nasıl olur, imza kampanyası başlatarak ya da mahkemeye vererek. Yazılı ve görsel basının da buna iştirakiyle sesimizi bir yerlere duyurabiliriz. Madem en öfkeli sensin, buyur öncülüğünü sen yap..." A.K.
DEVAMI YARIN...