kapat

21.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Ne kadar reklam o kadar marka
Reklamcılar Derneği Başkanı Faruk Atasoy, "Türkiye'de reklam harcaması bu yıl yüzde 15 artışla 1.4 milyar dolara çıkabilir" dedi

Ekonomideki büyümeden reklamcılık sektörü de payını aldı. 1997 krizinden sonra duran reklam harcamaları bu yıl yeniden artışa geçti. Reklamcılar Derneği ve Birikim FCA! Başkanı Faruk Atasoy, 1997'den sonra reel artış olmayan reklamcılık sektörü yatırımlarında bu yıl yüzde 15 artış beklediklerini söyledi. Basın, TV, açıkhava, sinema ve radyo gibi ölçülebilir ana medyalarda 1999'da yapılan reklam yatırmlarının 925 milyon dolar olduğuna dikkat çeken Atasoy'la reklamcılığın geleceğini ve beklentilerini konuştuk.

* Bu yıl gerçekleşmesini beklediğiniz artışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekonomide çok önemli sorunlar olmadığı sürece, reklam yatırımlarındaki yıllık ortalama artış % 15 civarında. 1997'den sonra reel olarak bir artış gerçekleşmemiş olduğundan, bu yıl olabilecek artış bizi ancak 1998'de olmamız gereken noktaya getirecektir.

* Diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'de sektörün durumu nedir?

Türkiye'de, hemen hemen her ürün grubundaki tüketim miktarı, gelişmiş ülkelerin oldukça altındadır. Yine de en büyük 20 ekonomi içindeki Türkiye'de reklam yatırımlarını başka ülkelerle kıyaslarsak rakamlar oldukça düşük. Kişi başına düşen reklam yatırımına baktığımızda bu rakam 15 dolar. Oysa Yunanistan'da 100 dolar. GSMH'ye oranlayacak olursak, Türkiye'de bu binde 4. Gelişmiş ülkelerde bu yüzde birin üzerinde.

* Reklam pastasının büyümesi neye bağlı?

Pazarın büyümesi için, ekonomik ve politik istikrar ile reklam bilinci ve markalaşma önemliyse de önce ülkenin zenginleşmesi ve belirli satın alma gücüne sahip bireylerin sayısının artması gerekir. Nüfusun ancak bir kısmı gerçek anlamda tüketici. Bunların belirli bir süre içinde tüketecekleri çeşitli ürünlerin miktarları da belli. Reklamvericinin artması çok önemli. Ama sadece bunlarla reklam yatırımlarının artması mümkün değil. 65 milyon nüfus var ama alt gelir grubunun oranı yüksek. Türkiye'de gerçek anlamda tüketici diyeceğimiz nüfus 10 milyon civarında. Bunu da ancak 15 milyona çıkarabiliriz.

"AB'ye giriş reklam pastasını büyütür"t Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi pazarın büyümesini sağlayacak mı?

AB'ye girmek, değişik nedenlerle pastanın büyümesine destek olacaktır. Temel neden, ülkenin zenginleşmesidir. Satın alma gücünün yüksek ve gelir dağılımının dengeli olduğu bir ülkede, daha fazla kişi ürünleri tüketebileceğinden, talep de arz da daha fazla olacaktır. Bu durumda, hem reklama daha yüksek miktarda kaynak ayrılabilecek ve daha büyük kitlelere ulaşabilmek için daha yaygın ve yoğun reklam yapılacak, hem de bunun sonucu daha fazla satış olanağı doğacaktır.

Örneğin, İspanya'da, hem kişi başına gelir, hem de reklam yatırımları, AB'ye girişten sonra sadece artış değil sıçrama gösterdi. İspanya'nın, AB'ye girişinden bir yıl önce toplam reklam yatırımları 1.8 milyar dolarken, girişinin üçüncü yılında 3.2 milyar dolara fırladı.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır