Hollanda Başbakanı Wim Kok, ay sonunda yapacağı 3 günlük ziyaret öncesi Türkiye'ye mesajlar gönderdi. Her ne kadar Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı yaptığı 1997'den bu yana AB yolunda her zaman Türkiye'nin yanında olsa da desteği Türk kamuoyunda "gizli" kalan Kok, Helsinki Zirvesi'nden sonra Türkiye'ye gelecek olan ilk AB lideri olacak. Yarım saatlik röportajda oldukça temkinli konuşan Kok, gündemdeki soruları cevapladı.
* 28-31 Ekim arasındaki Türkiye ziyaretinizde mesajınız ne olacak?
- İki ülke arasındaki ilişkilerin ne muazzam seviyede olduğunu ve bu ilişkinin kuvvetlendirilmesini ne kadar takdir ettiğimizi göstermek olacak. Şu andan itibaren politik ve kültürel bağlarımızı geliştireceğiz. Burada yaşayan 350 bin Türk kökenli vatandaş da iki ülke ilişkilerine tat katıyor. Türkiye'ye gidiyorum, çünkü gezim sırasında ne gibi deneyimler kazanacağım merak ediyorum.
* Türkiye'nin AB üyeliği Hollanda için ekonomik ve politik açıdan ne yararlar sağlayabilir?
- Hollandalılar'ın çoğu Avrupa'nın doğu ve batısını sanal olarak da bölen çizgilerin kalkmasından yana. Türkiye, Avrupa ülkeleriyle ne kadar ortak çalışırsa, kendi bölgesinde o kadar istikrara ulaşır. İkinci konu da "birliktelik." Biz AB'yi tek bir din grubu olarak görmüyoruz. Üçüncü konu da ekonomik değerler. Genişleyen bir AB, daha çok iç pazarın dışarı açılması anlamına gelir.
* Türkiye'deki koalisyon hükümetini ve yeni cumhurbaşkanını nasıl buluyorsunuz?
- Hem başbakanınıza hem de göreve gelmeden önce dikkat çekici bir geçmişe sahip olan cumhurbaşkanınıza saygı duyuyorum. Onlarla yapacağım diyalog benim için çok önemli olacak. Yeni Cumhurbaşkanı ile Ecevit çok takdir ettiğim ve çok saygı duyduğum politikacılardır.
* Türkiye'nin adaylık yolunda hız kazanması için neler tavsiye edersiniz?
- Türkiye, geleceği için üzerine düşeni yapmalı. Bazı adımların atılması gerekiyor. Bana göre bu adımlar yalnızca AB için değil, Türkiye'nin geleceği için çok önemli. Demokrasi, azınlık hakları, insan hakları ihlalleri, sivil toplum için önemli. Türkiye ekonomisini global dünyaya uyarlama konusunda iyi bir yolda. Ancak Kopenhag kriterlerine uymazsanız, ne şimdi ne de üye olduğunuzda sorumluluk sınırlarını genişletemezsiniz.
* Hollanda kamuoyu, Türkiye kadar büyük bir İslam ülkesini AB'ye kabule hazır mı?
- Kişisel olarak iyimserim. İslam halkı kendini AB'de diğer dinlerden insanlar kadar evinde hissetmeli. Bu, NATO'da sorun olmadı. AB'de de sorun olmamalıdır. AB tek bir dinin birliği değildir.