Fiorina, "Türkiye'nin hem yabancıları çekmesi hem de yerli üreticileri rekabete dayanıklı hale getirmesi şart. Yani biraz cambazlık yapmanız gerekiyor" dedi
ABD'nin en güçlü kadını ünvanının sahibi olan bilgisayar devi Hewlett Packard'ın Başkanı Carly Fiorina, Intel tarafından düzenlenen Exchange 2000 Fuarı'nda, internet ve teknolojinin dünyayı nasıl şekillendireceğine ilişkin bir konuşma yaptı. Konuşmasının ardından kuliste sadece SABAH'ın sorularını yanıtlayan Fiorina, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin önündeki en büyük fırsatın bu internet devrimi olduğunu, bu devrimden yararlanamaması halinde Türkiye'nin geri kalacağını söyledi. Fiorina, sorularımızı şöyle yanıtladı:
* Türkiye sizce nasıl bir pazar?
Türkiye bizim en hızlı büyüdüğümüz ülkelerden biri. Büyük bir gelişme potansiyeli var. Ticaret global bir hal aldığına göre hiçbir üreticinin böyle bir pazarı görmemezlikten gelme lüksü yok.
* Türkiye'nin önündeki en önemli fırsatlar neler?
Şu anda tüm dünya inanılmaz bir değişim yaşıyor. İnsanların her bildiklerini yenilemek zorunda kaldıkları bir süreç. Ben buna "İkinci Rönesans" ya da "Dijital Rönesans" diyorum. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerin seviyesini yakalayabilmeleri için önlerindeki en önemli fırsat bu rönesans. İyi değerlendirebilen ülkeler için gelecek çok parlak. Umarım Türkiye de bu şansı iyi değerlendiren ülkeler arasında yer alır. Çünkü İnterneti etkin kullanamayan ekonomiler geride kalacak.
* İnterneti etkin olarak kullanabilmek derken neyi kastediyorsunuz?
Türk şirketlerinin tamamı yüzde 100 internet teknolojisiyle çalışmak zorunda. Bunu söylerken sadece bir web sitesi açıp oradan mal satmaktan sözetmiyorum. Bunları zaten yapacaksınız. Ama bunun yanında tüm hammaddelerinizi internet üzerinden alacak, çalışan ve sermayedarlarınızla internet üzerinden gerekli aktarımı sağlayacaksınız. Böyle bir model her zaman kazanır.
* Bir yabancı yatırımcı gözüyle Türkiye'nin profili nasıl?
Eskiden Türkiye işgücü ucuz olduğu için tercih ediliyordu. Bu Tayland ya da Endonezya'da da aynıydı. Ama artık öyle değil. Şartlar tüm ülkeler için yaklaşık olarak aynı. Sizin amacınız, bir özelliğinizi öne çıkararak ileri adım atmak olmalı. Yani bir şekilde üreticiyi kendinize çekecek şeyler yapmalısınız. Bunun için de en önemli fırsat bilişim teknolojileri. Bu doğrultuda iki şansınız var. Birincisi know-how'ınızı geliştirerek lokal şirketlerin interneti etkin şekilde kullanmasını sağlamak; ikincisi ise yabancı sermayeyi cezbetmek. Kısacası bir yandan uluslararası şirketleri kendinize çekecek, diğer yandan kendi şirketlerinizin performansını artıracaksınız. Bunun için biraz cambazlık yapmanız gerekecek.
* Sadece teknoloji yatırımı başarı için yeterli mi?
Kesinlikle hayır. Çünkü artık tüm dünya, teknolojiye yapılan yatırımın stratejileri şekillendirmekte değil, desteklemekte kullanılması gerektiğini gördü. Sadece teknolojiye yönelik olarak belirlenen stratejilerin çok uzun vadeli olacağını düşünmüyorum; çünkü bu yatırımlar sadece sizin tekelinizde değil. Parası olan tüm şirketler sizin yaptığınız yatırımı yapabilir. Onun için hedefiniz teknoloji için strateji geliştirmek değil, stratejiniz için gereken teknolojiye yatırım yapmak olmalı.