Hastane

Varoştaki özel hastanelerin sayıları arttıkça denetimleri de güçleşiyor.

BÜYÜKÇEKMECE'deki bir özel hastanenin sahipleri hakkında, sigortadan 1 trilyon lira alabilmek için hastane binasını kasten ateşe verdikleri iddiasıyla dava açılıyor. Savcılık, sözkonusu kişilerin 30 ay hapis istemiyle yargılanması için fezleke hazırladı.

SABAH Gazetesi'nde hastane binasının fotoğrafı çıktı. Hastaneden çok, bir un fabrikasına benziyor. Estetikten yoksun, kişiliksiz, soğuk görünüşlü bir beton yığını. İstanbul varoşlarına mantar gibi bitercesine açılan özel hastanelerin çoğu, aynı özensizliği yansıtıyor. Bu binaların içerisinde verilen "sağlık hizmeti" yeterli mi? Doktor, personel, ekipman kurallara uygun mu? Hijyen koşulları, steril ortam, yoğun bakım üniteleri güven verici mi? Pek bilinmiyor. Varoş hastanelerinin sayıları arttıkça, denetimleri de güçleşiyor. Küçükçekmece'deki olayda izlediğimiz gibi İl Sağlık Müdürlüğü zaman zaman bunlardan bazılarını kapatıyor. mühürlüyor. İşletmecileri hakkında soruşturmalar ve davalar açılıyor. Ama genel olarak, daha binalarının dış görünümündeki özensizlikle iç karartan, insanların moralini bozan bu hastaneler faaliyetlerini sürdürüyor.

SAYGIN bir dünya kenti olmasını arzu ettiğimiz, bunun için çaba harcadığımız İstanbul'da halk sağlığı daha ciddi gözetilmeli. Hastane açmak, köşebaşında simit satmak kadar kolay olmamalı. Bina estetiğinden personelin liyakatine kadar tüm koşulların yerine getirildiğinden emin olunmadan, hastane açılmasına göz yumulmamalı. Sağlık ayağa düşürülmemeli. "İnsana saygı" olmazsa, çağdaşlık ve uygarlık ta olmaz.