Bilirsiniz bazı şeyleri taktım mı devamlı üstüne giderim. İş ki kafamı bozan olmasın... Size bu konuda kısa bir olayı anlatacağım. Ama ondan önce de misaller vermek istiyorum. Mesleğim gereği hemen bütün dünya ülkelerini gezdim. Hepsinde alış-verişler yaptım. Özellikle Avrupa ve Amerika'da günlerce, hatta aylarca kaldım.Tabii bu süre zarfında alış-verişler de yaptım. Türlü çeşitli mağazalara girip, çıktım. Hemen hemen hepsinin özelliği ne idi biliyor musunuz?... Müşteriye ellerinden gelen bütün hizmeti vermek ve onu memnun etmek...
Dahası da var, kanunlarından mı, geleneklerinden mi, ticari anlayışlarından mı bilemem ama müşteriye aldığı malı 1 ay içinde iade etme hakkı da tanıyorlar. Büyük mağazalara girdiğinizde karşınıza hemen müşteri hizmetleri departmanı çıkıyor. Kalabalık müşteri topluluğunun büyük bir kısmı kasalarda aldıkları malın parasını öderlerken, belli bir kısım ise daha evvel aldıkları, beğenmedikleri veya hatalı gördükleri malları iade etmek için sıraya giriyorlar. Görüldüğü gibi ambalajları bozulduğu halde ilgililer daha önce sattıkları malları hemen geri alıyorlar, yerine ya istenilen malları veriyorlar, ya da parayı iade ediyorlar.
Hey gidi günler hey... Onlar orada kalmış. Bizde nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Malı satana kadar yüzünüze gülerler, sonra da sizi tanımazlar. Bir de mağazalarına ünlü isimleri ve ecnebi sözlükleri takarlar. İşte bunlardan biri de Nine West... Herhalde tanınmış bir marka... Adı da güzel, gavurca, gören orada da aynı ecnebiler gibi muamele göreceğini zanneder ama aldanır.
Ebru hanım 3 Ağustos tarihinde Şaşkınbakkal Nine West'ten bir terlik aldı, 15 gün giyemedi, astarı koptu. Firmaya geri verdi ama onlar biz tamir ederiz dediler. Sonunda başka renk bir astar konuldu, terlik rezil edildi. Ama müşterinin bütün itirazlarına rağmen oyalanarak yüz geri edildi. Alt tarafı bir terlik ne olacak dersiniz. Terlik, merlik ama yine de bedava alınmıyor ki kardeşim... Bari malını değiştir ve müşterinin gönlünü al. Ama görüyorsunuz ya, caf caflı isim takmakla esnaflık olmuyor.