kapat

10.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
YeniBinyil
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
'Çok kaygılıyım'
Başbakan Ecevit, Ortadoğu'daki durumun çok ciddi olduğunu belirterek "Herkes ağırlığını koymuş durumda. Barış fırsatı kaçmamalıydı" dedi

Başbakan Bülent Ecevit, İsrail-Filistin çatışmasının büyümesi ve yayılmasından endişe duyduğunu söyleyerek "çok kaygılıyım" dedi. Ecevit, "Oysa çatışmaların çıkmasından önce Ortadoğu barışı için çok önemli bir fırsat yakalanmıştı. Karşılıklı tahriklerle bu noktaya gelindi" diyerek şöyle devam etti:

"Amerikan Başkanı Bill Clinton, İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ilk kez eşzamanlı bir çaba içinde aynı zeminde buluşmuşlardı. Clinton ilk kez bizzat işin içine girdi. Barak yetenekli bir politikacı. Arafat'ın ise yerini dolduracak bir lider alternatifi ortaya çıkmış değil. Bu kolay ele geçmeyecek bir fırsat."

Çatışmaların nedeni
Ecevit Türkiye'nin bir süredir Ortadoğu barışı için çaba harcadığına dikkati çekerek şunları söyledi:

"Türkiye bir süredir fazla ortada görünmeden barışı kolaylaştırmaya çalışıyordu. Bu olayların patlamasından sonraysa çabalarımız diğer bazı ülkeler gibi çatışmaların durdurulması, şiddete son verilmesine yöneldi. Arabuluculuk rolünü üstlenmeden ortamı soğutmaya, şiddeti durdurmaya diğerleri gibi biz de çalışıyoruz. Umarım bu çabalar sonuç verir ve kaygı verici gelişmeler yerini yeniden umuta bırakır."

Barışın şu anda neredeyse tamamen Haram-ı Şerif'in durumu üzerinde kilitlenmiş olması, zaten hassas olan siyasi dengeyi iyice kritik hale getiriyor.

Bu noktada Arafat'ın geçtiğimiz Cumartesi günü, İspanya'nın Mallorca adasındaki Akdeniz Güvenliği toplantılarında ortaya attığı iddia, işin içinde başka nelerin olabileceğini gösterdi. Arafat Kudüs'te kanlı olaylarla geçen Cuma'nın akşamında geldiği Mallorca'da İspanya Başbakan'ı Jose Maria Aznar'la görüşürken, İsrail'in eski Savunma Bakanı ve sağcı Likud Partisi lideri Ariel Şaron'un yanında askerlerle Haram-ı Şerif'e girişinin askerlerin değil, tamamen sivillerin girişimi olduğunu öne sürüyor. Aznar'ın duraksaması üzerine, İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Shaul Mofaz'ı aratıyor ve Aznar'la görüşütürüyor.

Cumartesi günkü toplantıda da Aznar'ın yönetimindeki toplantının katılımcılarına, "Genelkurmay Başkanı, Şaron'u Haram-ı Şerif'e girmemesi konusunda uyardı ama sözünü dinletemedi" dediği aktarıyor. Aznar karşı çıkmadığı gibi, başıyla onaylıyor.

Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in de şahit olduğu bu konuşmada anlatılan olay, yani Şaron'un Haram-ı Şerif'e girişi, açığa vurulmasa da, Ankara'ya göre de çatışmaların nedeni.

Öte yandan Yusuf Peygamber'in türbesinin yakılması türünden olayların da şiddeti alevlendirdiği tesbiti yapılıyor.

Ankara ne yapıyor
Ankara'da Şaron'un bu kışkırtmaya iki nedenden dolayı giriştiği inancı yaygın: Birincisi Şaron ve barış karşıtı İsrail partileri, ABD seçimleri dolayısıyla Yahudi lobisinin desteğine mecbur olan Washington'un İsrail karşısında sert tavır alamayacağını biliyor. İkincisi de, Barak hükümetini bir sol-sağ koalisyonuna zorlayarak barışı yakın bir geleceğin ötesine ertelemeye çalışıyor.

Ankara rayına girecek görünen Ortadoğu barışının, kan dökülmesinin birdenbire yerini bütün bölgeyi içine çekebilecek bir çatışma ortamına girmesinden son derece rahatsız.

Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in günlerdir ara vermediği telefon diplomasisinin belkemiğini şu nokta oluşturuyor: "Çatışmaların nedenini şimdi sorgulamayın. Bir an önce adamlarınıza çatışmayı durdurma emri verin. Suçluyu sonra birlikte buluruz."

Bu çağrı yanıt bulmadıkça Ecevit'in kaygısının haklı çıkmasından korkuluyor.

'Büyük patlamalar olur'
FİLİSTİN-İsrail çatışmalarının Lübnan'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da yeniden savaş rüzgarları esmeye başlarken, Türk Dışişleri yeni bir Arap-İsrail savaşını önlemek için harekete geçti. Pazar gecesi İsrail Dışişleri Bakanı Sholomo Ben Ami ile bir, Filistin lideri Yaser Arafat ile de iki telefon görüşmesi yapan Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in temasları dün de devam etti. Cem, Suriyeli meslektaşı Faruk El Şara ile çatışmaların önlenmesi için bir telefon konuşması yaptı. Temaslar üzerine Cem, "Tüm taraflarla temas halindeyiz. Bu çabalardan bir sonuç alınmaması halinde vahim bir durumla karşı karşıya kalırız. Diplomatik çabalara rağmen ipler koparsa büyük patlamalar çıkmasından endişe etmekteyiz. Ortadoğu'da dengeler değişir, istikrar bozulur. Bunların Türkiye'ye de yansımaları olur" dedi. Cem, olayların çıkış nedeni olarak Ariel Şaron'un Haram-ı Şerif'i ziyaretini üstü kapalı olarak gösterdi.

MURAT YETKİN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır