kapat

03.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
YeniBinyil
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Önce gençler

Üniversiteler yine feryat figan açıldı. Buradan yükselen çığlıklara sağır kalmak, geleceği feda etmektir.

Rektörlerin saydığı sorunlar, iktidar ve meclisin ivedi çözümlerle ilgili gündemini oluşturacak önemdedir.

Devlet üniversiteye çağdaş eğitimin gerektirdiği kaynağı aktaramıyor. Geçim zorluğu çeken öğretim üyeleri ayrılıyor. Demokratik üniversite beklentisinin cevapsız kalması, bu erozyonu hızlandırıyor.

Çocuklar iyi yetişmiyor. Diploma alanlar iş bulamıyor, bulanlar başarılı olamıyor.

Heyecan ve umudunu kaybeden gençler, her türlü rejim karşıtı odaklar için kolay birer av haline geliyor.

Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Nahit Şenoğul, dün öğretim yılının açılış konuşmasında karamsar tesbitler yaptı:

"Cumhuriyetin hiç bir döneminde laiklik karşıtları hiç bu kadar çoğalmamıştı. Cumhuriyet hiç bir dönemde bu kadar aşağılanmamıştı. Eğer istismarcıların dediği olursa Türkiye'ye yazık olur. Kardeş kavgası başlar ve sokağa çıkamaz hale gelinir."

Üniversitenin açılışı, türban kavgası ekseninde yürütülen rejim karşıtı faaliyetlere ivme kazandıracak, gençlerin geleceğe dönük karamsarlıkları arttıkça bu sömürü ve kışkırtmalar daha etkili olacaktır.

Dünya Bankası, Türkiye'deki yoksullaşmanın tehlikeli boyutlarına dikkat çekiyor.

Son raporda en dikkat çekici nokta, ülke ekonomisindeki gelişmeye rağmen, gençlere iş alanı açılamaması ve gelir dağılımındaki eşitsizliği daha da büyümesi..

Dünya Bankası çare olarak "istikrar, yatırım, üretim, istihdam ve eğitim" diyor. "Özellikle yoksul çocukların eğitimine yatırım yapmak" diyor.

Başta irtica, rejime yönelik tüm tehditler, çaresiz ve umutsuz kitlelerin kışkırtılmasıyla büyüyor. Çare, ceberrut devlet değil, sosyal sorumluluklarını farkeden adil bir devlettir.

İktidar, rektörlerin sesine kulak vererek işe eğitimden ve üniversiteden başlamalı.

Sonuçlarla dalaşmak şaşkınlıktır.

Basiret, sebepleri yenmeyi bilmektir.

İstifa isteme hakkı
Kültür Bakanı Talay, son bakanlar kurulunda, Cumhurbaşkanı Sezer'in istifasının istenmesini talep etti.

Tabii toplumda hiç bir yankısı olmadı.

İstifa, yöneticilerin kendilerine ve topluma saygılarının göstergesidir. Siyasetin erdemidir.

Ama bu erdemi ziynet gibi taşımanın ilk şartı, muhataplarından istifa etmesini isteyenlerin de aynı ziyneti taşıma yeterliğine sahip bulunmasıdır.

Türkiye, kötü planlama ve yönetim yanlışları yüzünden 21. Yüzyılın başında elektriksiz kalıp karanlığa mahkum olacak..

Enerji Bakanı yerinde oturacak.

Depremin üstünden 14 ay geçtiği halde 7 bin 224 kişi çadırlarda, 48 bin kişi prefabrike konutlarda ikinci kışı girecek..

Bayındırlık Bakanı yerinde duracak.

100 kişilik olimpiyat kafilesi, en başarısız olimpiyattan, üstelik milli formaya hakaret rezaletleri ile dönüş yapacak..

Spor Bakanı koltuğu bırakmayacak.

Talay, kalay istemiyorsa eğer...

Zirvelere takmadan önce eşitlerini düzeltmenin marifetini göstersin!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır