28 Şubat'ın ünlü generali Erol Özkasnak, o dönemi ve anılarını içeren bir kitap hazırlığı içinde... Emekli olunca kaleme sarılan Özkasnak, kitabını 'dördüncü yıldönüme' yetiştirme telaşında

İş teklifleri var
Tokat Lisesi'nden hem sınıf, hem de futbol takım arkadaşı olan TRT Genel Müdürü Yücel Yener ile birlikteyken görüştüğümüz Özkasnak, sorularımızı şöyle yanıtladı:

* Paşam emekliliğiniz burukluk yaratmış gibi...

E.Ö: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tercihidir. Elbette her subay terfi etmeyi ister ve arzular. İster istemez emeklilik insana burukluk verir. Ancak her subay da terfi edecek diye bir kural yoktur. Biz görev yaptık. Komutanlarımızın emirlerini yerine getirmek durumundayız.

* Sivil hayata alıştınız mı?

E.Ö: Emeklilik zormuş, alışmaya çalışıyoruz.

* Kitap çalışmalarınız nasıl gidiyor?

E.Ö: Yavaş yavaş oluşacak. İki ayrı kitap yazmayı planladım. Yaşadıklarımız bunlar. İlki tamamen 28 Şubat içerikli olacak.

* 28 Şubat'a bir şey kalmadı.

E.Ö: O zamana kadar yetişir canım.

* Emekli generallere Milli Güvenlik Kurulu'nda çalışmaları için çağrı yapılmışıtı. MGK'da çalışmayı düşünüyor musunuz?

E.Ö: Hayır düşünmüyorum.

*Özel bir iş yapacak mısınız?

E.Ö: Bazı teklifler yapıldı. Bankalardan da çağrı geldi. Ancak bu konuda hassas ve dikkatli olmak gerekiyor. Bazı örnekleri var malum. Hele bir sivil yaşama adapte olalım.

Alaattin Kaya'nın randevu oyunu
EROL Özkasnak, yazacağı kitabın ayrıntılarına girmedi, sadece o günlerden bir anısını aktarmakla yetindi. Muhtemelen kitapta da yer alacak anıyı Özkasnak şöyle aktardı:

"Fethullah Hoca'nın ekibinden belki de sağ kolu olan Alaattin Kaya vardı. Zaman Gazetesi'nin sahibi görünen. İkinci başkanımız Orgeneral Çevik Bir'in yanına geldiğini ve görüştüğünü söylediler. Apar topar yanına çıktım. 'Komutanım ne yaptınız siz? Kim bu adam biliyor musunuz?' diyerek Kaya'nın kim olduğunu anlattım. İzmir'den bir bayan milletvekilinin Çevik Paşamdan aldığı randevuya eşlik etmiş o zat. Hemen gazete ve televizyon yetkililerini aradım. Görüşmenin kapsamını anlatıp bayan milletvekilinden söz ettim. Gazete ve televizyonlar bu haberi görmediler. Ancak daha sonra bir televizyon kanalının gece haberlerinde bu zatı canlı yayında röportajda görünce kan beynime çıktı. Genelkurmay'dan söz ediyor, görüşmeyi anlatıyor, Yazarlar Birliği olarak bazı komutanlarımıza verilecek ödüllerden söz ediyor, askere methiye yapıyor. Sabahı zor ettim. Değişik bir sistem ile alınmış bir randevu idi. Elbette gözümüzden kaçtı."

'Emekli olmak hiç iyi değilmiş'
BİR basın mensubuyla ilk kez sivil elbiseleriyle konuşan Erol Özkasnak, emekliliğe alışmaya çalışıyor. Ama askerlikten kalma alışkanlıkları hâlâ sürüyor. Pırıl pırıl boyalı ayakkabıları, ütülü takım elbisesi, bayrak rengi kravatı, kısa kesilmiş saçları ile karşımızda. Gür ses tonu ile "Emekli olmak iyi değilmiş" diye başlıyor söze. Bu zamana kadar evle ilgili her şeyi eşi yürütmüş. Şimdi kendisini sivil yaşamın gerektirdiği alışkanlıkları kazanmak zorunda hissediyor ve eviyle ilgilenmeye çalışıyor.

Arkadaşlarim çalışıyor
Sık sık arkadaş ziyaretlerine çıkıyor ancak tüm arkadaşları çalışıyor. "En iyi ziyaret en kısa olanıdır" prensibinden hareketle bu ziyaretleri de kısa tutuyor. Emekli olur olmaz gelen iş tekliflerine de sıcak bakmayan emekli tümgeneral Özkasnak, emeklilikle gelen boşluğu kaleme kağıda sarılarak dolduruyor.

Taki DOĞAN