kapat

02.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
YeniBinyil
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
CAN DÜNDAR(cdundar@sabah.com.tr )


Med-cezir manzaraları

CHP'de med-cezir var.

Deniz bir çekiliyor, bir yükseliyor. Her çekilişinde dipte biriken tortular, irili ufaklı organizmalar, zenginlik ve zaaflar çıkıyor ortaya... "Belki bize de ekmek çıkar" diye güvercinler üşüşüyor. Deniz küsüyor.

Sonra çer çöp toplanıyor, satıh düzeltiliyor, tam yeni hayata alışmak üzereyken "taban", "Deniz'le daha iyiydi" diye ağlaşmaya başlıyor. Ve Deniz, fırsatı değerlendirip çorak topraklarda hasreti çekilen sular gibi yükleniyor. Süpürüp geliyor.

Hadi sil baştan..!

***

Bence her şeye rağmen canlı bir kurultaydı.

Tribünlerde, tek lider partilerinin göstermelik tezahüratı değil, başarıya susamış bir kitlenin inatçı coşkusu vardı. Lakin vefalı seyirciler de hırslı adaylar da, salonun dışındaki dünyadan öylesine kopuktular ki, hızla düşmekte olan bir uçakta "kim daha yükseğe sıçrayacak" diye yarışan yolculara benziyorlardı. "Altan Abi", bütün enerjisini altyapı çalışmasına verdiği için icraatını sergileyemeyen belediye başkanları gibi gitti.

Kürsüye yürürken ardında birkaç adam ve çok az alkış vardı.

CHP'nin genel başkanlığını değil, belgeselini yapma vakti gelmişti.

Baykal'a gelince...

Bir kez daha anlaşıldı ki, en iyi sosyal demokrat, hafızası en zayıf olandır.

17 ay önce Baykal'ı kurultay salonuna giremeyecek durumda kaderine terk eden CHP'liler, bu sürede ne değişti bilinmez, asayı yeniden ona verdiler. Baykal o kadar başarılıysa neden bertaraf edilmişti, o zaman dışlandıysa şimdi eskisinden ne farkı vardı da dönmüştü, kimse anlayamadı.

"17 ay dervişler gibi çile çekmeye kapanan" Baykal, "dervişin fikrinin de zikrinin de iktidar olduğu"nu gösterdi.

Kendisinden seçim yenilgisine dair bir özeleştiri ve buna rağmen aday olmasına dair bir açıklama bekleyenler hüsrana uğradılar. Apo yakalanmasa CHP seçimde silip süpürürmüş gibi konuştu Baykal ve delegeyi inandırdı.

"Partimiz küçük olsun, bizim olsun" dediler; öyle oldu.

***

İşe bakın, Prag'da bahar var; Ankara'da sonbahar...

Dünyanın ve Türkiye'nin muhalefete en çok ihtiyaç duyduğu, gelir dağılımında uçurumun hepten açıldığı, düşünce özgürlüğünün, yargı bağımsızlığının, cezaevlerinin, affın tartışıldığı bir dönemde ve sosyal demokrat bir hareketin kök salması için en uygun toprakta CHP ortada görünmüyor.

Nadire Mater'in duruşmasında, tutuklu yakınlarının eyleminde, PKK sonrası Güneydoğu'da, çağdaş bir laisizm yorumunda, muhalefet meydanlarında, üniversite kampüslerinde yok CHP...

"Gençlik" lafını ağzından düşürmeyen adaylar, 1930'lu yıllarda doğmuşlardı ve üstelik bu kez onları genç gösterecek bir Ricky Martin şarkısı da yoktu salonda...

Aranan heyecan, yine 30 model 10. yıl marşında bulundu.

Ve 6 ay sonra yeni bir kurultayda buluşmak üzere vedalaşıldı.

***

Hiç kuşku yok ki, CHP'nin yenilenmeye ve Ğhiç olmazsa fikren- geneleşmeye ihtiyacı var.

Doğru zamanda ortaya çıkıp imaj tazelemek, özeleştiri yapar görünüp kendini övmek, "Ders aldım, değiştim, artık güleceğim" deyip gülümsemeyi bile esirgemek, "hırçınlık bitti" deyip, öfkeden caymamak, "Herkesi kucaklayacağım" deyip küskünler yaratmak taktikleri belki kongrede tutar, ama sandıkta geri teper.

Seçmen, öfke değil sağduyu, imaj değil samimiyet, belagat değil icraat arıyor artık...

CHP'yi Deniz tuttu.

Solda yeni oluşum ve ittifakların vaktidir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır