Güzel başlangıç

Tatil sona erdi ve... Meclis'in yeni yasama yılının açılışı dün yapıldı... Hayırlı, uğurlu olsun.

Dün meclise biraz erken gittik.

Açılış töreni öncesi "siyasetçilerle" konuştuk.

Özellikle de...

"İktidardakilerle... Hükümet üyeleriyle.

Gözlemimiz:

Cumhurbaşkanı Sezer'e karşı "kırıklık.. Burukluk... Hatta daha ötesi kızgınlık... Öfke" devam ediyor.

Dileğimiz hükümetin "bu havadan" hızla çıkması.

Zira...

Böyle bir çatışmanın... Köşk-hükümet çekişmesinin "kaybeden tarafı" hükümet olur.

***

Cumhurbaşkanı Sezer'in, uzun Meclis konuşmasının ilk bölümü "dersimiz Anayasa."

Belli oluyor ki...

Her konuşmasında... Her eylem ve işleminde Sezer'in "hukukçu kişiliği" ön plana çıkacak.

***

Ahmet Necdet Sezer, konuşmasının hemen başlarında "tarihi sorumluluk"tan bahsetti. (Sayfa 7)

Bunu "tarihi sınav" sözleri izledi. (Sayfa 7)

Sezer'in konuşmasının "sondan bir önceki cümlesinde" de yine "tarihi sorumluluk" vurgulaması var. (Sayfa 80)

Sezer'in üstüne basa basa seslendirdiği "tarihi sorumluluk ve sınav" Anayasa değişikliği.

Anayasa'da "Türk Ulusu'nun gereksinmelerine yanıt oluşturacak iyileştirmelerin yapılması."

"Ve evrensel ölçütlerin hukuk sistemine kazandırılması."

Bunun artık "zamanının geldiği. (Sayfa 6)

Cumhurbaşkanı "bunları" söyleyince...

Bir alkış koptu.

Ama "cılız" bir alkış.

Yadırgadık.

Hemen "basın locasından aşağıya... TBMM Genel Kurulu'na" baktık.

Ve gördük ki...

Alkışlayanlar sadece "muhalefete mensup olanlar."

Bu manzarayı daha da yadırgadık.

"Sivil Anayasa... Demokratikleşme" sadece muhalefetin mi ihtiyacı?

***

Sezer'den bir başka vurgulama:

"-......Bu değişiklikleri (Anayasa Avrupa Birliği istediği için değil, fakat halkımızın hak ettiği düzenlemeler olduğu için gerçekleştirmemiz gerekmektedir."

Söylem "doğru."

Söylemin "zamanlaması" çok daha doğru.

AB ile ilgili "yol haritasının" hazırlandığı bir süreçte, Sezer, konuşmasının önemli bir bölümü "Avrupa Birliği'ne" ayırıyor.

Üstüne basa basa "Türkiye bir Avrupa ülkesidir" diyor. (Sayfa 64)

"Tam üyelik için aranan koşulları yerine getirmek üzere gerekli adımların kararlı biçimde atılmasını" istiyor. (Sayfa 65)

Ama alkış "muhalefetten" geliyor.

Zira iktidar "Köşk'e küskün... Mesafeli.

Bu kadarına da "pes" doğrusu.

***

Uzun konuşmada "başka vurgulamalar" da var...

Ama bunlar daha ziyade "devletteki, gevşek vidaların sıkıştırılması" üzerine.

Trafikten üniversiteye, ticaretten personel politikalarına kadar "pek çok konu."

Ve bu pek çok konuda, Meclis'e "bunları gözardı etmeyin" anlamına gelebilecek hatırlatmalar...

***

Sezer'in "düne damgasını vuran" sözleri "Anayasa'ya... Demokratikleşmeye" ait olan sözler.

Açıkcası...

Konuşmanın özü "demokrasi reformu" talebi. TBMM'nin yeni yasama yılının ilk gününde "böyle bir talebin" tutanaklara girmesi, Türk demokrasisi için önemli bir kazanım.

Yeni yasama yılı ülkemize ve meclisimize hayırlı olsun.