kapat

02.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
YeniBinyil
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )


Yeni parametreler

İsrail'den sürekli Washington ile konuştuk oylama günü.. ABD başkentinin nabzını tutmaya çalıştık.. 20 yılı aşkın süredir bu ülkeyi takip ettiğimiz için sistemin nasıl çalıştığını bildiğimizden, bir kaza olup olmayacağını anlamaya çalıştık..

Ardından erteleme geldi.. Ve bizler bir kere daha gördük ki, yumurta gelip kapıya dayandığı zaman, evet ancak o zaman, Ankara'nın aklı başına geldi ve ABD Temsilciler Meclisi'ndeki Ermeni tasarısı konusunda, engellemeye, düşünmeye karşı tedbir almaya karar verdi..

Bu konuda ABD'de yaşayan Türkler'den, aylardır, herbiri şikayetlerle dolu sayısız mesaj aldık ve bunları sizlere duyurduk..

"Bu gidiş iyi gidiş değil, ey Ankara uyan. Hemen harekete geç" dedik.. Ankara ise "Bir şey olmaz" deyip duruyordu..

Bir yıldır süren bu olayın gelişim süresi içinde, yani eyaletlerde kabulu ve Temsilciler Meclisi Alt Komitesi'ne geliş süreci içinde, hemen hiçbir şey yapmadı, yapamadı..

Hatta, bunun engellenmesinde en önemli rolü oynayabilecek olan Washington'daki Yahudi lobisini bile erken ve yeterli ölçüde alarma geçiremedi.. Ne zaman konu Uluslararası İlişkiler Komitesi'ne geldi ve oradan da geçip Temsilciler Meclisi'nde de kabul edilmesi olasılığı belirdi, o zaman harekete geçti..

Hükümet ve MGK ancak o zaman bu konuyu ele aldı.. Demeçler ancak o zaman birbiri ardına verilmeye başlandı..

Aylardır tatilde olan bizim Meclis'in, uluslararası alanda hiçbir ciddi iş yapmaması ile ünlü Dışilişkiler Komitesi, her zamanki gibi hiçbir şey yapmadı.. Tatili kesip, kalkıp giderek, Amerikalı meslekdaşları ile bu konuyu görüşüp, onları ikna etmeye harcamadı günlerini.. Akıllarına bile gelmedi..

Washington büyükelçiliğimiz o dar kadrosu ile elinden geleni yapmaya çalıştı.. Herkes oradan oraya koşuşturdu.. Yahudi lobisi devreye girdi.. Ama açıkça, yani bütün ağırlığı ile değil.. Daha sessiz ve derinden..

Gerek İsrail'de, gerekse bu ülkedeyken Washington ile konuşurken, Soykırım Müzesi rezaleti de gündeme geldi.. Yakında bu konuda bazı yeni gelişmeler yaşanırsa, kimse şaşırmasın.. Kendileri de...

Bu konuşmalarımızdan birinde, İsrailli diplomat dostlarımıza, Begin'in Başbakan iken nasıl Türkiye lehine harekete geçerek, Soykırım Müzesi'ne Ermeniler'in girmesini engellediğini hatırlattık.. Onun için "Bize kalkıp hükümetimiz bir şey yapamıyor demeyin" dedik..

Bu arada onlar bize, "Uydu projesini kaybetmelerine ciddi biçimde üzüldüklerini" hissettirdiler.. Nedenini bir türlü anlamamışlar..

Türkiye'nin uluslararası ilişkilerine bakıldığı zaman, her konunun, parametrelerinin yeni baştan ve çok ciddi biçimde değerlendirilmesi gerektiği açık seçik görülüyor..

Adamlara kalkıp "İhaleyi sana vermem" demek iş değil.. Adam kalkıp da sana "Vermezsen verme" derse, silahlanması bütünü ile ABD'ye bağlı olan bizim silahlı kuvvetler ne yapacak?

Gerçekçi olmamız gerekmiyor mu?

Hayaller görerek ve iç politikaya yönelik mesajlar vererek dış politika olmaz.. Dış politika tamamen ulusal çıkarlar ve gerçekler üzerine kurulmalıdır..

İşte bu nedenle, dosyaları masaya koyalım ve sil baştan yeni dış politika parametreleri bulalım. Bunu yaparken de, camdan eşya dükkanına fil gibi de girmeyelim olur mu? Çünkü yapar mı yaparız.. Sonra acısını bütün bir ulus çeker..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır