kapat

02.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
YeniBinyil
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Kemal bir gün dönecek
Gül Sunal anlatıyor; Henüz kendimi toparlayamadım. Kemal yok diye düşünmüyorum. Kemal evdeymiş gibi bütün düzenimiz devam ediyor. Balalayka'ya gittiği bavulu bile duruyor

Açılmamış bir bavul... İçinde son yolculuğunun eşyaları... Halen faturası ödenen bir telefon... Ve size onu, birazdan eve gelecekmiş gibi anlatan bir kadın... Gül Sunal ile konuşurken, bunu hissettim... Özlemi yüreklerinde çığ gibi büyüse de, sanki Kemal Sunal uzun bir tatile çıkmış da geri dönecekmiş gibi beklendiğini hissettim... Gül Sunal, aşkla evlendiği, 27 yıl hayatı paylaştığı adamı ve milyonların sevgilisi Kemal Sunal'ı anlattı...

Ali ise babasını ama en çok da en iyi arkadaşı olan Kemal Sunal'ı...

*Kemal Sunal'dan sonra hayatınız nasıl gidiyor? İnsan alışabiliyor mu sevdiğinin yokluğuna?

- İlk günlerde böyle bir yaşam süremeyeceğimi düşünüyordum. Ama şimdi ondan güç alıyorum. Onun gücü beni ayakta tutuyor. Tabii dördümüzün birlikte olduğu zamanları yeniden yakalayabilmek mümkün değil. Yine de toparlanmaya çalışıyorum. Çocuklarımın yanında hiç ağlamadım. Bence çocuklarla karşılıklı bir müddet oynadık. Belki zamana ihtiyacımız var. Henüz kendimi toparlayamıyorum. Kemal yok diye düşünmüyorum. O var diye hareket ediyorum. Evde hiçbir şey bozulmadı. Kemal evdeymiş gibi bütün düzenimiz devam ediyor.

* Sizin için Kemal Sunal'ın arkasındaki en büyük güç, her şeyi çekip çeviren kadın tanımlamasını duydum. Öyle miydiniz gerçekten?

- Hayır. Asıl güçlü olan Kemal'di. Tabii Kemal'i motive ediyordum. Benden fikir alırdı ama yine kendi bildiğini yapardı. Biz ailece ona istediği işi yapması için fırsat verdik. Yapmak istemediği işleri yapmadı. Anormal masraflar çıkarıp onu çalışmak zorunda bırakmadık. Çoğu zaman parasız da kaldık ama yapmak istemediği hiçbir işi yapmadı.

* Çok parasız dönemleriniz oldu mu?

- Tabii oldu. Diziler başlamadan önce bayağı bir maddi sıkıntı içindeydik.

* 7-8 sene öncesinden söz ediyorsunuz yanılmıyorsam?

- Evet... Belki Kemal'in televizyonda sürekli filmleri oynuyor ama o bunlardan para kazanmadı ki... Çok fazla film de çevirmedi. Eskiden çevirdiği filmlerden çok fazla paralar da kazanmadı. Televizyonu da para kazanmak için yaptı. Çocukların küçüklüğünde bayağı zorluklar çektik. Propaganda ile yeniden canlandı. Yani Kemal'in en güzel zamanıydı. Kemal'de hep gelecek korkusu vardı.

* Eli sıkı mıydı gerçekten?

- Hiç cimri değildi. Ama gelecek kaygısı olan insan tabii ki para harcarken dikkatli olur.

* Filmleri yayınlanıyor. İzliyor musunuz?

- Ben şimdi izleyemiyorum. Hiç izlemedim.

*Evde hiçbir şeyi değiştirmediniz mi ?

- Hiçbir şeyi.. Balalayka'ya gittiği bavulu bile duruyor. Açılmadı daha. Açamadım.

* Sanki birazdan çıkıp gelecekmiş gibi söz ediyorsunuz Kemal Sunal'dan..

- Kemal var ki biz bugün sizinle bunu konuşuyoruz. Mümkün değil Kemal'in yok olması. Kimse bunu başaramaz. O yokmuş gibi davranmamız da imkansız. Kemal her yerde var. Ve biz o varmış gibi yaşıyoruz. Aksi halde ben yaşayamam. Yokluğunu katiyen kabul edemedim. Hep bekliyorum. O komiktir, çıkar gelir bir yerden.

* Komik miydi?

- Çok komikti... Olması gereken ortamlarda açılırdı. Ama utangaçtı, içine kapanıktı. Şöhretli olmaktan bile utanırdı. İşinde çok ciddiydi. Evde de çok ciddiydi. Kemal'in yaptığı her espri anlatılacak niteliktedir. Çok kaliteli espriler yapardı. İnce zeka ürünü espriler. Benimle ilgili çok hoş espriler yapardı...

* Size 'çok konuşuyorsun.' dermiş, susturmak için para teklif edermiş... Doğru mu?

- Evet, ben çok konuşmayayım diye para verirdi. (Gülüşmeler) Beni çok eğlendiriyordu. Çocuklar da çok gülerdi Kemal'e. Her lafında hoş bir nükte vardı. Çok terbiyeliydi. Espri yaparken bile karşısındakini düşünürdü. Az konuşurdu. Ben 'Kemal niye bu kadar az konuşuyorsun' dediğimde 'çok konuşan çok hata yapar. Gerektiği zaman konuştuğunda sözün değer kazanır. Çok konuştuğun zaman çok değerli bir şey bile söylesen o fark edilmeyebilir' derdi. Çok dolu bir adamdı. Çok okurdu. Çok kültürlüydü. Ama bunu yerli yersiz sergilemezdi. Diyelim ki birine çok kızmış. 'Sen de şöyle söyleseydin. En azından kırıldığını belli etseydin' derdim. ' O bir gün kırıldığımı anlar. Ancak kendisi anlar. Ben ona anlatamam' derdi. Bence Kemal müthiş bir filozoftu. Ben onunla yaşadım ve herşeyi gördüm. Özellikle ölümünden sonra duyduklarımla, gördüklerimle beni daha çok şaşırtıyor.

* Nedir sizi şaşırtanlar?

- Çok yardım kuruluşlarına yardım etmiş. Ben şimdi öğreniyorum. Geçimlerini üstlendiği, okuttuğu çocuklar varmış. Bunları öğreniyorum. Bunları anlatmazdı. Zaten benim tanıdığım Kemal de bunu anlatmamalıydı. Geçen sene hiçbir iş yapmadığı halde defterdarlıktan teşekkür mektubu gelmiş, 'vergi 6.sı oldunuz' diye. Ben o mektubu 15-20 gün önce tesadüfen dolabında buldum. Bunlar çok önemli. Övünmeyi sevmezdi. Kendisini başkalarının takdir etmesini beklerdi.

ALİ SUNAL: ELİM HEP TELEFONA GİDİYOR AMA TELEFONU KAPALI
* Kemal Sunal, baba gibi miydi, arkadaş mı?

- 18 yaşından sonra arkadaş olduk. Hiç unutamadığım bir anım vardır. Ehliyet alacaktım. 'Baba senin bir sürü tanıdığın vardır. Kursa falan gitmeden ehliyet alırsın bana' dedim. 'Tamam oğlum' dedi. Beni kursa götürdü ve 'Buraya başlıyorsun. Üç ay sonra da sınava gireceksin, başarılı olursan ehliyetini alacaksın' dedi. Öylece kalakaldım. Onu en iyi o zaman anladım, çözdüm. Ondan sonra da çok farklı bir ilişki başladı aramızda. Sırlarımızı paylaşmaya başladık.

* Babanın kaybında yanındaydın. Bir evlat olarak bu acıyı yaşamak çok kötü kuşkusuz ama bundan şöyle bir teselli çıkarılabilir mi? "Hiç olmazsa yanındaydım" gibi...

- Samimi söylemek gerekirse başka birinden duymaktan daha iyi bir şeydi. Ama tek dezavantajım, herkes onu onunla yaşadığı güzel anılarla ve sağlıklı hali ile hatırlıyor. Benim ise aklıma hep o hali geliyor. Bunu kafamdan atmam zor.

* En çok neyi özlüyorsun...

- Çok zor. Her şeyi özlüyorum. Mesela kendimi kötü hissettiğimde onu özlüyorum. Telefonumda telefonu hala kayıtlı. Darda kalınca hemen telefona sarılıp arardım onu. O çok büyük bir eksiklik. Elim telefona gidiyor ama telefonu kapalı... Mangal yapmamı çok severdi ama artık bunu da yapamıyorum.

Ona sahnede aşık oldum

*27 senelik bir beraberlik... Sizinki bir aşk evliliği miydi?

- 1973 yılında tanıştık. 2 sene flört ettik. Sonra nişanlandık ve evlendik. Evlilik öncesi dejenere bir hayatımız yoktu. İkimiz de aile düzenlerinden gelip kendi ailemizi kurduk. Biz gelenek ve göreneklerine bağlı tipik bir Türk ailesiyiz. Anneler, babalar, kardeşler, görümceler... Hepimiz birlikte olduk. Kemal evi çok severdi. Haftada iki-üç kez 20-30 kişilik yemeklerimiz olurdu. 27 seneyi çok güzel, dolu dolu yaşadık. Çok büyük bir aşktı. İlk karşılaştığımızda da biz evlenecekmişiz gibi karşılaştık. Bakışlarımız öyle gibiydi. Tiyatroda karşılaştık. Kemal'in oyunu vardı. Ben de izleyici olarak gitmiştim ve en ön sırada oturuyordum. Sahnede oturuyordu. Uzun bir süre bakıştık. Kemal'in gözleri bir gariptir. Bakışları çok anlamlıdır. Çok güzel baktı bana. Ben de ona çok sıcak baktım. Onlar Ankara'da turnedeydi. Ve biz birkaç gün sonra bir arkadaş toplantısında karşılaştık. O beni tanıdı. Ama ikimiz de çok mahçuptuk. Sonra flört etmeye başladık.

*Bu aşk Ankara-İstanbul hattında nasıl yaşandı? Özlemler var mıydı?

Ankara'ya turneye gelmişlerdi. Son 15 gün flörtümüz başlamıştı. Ben evden izin alabildikçe çıkıyordum. Ama fazla görüşemiyorduk. İstanbul'a döndükten sonra o Ankara'ya haftada bir kez gelmeye başladı. Pazar akşamları oyun bittikten sonra tiyatrodan çıkar, otobüse biner Ankara'ya gelirdi. Ben belki yarım saat çıkabilirdim. Pazartesi akşamı tekrar otobüse biner İstanbul'a dönerdi. Bir seneyi böyle geçirdik. 1975'de 19 Ocak'ta nişanlandık, 30 Nisan'da da evlendik. Kemal bana çok saygılıydı. Biz çok hoş bir beraberlik yaşamışız.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır