kapat

02.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
YeniBinyil
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Türkiye'ye Fransız öpücüğü
Fransızlar, 2002'de Avrupa'da bir Türkiye patlaması yaşanacağını düşünüyor. Onlara göre Türkiye, gelişen bir bölgede yükselen değer Credit-Agricole-Indosuez Bankası İcra Kurulu Başkanı Autheman, "Hükümetiniz istikrarlı. Size güvenimiz hiç olmadığı kadar fazla" dedi

Avrupa Birliği dönem başkanı Fransa, önceki gün Fransız Sarayı'nda düzenlediği bir toplantıyla Türkiye'ye "tam destek" verdi. "Fransa-Türkiye 2000: Avrupa için yeni bir ortaklık" adlı toplantıda Fransız yatırımcılar Türkiye'ye övgüler yağdırdı.

Credit-Agricole-Indosuez Bankası İcra Kurulu Başkanı Marc Antoine Autheman, şirketlerin sınırların yeniden açılmasını istediğini vurgulayarak, "Ancak bu kez üniversite eğitimi görmüş yetenekli gençleri istiyorlar. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'den Avrupa'ya büyük bir göç yaşanacak" dedi. Autheman, sorularımızı yanıtladı.

*Bir Türk bankasıyla ortaklık projeniz var mı?

Türkiye'ye olan güvenimiz hiç olmadığı kadar fazla. Ancak şimdilik çalışmalarımız izleme ve değerlendirme aşamasında.

*Sizce Türkiye AB'ye kaç yılda tam üye olur?

Bunu söylemek zor. Bence uzun bir zaman alacak. Bunu iki nedenden ötürü söylüyorum. Birincisi, birçok alanda kredibilite için zamana ihtiyacınız var. İkincisi ise AB ülkeleriyle aranızda büyük bir zenginlik, gelir farkı var. Bunu kapatmak için de uzun bir zaman gerekeceğini düşünüyorum. Ayrıca kurumsal reformların da yapılması gerekiyor.

*Türkiye'ye 10 üzerinden kaç puan verirdiniz?

10 üzerinden 6 verirdim.

* Neden bu kadar düşük?

3 nedeni var: Bütçe açığınız, yüksek enflasyon ve AB yolunda harcamanız gereken büyük efor. Türkiye'de özel sektörün inanılmaz bir dinamizmi var. İktidarda bugüne kadar gördüğümüz en istikrarlı hükümet var. Ayrıca hükümetin AB için gösterdiği çaba da gözardı edilemeyecek boyutta.

Tam bir yatırım yağmuru gelecek
UluslararasI Renault Strateji ve Geliştirme Direktörü Gerard Gastaut, Avrupalı yatırımcıların Türkiye'nin değerini anladığını vurgulayarak, "Türkiye'ye tam bir yatırım yağmuru gelecek" dedi. Yatırımlarda önemli olanın süreklilik olduğunu söyleyen Gastaut, "Türkiye'de çeşitli yatırımlar yapan kuruluşlar var. Ancak sürekli yatırım yapmayı hedefliyorlar" diye konuştu. Gastaut'ya bu "yatırım yağmuru"nun hangi alanlardan geleceğini sorduğumuzda şu yanıtı verdi: "Bunun için erken. Ancak şunu söyleyebilirim. Renault'nun ortak iş yaptığı ve donanımlarını sağladığı birçok şirket, bu yeni yatırımcıların arasında. Bizimle birlikte yeni yatırım yapmak istiyorlar."

Gastaut, Renault'nun Avrupa'da piyasaya sunduğu modelleri aynı zamanda Türkiye'de piyasaya süreceğini açıklayarak, "Türkiye, yeni dünya pazarında yükselen bir değer. Özellikle de otomobilde" dedi.

Gastaut, Türkiye'nin notuyla ilgili ise şunları söyledi: "Diğer aday ülkelere kıyasla durumunuzun daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bence 10 üzerinden 8'i hakediyorsunuz. Ancak daha yapılacak çok şey var. Kendinizi tanıtmanız, Avrupalı yatırımcıları bilgilendirmeniz gerekiyor."

'İstanbul, 21. yüzyılın New York'u olacak'
TOPLANTIDA "ateşli bir Türkiye ve Türk savunucusu" konuşmalar yapan Courrier International'in Yazı İşleri Müdürü Alexander Adler, "İstanbul'da bölgenin önümüzdeki yüzyıldaki New York'u doğuyor" sözleriyle büyük beğeni topladı. Türk gençlerinde büyük bir dinamizm olduğunu belirten Adler, Türkiye'nin şu anda yapması gereken en önemli şeyin içine girdiği reform sürecine her alanda devam etmesi olduğunu söyledi. Adler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yabancı şirketler ve Avrupa insanı, Türkiye'yi yalnızca Müslüman ülke olarak tanıyor. Bir politik istikrarsızlık olayına takılmışlar. Ancak bu artık değişti. Şu anki sorun, bütçe açığı ve enflasyon. Bunlara Türkiye'nin kronik hastalığı gözüyle bakılıyor. Tanıtım yapmak için turistler yetmez. Onlar gelip bir haftada neyinizi tanıyacaklar ki! Bunun için şirketlerin, büyük firmaların çalışması gerekir. Modayı yakından izliyorsunuz. Ancak Avrupa yalnızca moda ile takip edilmez. 2002'de Avrupa'da baby boom gibi bir "Turkey boom" yaşanacak. Türkiye, gelişen bir bölgede yükselen değerdir. İslam-demokrasi sorununu da çözerek örnek oldu. Tüm bu ilerlemeler devam ederse AB yolunda 2003 çok önemli bir yıl olacak."

Burcu YAKAR


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır