kapat

21.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
CV mağdurları
Şirketlere ya da insan kaynakları danışmanlığı yapan şirketlere iş başvurusu yapan insanların karşılaştıkları olumsuz tutumlara örnekler veren yazılar yazmıştım.

(Bakınız; http://www.yontek.com, "CV'lere cevap verelim lütfen!" ve, "CV alanlar için de bir kitap lütfen!" başlıklı yazılar.) Biliyorsunuz CV, İngilizce'deki Curriculum Vitae sözcüklerinin baş harfleridir ve Türkçe'de, "özgeçmiş" anlamına gelir. İş başvurusu yapmak için, yazım şekli artık iyi kötü standartlaşmış olan CV'ler gönderilir şirketlere. CV kısaltması iş arama sürecinin sembolü haline gelecek şekilde yaygınlaştı. Onun için bu konudaki yazılarımın başlıklarına CV'yi de sıkıştırıveriyorum. Bu yazımda konu, adayın CV'sini vermesinden sonraki görüşme (mülakat) aşaması ile ilgili bir örnek. Okuyucularımdan birinin e-mail'ini kısaltarak ve şirket ismini perdeleyerek aktarıyorum:

"Görüşmeye çağrıldım. Trafikten dolayı 10 dakika kadar geç kaldım. Tabii ki, hoş bir davranış değil bir aday için ama İstanbul bu, belli olmuyor. Gittim ki, müdür bey yemeğe çıkmış, ben gecikince! Beklemeye aldılar. Yarım saat kadar bekledikten sonra hala ortada olmayınca (sekreteri cebinden ulaşamadıklarını söyledi, nasıl oluyorsa) zaten öğle tatili biter duruma geldi ve ben de şirketime geri dönmek zorunda olduğumdan kalktım. Yeniden arayıp (bu sefer başka bir asistan) Pazartesi sabah 8:30 için yeniden randevu verdiler. Bu sefer 10 dakika erken gittim. Ama resepsiyonist bile yoktu. Resepsiyonist geldikten sonra müdür beyin ve asistanının henüz gelmediğini öğrendim. Hatta pazartesi sabahları normalde bu saatte gelmezlermiş. Beklemeye aldılar. Yarım saat kadar bekledikten sonra müdür beyin karşıda oturduğunu, sekreterinin randevudan haberi olmadığını ve muhtemelen yolda olduğunu öğrendim. 10 dakika daha bekledikten sonra bir daha resepsiyona gidip girişimde bulundum. Bu sefer sekreteri geldi ve üzgünüz, kem küm dedi, aynı anda başka bir kadın da geldi, isterseniz biz görüşelim, adaylarla xxx (malum müdür bey) ve ben görüşüyoruz dedi. Ben de iki kez aynı kişi tarafından bu kadar bekletilmeye bir anlam veremediğimi, bunun nasıl profesyonellik olduğunu, kalan 15 dakikalık zamanımda zaten iş görüşmesi yapılamayacağını, ilgilerine teşekkür ettiğimi söyleyip ayrıldım. Bir daha randevu için aramadılar. Herhalde ben yanlış davranmıştım. Durun komedi daha bitmedi. 15 gün kadar sonra e-mail'ime bir mektup geldi. Sayın yetkililer benle tanıştıkları için çok memnun olduklarını, görüşmeye zaman ayırdığım için teşekkür ettiklerini, görüşme sayesinde beni yakından tanıma fırsatı bulduklarını, ama şu anda özelliklerime uygun pozisyon öneremediklerini, fakat bundan sonra da muhtemel pozisyonlar için dosyamı tutmaya devam edeceklerini belirtiyorlar. Ve burası big 5'in en büyüklerinden. Güler misiniz ağlar mısınız???"

Bu örnekleri size düşkırıklıklarınızı artırmak için değil aksine madalyonun öbür yüzünü de görün diye veriyorum.

ULAŞ BIÇAKCI


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır