Bakırköy'den ses geldi

BAKIRKÖY Belediyesi için yazdığım temelde olumlu yazılara karşı gelebilecek tepkilere sütunumu açık tutmuştum. Nitekim kimi yanıtlar geldi. İşte bunların özet bir dökümü..

Okurumuz Paola Noyan, Ahmet Bahadırlı'nın olumlu işler yaptığına katılıyor. Ama iki eleştirisi var. Biri, denizin ve Ayamama Deresi'nin lodoslu günlerdeki korkunç kokusu: "Bu koku evlerimizin içine kadar giriyor ve bir foseptiğin içinde yaşar gibi oluyoruz." Bir de Yeşilköy'ün Çarşamba Pazarı için hazırlanan güzel mekanın niçin hala açılmadığını soruyor.

Bir diğer faksta, İsmet Kaplan, Yeni Mahalle ile ilgili şikayetlerini sıralıyor. SSK Hastanesi önünde kaldırımların; büfeler, telefon kulübeleri, atık toplama kapları, bırakılmış araçlar vs. ile tümüyle kapatıldığını, sokakların demir borularla daraltıldığını, İstanbul Caddesi'nin çift yönlü olmasının kargaşa yarattığını belirterek, "Bu trafikle yakında çıldıracağız" diyor. Aslında doktor olan Başkan'a ciddi bir uyarı!..

Nedense soyadını yazılmamasını isteyen okurum Şevkiye Hanım ise uzun e-mail'nde 30 yıllık Bakırköylü olduğunu, yapılan iyi işleri de takdir ettiğini belirtiyor, ama diye ekliyor ve şunlardan yakınıyor: "Ataköy'ün bağrına bıçak gibi saplanmış" olan trafiği tıkayan, ses ve görüntü kirliliği yaratan Bakırköy Spor Kulübü, Carousel'in ve ona eklenen Acıbadem Hastanesi'nin yarattığı trafik sorunu, yeşil alanları giderek işgal eden ve bir kattan iki kata yükselen çay ocakları, Kartaltepe Parkı'nı işgal eden şantiye ve de çayhane binaları, Londra Asfaltı'ndan Bakırköy merkezine kadar süren tabela ve reklam keşmekeşi, Devlet Hastanesi'nin Zuhuratbaba girişindeki parkın minibüs durağına feda edilmesi, aslında yeşil olan Adliye inşaatının çevresini şimdiden saran et lokantaları, kebapçılar, büfeler...

İşte Bakırköy üzerine kimi yakınmalar... Eminim ki, Başkan Ahmet Bahadırlı ve ekibi için bu eleştiri ve uyarılar yararlı olacak ve dikkate alınacaktır...