kapat

25.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Humeyni Florya Plajı'nda yuhalandı
Şah'ın sürgüne gönderdiği Humeyni ilk kez Türkiye'de denize girdi. Florya'da donla denize giren oğlunu halk yuhalayınca, muradına ancak Kumla'ya gidince erdi...

Braqer Moin kitabını yayınladıktan sonra eline geçen belgelerle Humeyni'nin Türkiye'de yaşadıklarını Sabah'a anlattı. Buna göre İran gizli servisi SAVAK'tan Albay Hafzali ve 3 koruma ile gizlice Ankara'ya getirilen Humeyni'yi askeri havaalanında Askeri İstihbarat görevlisi Albay Ali Çetiner ve dönemin MİT görevlileri karşıladı. Havaalanından doğruca Ankara'da Bulvar Palas Oteli'ne götürüldü. Arka kapıdan otelin 514 numaralı odasına çıkartılan Humeyni'nin üzerinde kara bir cübbe vardı. Başındaki sarık ise çıkarılmıştı. Kimliği otelde herkesten gizlendi. SAVAK ajanları ve Türk Askeri İstihbaratı Humeyni'nin her hareketini gözlüyordu. 5 gün otelde tutulduktan sonra, bir gece ansızın güvenlik nedenleriyle Bursa'ya götürüleceğini öğrendi. Yeni evi Askeri İstihbarat Subayı Albay Ali Çetiner'in Bursa'daki eviydi.

ALBAY'IN EŞİNİ SİNİRLENDİRDİ
Humeyni eve girer girmez Çetiner'in eşi Melahat Hanım'ın başının açık olmasına sinirlenerek örtünmesini istedi. Bayan Çetiner karşı çıkınca daha da sinirlendi ve sesini yükselterek yanındaki İranlı albaya bağırmaya başladı. Durumu anlayan Ali Çetiner karısından odadan çıkmasını rica edince ortalık yatıştı.

Humeyni Çetinerler'in evine ilk geldiği günlerde bir başka olay daha yaşandı. Çetinerler'in akşam yemeğinde masada İranlı Albay Hafzali, Ali ve Melahat Çetiner, oğulları Tanju ve Tolga ile 12 yaşındaki kızı Payan vardı. Humeyni başı açık Payan'ı görünce homurdanmaya başladı. Sesini yükselterek Hafzali'ye İran'ca "gız.. gız.." diye birşeyler söyledi. Eliyle 12 yaşındaki Payan'ı gösteriyor aynı masada bir kadınla yemek yemeyeceğini söylüyordu. Çetiner'in eşi duruma çok sinirlendi. Bir daha da Humeyni ile aynı masaya oturmadı.

PARDÖSÜ ALTINA CÜBBE
Bursa'da evde kapalı kalan Humeyni'nin canı sıkılmaya başlamıştı. Sokağa çıkmak istediğini söylemeye başladı ancak MİT Türkiye'de cübbe ve sarıkla sokağa çıkılamayacağını söyleyince vazgeçti. Daha sonra Albay Çetiner kendisine ceket pantalon ve gömlek getirdi hatta cübbe görevi gören pardösü de verdiler ancak Humeyni reddetti. Israrları fayda etmeyince 4 aylık bir aradan sonra pes etti ve gömlek, pantalon ve pardösü giymeye razı oldu.

HAYATINDA İLK DENİZE GİRİŞİ
Humeyni hayatında ilk ve son kez Türkiye'de denize girdi.Yanında oğlu Mustafa, Ali Çetiner, İran'dan Şah'ın izniyle ziyarete gelen Mollalar, SAVAK ve MİT korumaları olduğu halde Florya plajına giden Humeyni denize giren kadınları görünce öfkeyle başını çevirdi ve derhal kafeteryaya çıkılmasını istedi.

Bu arada Mustafa mayo yerine uzun ve paçalı donuyla denize doğru yürüdü. Çevrede bulunan kadın ve erkekler Mustafa'yı donla görünce alay etmeye başladı. Plajı bir anda ıslık ve yuh sesleri doldurması Mollalar'ı çok sinirlendirdi. Bu olaydan üç gün sonra aynı ekip Kumla'ya gitti ve Humeyni çevrede kimsenin bulunmamasından yararlanarak denize gireceğini söyledi. Peştemal istedi. Ali Çetiner'in "Peştemalla denize girilmez" demesine çok sinirlendi. Alelacele bulunan bir havlu ile denize girdi ve çok mutlu oldu.

BU FOTOĞRAFLAR SAVAK ARŞİVİNDEN GÜNIŞIĞINA ÇIKTI
Türkiye'ye sürgüne gönderilen Humeyni önce Ankara'da sonra Bursa'da konakladı. Albay Ali Çetiner'in Bursa'daki evinde uzun süre kalan Humeyni'nin sadece oğlu Mustafa ve birkaç önemli imam tarafından ziyaret edilmesine izin verildi. Diğer tüm ziyaretler Humeyni sivil giyinmeye razı olduktan sonra Bursa dışında ya İstanbul'da Park Otel'de ya da Ankara'daki Bulvar Palas Oteli'nde yapıldı. Görüşmeler ve gezileri sırasında MİT tarafından çekilen fotoğrafları dönemin İran Gizli Servisi SAVAK'a gönderildi. Bu arada SAVAK da gizlice Humeyni'nin her hareketini görüntülüyordu. Ve fotoğraflar, 35 yıl sonra SAVAK'ın arşivinden günışığına çıktı.

Türkiye korkuttuİran İslam Devrimi'nin lideri Ayetullah Humeyni 1964'te sürgün geldiği ve 1 yıl boyunca kaldığı Türkiye'de İran Şahı Rıza Pehlevi'yi devirme planlarını yaptı. Gazeteci yazar Baqer Moin'in ABD ve İngiltere'de büyük yankı uyandıran "Humeyni'nin Hayatı" adlı kitap, İran Devrimi liderinin Türkiye'de kaldığı yıllarda yaşadıklarını günışığına çıkarıyor. BBC İran Servisi Şefi ve Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Moin, Humeyni'nin tüm yaşamını konu alan kitapta, onun bir Osmanlı hayranı olduğunu, gençlik yıllarında Türkiye'de olan biteni yakından takip ettiğini, özellikle hilafetin kaldırılışını, Vahdettin'in kaçışını ve Atatürk devrimlerini büyük korku ve dehşetle izlediğini söylüyor.

Moin kitabını tamamladıktan sonra yeni belgeler ele geçirdi. Buna göre Humeyni en büyük şokunu Türkiye'ye getirildiği 4 Kasım 1964 sabahı yaşadı.

Mansur'un ölüm emrini verdi
Humeynİ'nin tüm yazışmaları sansürden geçiriliyordu. Ancak bunu atlatmak için bir yol buldu. Mektuplar da İran'dan gönderilen gizli paraların yolunu takip etti. Yani Suriye, Mısır, Irak güzergahı. Humeyni bu yolla Şah'a karşı darbe planlarını, İslami devrim manifestolarını gönderdi.

Humeyni'nin doğrudan emri ve maddi desteğiyle kurulan İslam Cemiyetleri Koalisyonu siyasi cinayetler düzenlemekle görevlendirildi. Rejime muhalif liderler bu örgüt tarafından öldürüldü. Humeyni Türkiye'de sürgünde bulunduğu sırada Başbakan Mansur yine bu örgüt tarafından öldürüldü.

VASİYETİNİ BİLE YAZDI
Türkiye'ye beş parasız gelen Humeyni'ye Türkiye'de bulunduğu sırada para yağdı. İran'dan gizli yollardan ve resmi ziyaretçilerden Humeyni'ye gelen paraların haddi hesabı yoktu. Gelen altınları yatağının altında koyacak yer kalmayınca ayrı yerlere koymaya başladı. Saddam Hüseyin ve Kaddafi'nin para gönderme isteğini ise sert bir şekilde reddetti.

Humeyni ailesine el altından gönderdiği mektuplarda hayatından endişe ettiğini yazdı. Bursa'da öleceğini sanıp vasiyetini bile yaptı. "Evimi karıma kitaplarımı oğlum Mustafa'ya bırakıyorum" diyen Humeyni servetini Mollalar'a verdi.

OTELDEN EMİR VERDİ
Humeyni Türkiye'de bir dizi siyasi cinayet emri verdi. İşte Park Otel'in antetli kağıdıyla daha sonra ihtilalde başcellat olacak Kalfali'ye gönderdiği mesaj. Ahmet (üstte) adlı tetikçi de yine emriyle Mansur'u öldürdü.

Jan DEVLETOĞLU


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır