Bahçeli ve Beşiktaş

Geçen Cumartesi, Beşiktaş-Fenerbahçe maçının oynandığı sırada, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli Yozgat'taydı.

Belediye'nin düzenlediği bir etkinlikte.

O nedenle maçı TV'den izleyemedi.

Ancak...

Zaman zaman önüne bir "not" uzatılıyordu:

- Efendim, dakika 17... Gol, Nihat... Beşiktaş 1-0 önde.

Bahçeli "gülümsüyordu."

- Efendim, dakika 48... Gol, Tayfur.. 2-0.

Yine "tebessüm."

- Efendim, dakika 67... Gol, Nouma... 3-0.

Beşiktaşlı Devlet Bahçeli ile "spor" konuştuk.

Dedi ki:

- Sevindim tabii... Zira Fenerbahçe bizim için önemli bir rakipti.

***

Devlet Bahçeli:

- Beşiktaş bu sezon oturmuş bir takım olarak dikkat çekiyor... Önemli transferler yaptı... Yeni transferlerin takımla uyumu her geçen gün gelişiyor... Çok iyi bir yönetime de sahip olduğunu düşünüyorum.

***

Bahçeli'nin, gittiği yerlerde ilgilendiği konulardan biri de "spor."

"Anadolu çok canlı" diyor.

Ve ekliyor:

- Özellikle de futbol.

- Ama biraz destek gerekiyor Sayın Bahçeli.

- Biraz değil, Anadolu'daki spor faaliyetlerinin çok desteklenmesi gerektiği kanaatindeyim... Sporun, şehir kültürünün gelişmesine, sosyal dayanışmaya büyük katkısı var... Birlikte heyecan gibi önemli değerleri gündeme getiriyor... Eğer bir kentin futbol takımı birinci ligde ise... Heyecan çok daha fazla oluyor.

***

Spor sohbetinde söz bir ara Fatih Terim'den açıldı. Bahçeli, Fatih Hoca'dan övgüyle bahsetti.

Sorduk:

- Tanışıklığınız var mıydı?

- Kupayı aldıktan sonra Başbakanlığa gelmişlerdi... Sayın Başbakan'ı ziyaret için.. Bizleri de ayrıca ziyaret etmişlerdi... O vesile ile tanıştık...

***

- Fatih Terim'in, Türkiye'de sağlamış olduğu başarıları, Avrupa'da da göstereceği inancındayım... Çok değerli bir futbolcuydu... Şimdi de çok değerli bir futbol adamı... Aynı zamanda hemşehrimdir... Başarılı olmasını yürekten dilerim.

***

- Türk futbolunda büyük gelişme var... Hakan Şükür, Avrupa'da... Sadece o mu?.. Avrupa takımları başka futbolcularımızı da aldılar... Onlar, gittikleri yerde Türk futbolunun güzelliklerini sergiliyor ve bizi temsil ediyorlar.

***

- Devlet Bey... Sizin Beşiktaş'lılığınız nereden geliyor?

- Çok eskiye dayanır... Çocukluğa.

- Bütün aile Beşiktaş'lı mı?

- Hayır... Fenerbahçe'yi tutan da var.

- Bir araya geldiğinizde... Futbol... Takım... Konuşuyor musunuz?

- Çok sık bir araya gelemiyoruz.. Ama geldiğimizde... Tabii ki konuşuyoruz.

- Siz hiç futbol oynadınız mı?

- Öğrencilik yıllarımda... Mesela lisede okurken, okul takımındaydım.

- Hangi mevkide?

- Defansta... Savunma oyuncusuydum.

***

Bahçeli ile spor sohbetinden sonra... Başbakanlık koridorlarında "İstanbul, ANAP Milletvekili, eski Beşiktaş yöneticisi" Aydın Ayaydın'ı gördük.

"Oldukça sinirliydi."

Sinirlenmesinin hikayesi...

ANAP'ın bazı "şakacı" milletvekilleri, Mesut Yılmaz'a gitmişler:

- Efendim... Beşiktaş-Rizespor maçında... Beşiktaş gol attıkça... Aydın Bey de, şeref tribününde ayağa kalkıp... Rize aleyhine... El, kol hareketleri yapmış.

Ve Mesut Bey, Aydın Ayaydın'a sormuş:

- Doğru mu?

- Vallahi yalan Sayın Genel Başkanım.

Ayaydın'ın "sinirli hali" ondanmış meğer.