Uzun yıllar Fransızlar'ın hükümranlığı altında yaşayan ülkede Fransızca, neredeyse Atlas dağlarının en ücra köşelerine kadar sinmişti. Yol tabelalarında Arapça'nın yanında Fransızca sözcüklerin olması dışında, yalın ayak başı çıplak çocuklar bile bu Batı dilini telaffuz edebiliyordu. Kazablanka gibi yüzü Batıya dönük kentlerde ise her ne kadar erkek egemenliği altında da olsa Fransız usulü bistrolar revaçtaydı. Sokakları arşınlayan otomobillerin büyük çoğunluğu neredeyse "Renault" damgalıydı. Bu dış görünümün altında ise Arap-Fransız kültürleri ikilemi içinde yönlerini bulmaya çalışan Faslı aydınların kaygıları su yüzüne çıkmaktaydı. Arapça mı yazmalıyız yoksa Fransızca mı diye...
Çağdaş Fas romanının babası kabul edilen Driss Chraibi'nini Doğan Kitapçılık tarafından yayımlanan "Müfettiş Ali" romanını işte bu duygular altında okumaya çalıştım.
Çünkü, kısa hayat hikayesinden öğrenebildiğim sınırlı bilgiye göre Chraibi'nin de yapıtlarındaki ana tema, Arap-Fransız kültürleri gibi farklı kültürler arasındaki kültür çatışmaları...
1926 El-Cedide'de doğan Chraibi, ailesinin Kazablanka'ya taşınması üzerine, dinsel eğitim gördüğü okulu bırakarak bir Fransız lisesine devam edecektir. Daha sonra kimya mühendisliği okumak üzere Fransa'ya giden yazar, eğitimini tamamladıktan sonra Avrupa'nın çeşitli kentlerini dolaşacaktır.
1954'te yayımlanan ilk romanı "Le Passe Simple" ise Kuzey Afrika'daki çalkantılı politik ortam nedeniyle büyük yankı yaratarak, Chraibi'nin vatan hainliğiyle suçlanmasına yol açacaktır. Nedeni de Fransız muhafazakarlarını Fas'taki Fransız egemenliğinin gerekliliğine inandırması... Öte yandan "Le Passe Simple" 1977 yılına kadar Fas'ta da yasaklanacaktır.