kapat

03.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Motivasyon
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


Şişli'nin bin basket potası..

Spor Bakanı Fikret Ünlü, ceket, kravat potaya bir top atıyor.. Ama topu tutuşundan belli.. Basketbol oynamış..

Pota, Şişli'nin sporcu Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün bölgeye, Renault sponsorluğunda kurduğu bin potadan biri.. Boş bulduğu her yere koydurmuş da, Şişli'de 1000 tane boş yer nasıl bulmuş, onu merak ettim..

Hollanda'da bir uygulama vardı bir zamanlar, hala var mı bilmem.. Pazar günleri bazı sokaklar trafiğe kapanır, buradaki potalar ve filelerle, mahalle sakinlerinin, voleybol ve basketbol oynamaları sağlanırdı.. Ünlü'nün fotoğrafı beni lise yıllarıma götürdü..

Ankara'da Kolej'in yanında Sağlık Sokağın tepesinde oturduk.. Dik bir yokuştu bu sokak.. Çıkmaz gibi olduğu için, pek araba geçmezdi. Park eden desen, üçü beşi geçmez.. Mahalle futbol takımında oynama şansım yok, yeteneksizliğimden dolayı.. "Basketbolü getirir ve öğretirsem oynarım" dedim kendi kendime.. M. Ali Kışlalı ağabey o zaman Yenişehir'in antrenörü.. Ona gittik. Eski bir basket topu verdi bize.. Lastiği iyice aşınmış, top ordan balon yapmış, armut görünümü almış.. Yere vururken, burası rastlarsa, yukarı değil, yana sıçrıyor.. Olsun.. Basket topu ya..

Peki pota nerde?..
Dik yokuşun ortasında bir elektrik direği var.. Orda olacak.. Kolej'in bugün lise olan binası o zaman, kızlar kısmı diye yeni inşa ediliyor. Mahalle çocukları ile çete kurup, gece yarısı inşaata daldık.. Bir kaç tahta, bir de inşaat demiri çaldık.. Ertesi gün, doğru Samanpazarı'na.. Bir marangoz tahtaları çaktı. Bir soğuk demirci inşaat demirini büktü. O zaman FİFA Spor var. Ordan da bir file.. Oldu sana pota.. Yamuk yolda, yamuk topla oynuyoruz, ama asıl yamuğu, potanın asılı olduğu direğin dibindeki evde oturan Basri Bey yapıyor. Aksi biri.. Hele bir de içkili ise.. Bahçeye kaçan topu ille de kesecek..

Ne günlerden geldik, bugünlere, bugünün gençleri bilsin diye anlatıyorum.

Sağlık Sokak basket takımı kurulunca, ardından Ataç, Adakale, İnkılap takımları geldi.. Erdal Poyrazoğlu, İlker Esel, Birol, Akın Öngör (Evet o, Garanti Bankası'nın eski genel müdürü) o sokaklarda yetişti. Savaş ve Barış kardeşlerin babası daha da meraklıydı. Potayı bahçeye yaptı, ağaca da elektrik lambaları astı, gece de oynadık o bahçede.. Barış Küce, o Barış'tır işte.. Şimdi Şişli'deki bu 1000 potadan ne bin yıldız çıkar, varın hesaplayın..

Aman Sarıgül Başkanım.. Bu ülkeye çok pota asıldı bundan evvel de.. Bugün eğri büğrü, kopuk sarkık leş gibi duruyor. Bu kez göstermelik olmasın.. Takip edelim.. Kullanılsın.. Çocuklar oynasınlar.. "Gürültü oluyor" diye topu kesen Basri Beyler olmadan..

Ankara'da Basıntepe'ye harika bir basketbol sahası yapmıştık.. Boş duruyor yıllardır. Anne ve babalar gençlerin basket oynamalarından rahatsız oldukları için..

Burası Türkiye.. Biz birbirimizi biliriz de..

Eğer
..bugün dünyanın herhangi bir üniversitesinde öğrenci olma şansınız olsaydı, nereye kaydolurdunuz?..

..tarihten dört ünlü adamı akşam yemeğine davet edecek olsanız, kimleri seçer, yemeği nerde verirdiniz?..

..en sevdiğiniz solistler ya da gurupların katılacağı bir konser düzenleseniz, kimi davet ederdiniz?..

Hakan & Utku ile Tatil keyfi..

Dingo'nun Ateş Hattı
Reha Muhtar: Sayın İbrahim Tatlıses bak 3 saatir konuşuyoruz, reytingler tavana vurdu, ama buna bir nokta koyalım. Yarına da kalsın. Gazinolarda taklidimi yapacağına cevap ver.. Çapkınlıkta Bill Clinton'u geçtin, ne iş? Ünlü oldun, azdın sen azdın.

İbrahim Tatlıses: Urfa'da Amsterdam'ın Kırmızı Fener Sokağı vardı da biz mi gitmedik? Hem sana ne? Zaten yuvamı yıktın. Ayağını denk al diyorum. Başka da bi şey demiyorum.

Reha Muhtar: Bana tehdit sökmez İbrahim Tatlıses. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ayrıyeten arkamda da 3 tane şehit 156 gazi 567 tane de Niyazi var. Yiğidim aslanım da şuralarda bi yerde yatıyordu az önce. Kim kapadı ulan fondaki müziği?

İbrahim Tatlıses: Benim de 600 tane yeğenim, 70 kayınçom, 150 de üvey eniştem, 23 tane de eltim var.

Reha Muhtar: Atma İbrahim cin kardeşiyiz.

İbrahim Tatlıses: Hah bak senle bile kardeş çıktık. Ona göre akıllı ol. Bu arada Derya Hanım hatta gibi geliyor bana. Onu hattan alın.

Arif ŞeNtürk: Ammmeaan bre deeeryalar.. Kanlıca deryaalaar..

Reha Muhtar: Şşş yönetmen.. Yanlış şarkı girdi hoop!.

Fatih Terim: Siz Tüğkler nasığ diyoğ. İçki masalarında arkamdan konuşanlara çift dalarım. Bambinoluğun alemi yok. Bone notte Reha. Allegrato moderato. Risoltante importante. Multo bene.

İbrahim Tatlıses: Bene mi diyorsun Reha? Kardeşim bu italyanca konuşan herif de nereden çıktı? Derya'nın yanında italyan sevgilisi mi var yoksa? Alın ikisini de yayından. Yoksa 230 kuzenimle İtalya'yı işgal ederim. Ben etmesem onlar eder.

Fatih Terim: İbrahim. Güzelim sus iki dakka ya. Bak burada imparatorunuz konuşuyor. Ne diyordum? Hah.. Önümde cekedini ilikleyip purolarını çoraplarında saklayanlar şimdi karizmamın altında eziliyorlar.

Faruk Süren: Demek ki karizmanın zemin etüdü iyi değilmiş. Lucescu'yu aldık. Kolon kiriş yerli yerinde, Galatasaray güvende. Süper Kupa da müzede n'aber?! Yürüü..

Fatih Terim: Tanrım bu ses, bu ses.. Evet bu o. Kompleksli başkanın sesi bu. Artiss.. Söyle o gözlüklüye, gözlüklerini alıcam, lens yapıcam..

Faruk Süren: Fatih sen çok fena dolmuşa binmişsin. Üstelik biz geçen sene Lens'le oynamadık. Yalan söyleme.

Fatih Terim: Aloo şşşş.. Akıllı ol koçum. Fatih Terim hiç yalan söylemedi, dolmuşa binmedi, 2 tane cipim var benim.

Reha Muhtar: Oh oh.. Körün istediği bir göz. Allah verdi göz bankası. Önüne gelen arıyor. Ağlamak istiyorum efendim .. Aloo..

Sibel Can: Alooo.. Ben Sibel Can. Amerika'dan arıyorum. Biliyorsunuz hamileyim de.. Çok fena reytinge aşerince arayayım dedim.

Reha Muhtar: Siz doğurmadınız mı efendim?

Sibel Can: Aslında doğurdum. Hatlar çok feci. Anca düştü.

İbrahim Tatlıses: Kim hamile lan? Derya mı? Kardeşim Derya, o italyan, bir de Sibel Can ne halt yiyorlar Amerika'da? Alın onları yayından Asena elimde. Valla döverim bak.

Fatih Terim: Arkadaş ne bu ya? Bi çift laf edemedik ya. Önüne gelen arıyor. Orası Reha'nın mı Dingo'nun mu Ateş Hattı kardeşim?

Reha Muhtar: Fatih Bey siz karışmayın. Bırakın arasınlar. Burası en çok aranan haber merkezi.

İbrahim Tatlıses: Aranan sensin Reha. Resmen aranıyorsun. Yani ben aramasam 456 askerlik arkadaşım arar.

Reha Muhtar: Sayın seyirciler süremizi aştık. Bu akşamlık bu kadar reyting yeter. Yalnız bir çift sözüm var. Yapma İbrahim Tatlıses yapma, yakışmıyor sana. İmzala artık şu kararnameyi. Yapma Sibel Can yapma.. Başkanınla böyle konuşmak yakışmıyor sana. Fatih sen de Derya Hanım'la barış artık. Ve sevgili Türkiye, kafan zaten karışık, bir de gecenin bu saatinde böyle şeylere kafanı yorma.. Kalk yerine yat. Allah rahatlık versin Türkiye, her nerede uyuyor ve uyutuluyorsan.

hakanutku@hotmail.com

Pazar Neşesi!..
Pazar Neşemiz Uğur Pembecioğlu'ndan geldi, bu hafta da..

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, o sabah yüzmek için göle gitmeye karar vermişler.. Tam gölün kenarına gelinmiş ki, Pamuk Prenses "Arkadaşlar, ben mayomu evde unutmuşum. Bu yüzden suya mayosuz girmek zorundayım.. Şimdi siz arkanızı dönün ben soyunayım.. "Foşşş" diye bir ses duymadan sakın dönmeyin, tamam mı?.."

"Okey" demiş Yedi Cüceler.. Arkalarını dönmüşler. Pamuk Prenses soyunmuş. Çırıl çıplak kalmış.. Tam suya yürürken, kenarda duran bir kurbağa ürkmüş, hemen fırlamış, atmış kendini suya..

"Fooşşşş" diye bir ses.. Cüceler hemen geri dönmüşler..

***

Olay bu.. Şimdi eğer, bu bir reklam filmi olarak Ali Taran tarafından çekilmiş olsaydı, acaba neyin reklamı olurdu?.

"Seven Up!.." (İngilizce bilmiyorsanız eğer, bir bilene lütfen..)

BİZİM DUVAR
Araplar porno sitelere giriyor diye

Yahoo arama motorunu yasaklamış.

"Edep YAHOO."

Hakan&Utku

Söyleten!..

21 Mayıs'taki "Çifter çifter" başlıklı bir küçük notumuzu, okuyucu kesip saklamış, günü gelince de tekrar bize yollamış..

"Galatasaray zafer yolunda iki Alman (Herta, Dortmund), iki İtalyan (Milan, Bologna), iki İngiliz (Leeds, Arsenal) devirdi. Sanmayın ki, Mallorca tek İspanyol kalacak.. İkinci İspanyol Monaco'da sırasını bekliyor. Ya Real olacak, ya da Valancia.. Kader Avrupa'nın yazısını çifter çifter yazmış bir kere.."

"Söyleyene değil, söyletene bak" demişler, dostlar.. Söyletene..

Galatasaray insanı söyletiyor işte!..

SEVDİĞİM LAFLAR
! Olup bitenleri tartışmak için onları anlamanıza gerek yoktur.

Pierre Augutin Baron de

Beaumarchais (1732-1799)

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır