kapat

24.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Başkanın adamları
Cumhurbaşkanı Sezer, çevresinde dar, ancak çok güvendiği isimlerden bir kadro kurdu. İşte Sezer'in birlikte çalıştığı ve sık sık fikir aldığı arkadaşları...

Köşk'e çıktığı 16 Mayıs gününden bu yana farklı uslubuyla dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer çevresinde, dar ancak güvendiği isimlerden oluşan bir kadro oluşturdu. Sezer son olarak, İdari ve Mali İşler Başkanlığı'na, Anayasa Mahkemesi'nden tanıdığı eski Genel Sekreter Bülent Serim'i atadı. Sezer, bu koltukta oturan Gülizar Baysal'ın, yolsuzluk iddiaları ile tutuklanmasının ardından göreve, çok güvendiği bir isim olan Sayıştay kökenli 52 yaşındaki Serim'i getirdi.

Sezer, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Çankaya Köşkü'ne sağ kolu olarak İzmir eski Valisi Kemal Nehrozoğlu'nu aldı; Nehrozoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri oldu. Koruma Müdürlüğü'ne ise Emniyet Genel Müdürlüğü Laboratuvar Daire Başkan Yardımcısı Serhat Kerman getirildi. Demirel dönemindeki Dışişleri Başdanışmanlığı'nı kaldıran Sezer'in Dışişleri Bakanlığı ile ilişkilerini de yine Dışişleri kökenli yeni Özel Kalem Müdürü Tacan İldem yürütmeye başladı.

Cumhurbaşkanı Sezer'in zaman zaman fikir alışverişinde bulunduğu, 2 hukukçu dostu da var. Bunlardan biri CHP'li İçişleri eski Bakanı Hasan Fehmi Güneş. Diğeri ise aynı zamanda aile dostu ve en yakın arkadaşı olan, Emekli Deniz Hakim Albay Enis Tunga.

Güneş, Sezer ile zaman zaman görüştüklerini belirterek, "Sınıfta başarılı bir öğrenciydi. Bizlerin siyasi yanı ağır basarken o hep ders çalışırdı. Mütavazılığını hiç kaybetmedi. Biz Hukuk Fakültesi'nde farklı ve etkin bir sınıftık. İddialı isimler ortaya çıktı. Sezer Türkiye ve hukuk devleti için büyük şans. Türkiye'de tanıdığım en dürüst insanlardan biridir. Tarafsız, değerli, demokrat bir hukukçu. Hiç kimse tek bir lekesini bulamaz" dedi. Sezer'in Cumhurbaşkanı olduktan sonra Köşk'te kabul ettiği ilk isim olan Güneş'in Sezer'e danışmanlık yaptığı da ileri sürülüyor. Ancak Güneş, Sezer'in gayrıresmi danışmanlığını yaptığı iddialarını yalanlıyor.

1934 doğumlu Hasan Fehmi Güneş, Cumhuriyet Savcılığı yaptı, üniversitede öğretim görevlisi ve serbest avukat olarak çalıştıktan sonra CHP'den politikaya atıldı. Cumhuriyet Senatosu Sakarya üyesi olarak 1975-80 döneminde parlamenterlik yaptı.

3'üncü Ecevit Hükümeti'nde İrfan Özaydınlı'nın ardından yaklaşık 9 ay süreyle İçişleri Bakanlığı yaptı. İçişleri Bakanı olarak, İpekçi cinayeti sanığı Mehmet Ali Ağca'nın sorgusunun bir bölümünü izledi, Ağca'nın gözaltı süresinin uzatılmaması nedeniyle dönemin Sıkıyönetim Komutanı emekli orgeneral Necdet Üruğ'u eleştirdi ve "15 gün daha süre verselerdi olayı çözerdik" dedi.

Ankara'da meydana gelen Mısır Büyükelçiliği baskını sırasında, yaptığı pazarlıkla işgal eylemini sona erdirmesinin ardından teröristleri öpmesi Güneş'in kamuoyunda günlerce tartışma konusu olmasına yolaçtı.

O dönemde sahne dünyasının tanınmış isimlerinden biri olan Aynur Aydan'la adı aşk skandalına karışınca, bakanlık görevinden istifa etmek zorunda kaldı. 12 Eylül döneminde zorunlu olarak kesintiye uğrayan parlamenterlik hayatını, 1987'de SHP milletvekili olarak sürdürdü.

Daha sonra parlamento dışında kaldı, ancak SHP yönetiminde görev yaptı. 12 Eylül'de kapatılan partilerin yeniden açılmasına izin verilmesi üzerine Baykal'la birlikte CHP'yi yeniden kuranlar arasında yer aldı ve parti yönetimine girdi. SHP-CHP birleşmesinden sonra CHP çatısı altında siyasete devam etti. Deniz Baykal'ın son seçimdeki yenilginin ardından genel başkanlıktan istifa etmesi üzerine yapılan kurultayda genel başkanlığa adaylığını koydu, ancak seçilemedi.

Güneş'in kurultaydan sonra unutulan ismi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte yeniden ön plana çıktı. Sezer'le öğrencilik yıllarından beri devam eden yakın arkadaşlığı, sık sık Çankaya Köşkü'nü ziyaret etmesine yol açtı.

Güneş'in Sezer'le yakın dost olması, özellikle siyasi konularda kendisine danışmanlık yaptığı ve taktik verdiği iddialarının gündeme gelmesine neden oldu.

Enis Tunga ise Sezer'in Hukuk Fakültesi'nden sınıf arkadaşı. Deniz Hakim Albay rütbesinden emekli olan Tunga, 12 Eylül döneminde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nda askeri savcı olarak çalıştı. MHP davasının hazırlık soruşturmasında 5 askeri savcı ile birlikte görev alan Tunga, o dönemde birçok önemli davanın da iddianamelerini hazırlayarak dava açtı.

7 TİP'linin öldürüldüğü ve Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın da sanıkları arasında yer aldığı 'Bahçelievler Katliamı' davasına da el koyan Tunga, bu katliamın çözülmesinde etkin rol oynadı. Halen avukatlık yapan Tunga, Sezer'i randevusuz olarak ailece ziyaret eden ender insanlardan biri.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır