kapat

20.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NEBİL ÖZGENTÜRK(nebilo@sabah.com.tr )


Atatürk Büstü'nün karsısındaki ev...

Latife Hanım, Atatürk'ten ayrıldıktan sonra, ölümüne kadar onunla ilgili olarak tek bir yorum yapmadı. Ancak satın almak için seçtiği ev herşeyi açıklıyordu...

MUSTAFA Kemal ile Latife Hanım'ın ayrılığından sonra, birbirlerine verdikleri söz gereği bu boşanma ile ilgili ne bir konuşma ne bir tartışma kamuoyuna yansıdı. Latife Hanım'ın Gazi'den ayrıldıktan sonraki hayatı da verdiği "susma" sözü nedeniyle karanlıkta kaldı. Oysa Latife Hanım'ın 30'lara, 40'lara, 50'lere, 60'lara, 70'lere kadar uzanan hayatının bir tanığı vardı. Bu tanıklık ve fotoğrafların bir kısmı, geçenlerde bir tesadüf sonucu İzmir Çeşme'de karşıma çıktı.. Latife Hanım'ın erkek kardeşi Ömer Bey'in kızı, tarihçi Meral Bebe'ydi bu tanık..

Meral Hanım, Gazi ile Latife'nin boşandığı yıl doğmuştu, çocukluğu, gençliği, hep Latife Hanım'ın da yaşadığı Ayazpaşa'daki Uşakizade Konağı'nda geçmişti..

Belgesel ustası Güneş Karabuda'nın da (anne aynı , baba farklı) ablasıydı Meral Bebe..

Meral Hanım'la bir dost meclisinde karşılaşmış ve(izin isteyerek) Halası Latife Hanım'la, yanyana diz dize geçirdiği zamanlara uzanmıştık. Meral Hanım'la yaptığım bu sohbeti "Hayatın İçinden"e aktarmak istedim:

ÖLÜMÜNE DEK SEVDİ
* Latife Hanım, Ata'dan kalan eşyalarını özenle koruyabildi mi?

"Tabii. O eşyaları öldükten sonra aile olarak Genelkurmay'a verdik. Tüm eşyalar orada şimdi..

Bu arada İstanbul'da Ayazpaşa'daki konakta oturuyordu en son.. Çıkmak durumundaydı, kendine bir daire almak istedi. İstediği her semtten alabilirdi, ama gitti Harbiye Orduevi'nin karşısından aldı.. Neden dersiniz?"

* Neden?

"Çünkü, Mustafa Kemal'in büstü vardı karşısında da ondan.."

* Ölümüne değin süren bir sevgi mi?

"Evet, herhalde"

* Sizce o yüzden mi bir evlilik daha yapmadı?

"Düşünmedi bile hiç. Bu yüzden söylüyorum hep yanlış anlatıldı diye. Bugüne kadar kim iyi bir şey yazdı ki kadının hakkında. Bu memlekette sevilmek için size söyledim ne biçim olmak gerektiğini. Latife Hanım belki sertti ama asla terbiyesiz değildi. Yalnız şunu unutmayın, evlendiği zaman halam 22 yaşında, Ata 42 yaşındaydı. Yani annesiyle yaşıttı. Bugün insanlar hep, ah canım, balım mı, diyorlar birbirlerine evlilikte. Halam birçok konuda mani oldu. Evli olmayan bir adama yaklaşmak daha kolaydır. Sadece kadınlarla değil. Herşey, her bakımdan. Herkes istediğini istediği gibi yaptırmaya kalkabilirdi. Etrafındaki her insan melek değildi onun. Akşam saat beşten, sabah saat beşe kadar sofrada oturulup içiliyor, herşey konuşuluyor. Ama eşi olunca başka."

KANSERİNİ GİZLEDİ
* Latife Hanım öldüğünde neden çok sessiz bir tören yapıldı, duyulmadı?

"Hiç hoşlanmazdı zaten bunlardan. Hatta kanserden öldü. Kanserini bile gizledi. Yarayı saklamış. Kuzenlerimden birinin kocası doktordu, o görmüş. Yaka paça hastaneye götürmüş. Yara kanıyormuş. Yanında çalışanlara yemin bile vermiş, kimseye söylemeyin, diye."

* 60 - 70'li yılların Türkiye'si hakkında ne derdi?

"Kimsenin okumadığından, cahillikten şikayet ederdi. Bir de canını sıkan gelişmeler de vardı tabii.. Bir gün Gazeteci Mete Akyol, gizlice yukarıya çıkmış, sekiz katı tırmanmış adam. Kapıyı çalmış. Latife Hanım'la konuşmak istiyorum demiş. O sırada halam gelmiş oraya, hemen çekmiş bu ayağını, hazır ol vaziyetine geçmiş. 'Ne istiyorsun' demiş. O, 'konuşmak istiyorum', demiş. 'Sen benle konuşmadan önce onların resimlerini çek de, onları bas', demiş."

NAMAZ KILANLAR
*Kim onlar?

"Orada, Taksim Meydanı'ndaki heykelin altında namaz kılanlar. Namaz kılınacak yer var, kılınmayacak yer var. Ne işin var orada namaz kılıyorsun."

*Latife Hanım'ı özlüyor musunuz?

"Bazen çok özlüyorum. Onu da, dedemle ninemi de özlüyorum."

* O'na ne sormak istersiniz?

" Kaldır kafanı, çıkar dışarı bak derdim. Ne hale geldi, hem dünya hem Türkiye..".

BİTTİ

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır