Milli Eğitim'de hangi iş doğru gidiyor ki...

Şu bizim Milli Eğitim Bakanlığı okullar olmasa çok iyi görev yapacak ama nedense okullar buna engel... Çok çok eski bir Milli Eğitim Bakanımızın dediği gibi, "Şu okullar da olmasa Milli Eğitimi çok iyi idare ederdim..." Bakanlıkta arap saçına dönmemiş iş kalmamış. Gün geçmiyor ki Bakanlıkla ilgili bir problem çıkmasın... Ne bileyim ben, tabii işin içinde değilim. Orayı yönetecek yeteneğim de yok ama arızalar, düzensizlikler, yanlışlıklar, haksızlıklar hep bana gelir. Bıktım, usandım ama vatandaş şikayet ettikçe yazmaktan vazgeçmeyeceğim.

İşte bir olay daha; Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü mezunu bir vatandaş, 1998 yılında da Gazi Üniversitesi'nden İlkokul Sınıf Öğretmenliği Pedagojik Formasyon Belgesine sahip... Fakat şu bizim Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nun almış olduğu 218 sayılı karar yüzünden öğretmen olamıyor. Şu Talim Terbiye Kurulu bu kararları alırken acaba hangi kriterleri göz önünde tutmuştur, bir türlü anlaşılamıyor. Bu durumda olan birçok mezun mağdur durumda kaldı.

Halbuki 218 sayılı kararda aynı Ziraat Fakültesi'nin Su Ürünleri, Süs Bitkileri ve Seracılık Bölümünü bitirenler öğretmenlik sınavına başvurup, öğretmen olabiliyorlar. Gel de çıkın işin içinden... Yukarıda da söyledim ya, bu tip karışık işler ancak bizim Milli Eğitim Bakanlığı'nda olur. Bu konuda eğer izah edilecek bir durum varsa, öğrencilere neden şans eşitliği verilmediğini söylesinler de anlayalım...

Şehirlerarası otobüs keşmerkeşine Bakanlık el koydu...
Böyle şeyler olunca seviniyorum. Hani geçenlerde Ankara Otobüs Terminali'nin halini yazmış, "Yok mu bu işlerle ilgilenecek kimse?..." demiştim ya, bayağı ilgilenen çıktı. Önce Polis Teşkilatından açıklama geldi, sonra Terminal Yöneticilerinden, şimdi de Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nden cevap aldım. Bu demektir ki, doğru yolda gidiyoruz. Parmak bastığımız yaralar, tedavi yolunda... Bu arada çeşitli firmalardan, yetkililerden telefonla da beni destekleyen mesajlar aldım. Bu mesajlardan da olayın ciddi boyutta olduğu anlaşılıyor. O kadar ciddi boyuttaki işler için de uğraşmaya değer doğrusu...

Bakın Ulaştırma Bakanlığı'ndan gelen cevapta ne deniyor; "Yazıda bahse konu otobüs firmaları ve Ankara Otobüs Terminalinde yaşanan sorunlarla ilgili olarak Ulaştırma Bölge Müdürlüğümüze gereken talimat verilmiş ve inceleme başlatılmıştır. Bu konuda gereken yapılacaktır." İşte başlanan çalışmalar böyle... Gönül sadece Ankara değil, ilgili makamların büyük şehirlerimizde ve diğer beldelerimizde de vatandaşa eziyet çektirenlerle, canla, başla mücadele etmelerini istiyor. İnşallah biz bu işin başlangıcını yaparak, büyük bir derdin halledilmesine sebep oluruz.