kapat

17.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Rahmet ve gayret

Unutmadık.. Unutmayacağız.. İstesek de unutamayız. Çünkü yeni bir depremin korkusu yüreklerimizden çıkmıyor.

Yitirdiğimiz canlara olan borcumuz var.

Onlara rahmet dileyen dualarımız dün sabaha kadar gök yüzünü aydınlattı.

Ama bir yıllık çabalarımız, geride kalanların geleceğini aydınlatmaya yetecek mi?

Bundan şüphe ediyorum.

Geçen yılki deprem bizim için "Yüzyılın felâketi" idi. Benzer felâketleri Orta ve Doğu Anadolu'da çok yaşadık. Ama bu defaki, Türkiye'yi en çok üreten ve en çok düşünen yerinden vurdu. O yüzden yıkımın acısı daha derinden, daha etkili duyuldu.

Böyle bir ders daha hızlı, daha özlü ve daha köktenci bir değişimi getirmeliydi.

Getirdi mi? Getirmedi..

Enkazın halâ tam olarak temizlenmediği bölgeler var. Felâkete uğramış ailelerin yarısına yakını önümüzdeki kışa da kalıcı konutlarında giremeyecekler.

Asıl soru cevapsız

Devlet, yıkıma uğrayan bölgenin ekonomisini ayağa kaldıracak basiret ve cömertliği gösteremedi. İşsiz insanlar çaresizlik ve umutsuzluk yüzünden kaybettikleri canların acısını unutacak durumlara düştüler.

Bu sütunda, deprem yardımlarının geçici ve kalıcı konutlara harcanacak yerde hak sahiplerinin eline verilmesini önermiştik.

Yapılsaydı şimdi herkes başını sokacak "sağlam" bir evin sahibi olduğu gibi bölge ekonomisi de ayağa kalkmış olacaktı.

Ama siyasetçiler, partili müteahhitleri doyurma fırsatını, böyle acılı bir olayda bile feda edemedi.

Elde edilen en önemli kazanım, toplumsal bilincin ve dayanışma duygusunun gelişmesi oldu. Deprem anında korunmak için, depremden sonra kurtarma ve acil yardım için ne yapılmasını bilenlerin sayısını bugün bir yıl öncesine göre kat kat fazladır.

Ama yeter mi?.

Benzer bir depremde yıkık altında kalacak insanların sayısını azaltacak neler yaptık; sorulacak asıl soru bu!

En parlak yıldız
İstanbul'u depreme hazırlamak için 6-7 milyar dolar lazım. "Bu para yok" diyen devlet, sahipleri tarafından soyulan bankaların 5 milyar dolarlık faturasını ödemekte duraksamıyorsa "unutmadık" lâfı fasa fisodur.

Devlet, sivil toplumun gerisinde kaldı.

Sivil toplum örgütleri, felâketin Türkiye'ye kazandırdığı en büyük güçtür.

Ama bir başlangıçtır. O başlangıç, insanlara yalnız paralarını değil hayatlarını adama ilhamını kazandıracak ufukları keşfetmeli.

Adapazarı'ndaki röportajdan dönen Ruhat, gördüklerini anlatırken ağlıyordu.

İzmir'deki Alman Başkonsolosu Manfred Ungen'in eşi Rita bir yıldır deprem bölgesinde. Almanya'dan sağladığı yardımlarla Düzce'de 1400 konutlu bir mahalleyi ayağa kaldırmış. Elleriyle 5 bin bidon su taşımış, yıkılan okulun bahçesine prefabrik sınıflar yaptırmış.

12 yaşındaki Ayşegül'ün kompozisyon dersinde yazdığı şu cümle var ya, dünyalara bedel: "Gökyüzündeki en parlak yıldıza sizin adınızı verdim; Rita.."

Bizim insanlarımızın adıyla anılacak yıldızlar ne zaman olacak?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır