kapat

17.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Pırıltılar

AVRUPA Birliği'nin bekleme odasında, bu ana örgütle bağlantılı bazı "birim-örgütler"in adını da sıkça duymaya hazır olalım. Bunlardan biri WALD.. Yani, Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi. AB'nin Ortadoğu Gelişme Programı (MEDA) tarafından desteklenen "Mahalle Yönetimlerini Güçlendirme Projesi"ni en üst düzeyde WALD yönlendirip gözetiyor. Projenin Türkiye ayağındaki yedi pilot ilin başında İstanbul geliyor... Ve İstanbul, son derece sistemli, başarılı ve etkili uygulamalarıyla öncü rol oynuyor, WALD tarafından dünyaya örnek gösteriliyor.

İSTANBUL'daki sivil toplum kuruluşları, 17 Ağustos depreminden sonra kimlik değiştirdi. Sadece çevrelerinin değil tüm kentin, hatta ülkenin sosyo-ekolojik sorunlarına bilinçli şekilde sahip çıkan bir yapı kazandı. Arnavutköy inisyatifi üçüncü köprü konusundaki siyasi tercihe geri bastırdı. Kuzguncuk'taki dernek, semtin akciğeri olan "İlya'nın Bostanı"nın betonlaştırılmasına izin vermedi. Göksu Mahalle Evi, "halkın yönetime katılımı" konusunda evrensel bir simge oldu. Balat Derneği, uyutulmak istenen "Balat-Fener Rehabilitasyon Projesi"nin önünü yeniden açıyor. Cihangir ve Galata'da sivil inisyatif, tarihsel ve kültürel dokunun korunması bağlamında her türlü övgünün üstünde adımlar atıyor.

BUNLARIN ötesinde semt ve mahalle örgütleri, İstanbul'da "deprem ve doğal afetlere karşı önlem" bilincinin yerleşip yaygınlaşmasında en belirgin rolü üstleniyor. İnsanları kaynaştırıp birlik ve dayanışma ruhunu oluşturup pekiştitiyor.

ULUSAL bir karabasanın yıldönümüne sivil toplum kuruluşlarından, semt inisyatiflerinden yayılan böyle umut dolu pırıltıları çevremizde hissederek giriyoruz. O kuruluşlar ki, artık güç ve etkinlik alanları salt temsil ettikleri mahallelerde sınırlı değil. Hepsi de Türkiye'nin evrensel açılımında birinci derecede rol oynayacak konum ve ilişkiler içerisindeler. Gün gelip depremler Türkiye için kabus olmaktan çıkıp "doğanın şakası"na dönüşecekse, bunu en fazla sivil inisyatiflere borçlu olacağız.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır