kapat

02.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Limasollu
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Sarayın kirli çamaşırları
Avrupa sosyetesinin ünlü ismi Lübnanlı Muna Ayub, hayatını "Gerçek"adlı kitapta topladı

Suudi Arabistanlı kocasıyla yaşadığı sarayda dönen seks rezaletleri evliliğini sarstı

Müteahhit eşi, başkasıyla evlenince 18 yıllık evliliğin ardından onu saraydan kovdu

Muna Ayub, 43 yaşında, Lübnan asıllı... Dünyanın sayılı zenginlerinden biri olan Suudi Arabistanlı ünlü müteahhit Emir-el Tarık'ın eski eşi... Geçen yıl Fransa'nın Marsilya kentinde bin 540 parçadan oluşan gece kıyafetlerini sergileyerek medyanın dikkatini çekti. O günden beri de jet sosyetenin dillerden düşmeyen isimlerinden biri oldu. Çarpıcı giysileri, kocaman gülümsemesi ve dedikodu sayfalarına taşan hareketli aşk hayatıyla devamlı gündemde kalmayı bildi.

Ardından saray günlerinden kalan elmaslarını 5 milyon dolara satıp Fransa'nın gelmiş geçmiş en medyatik adamı Bernard Tapie'nin dillere destan yatı Phocea'yı aldı. Ve haftalığı 200 bin dolara lüks bir charter olarak işletmeye başladı. Avrupa sosyetesini müşteri portföyüne koyan Ayub, servetine servet katıyor.

SOSYETENİN FAKİR "GÜLÜ"
Phocea yatını işletmesi, Muna'ya akıllı bir kadın olarak bakılmasını sağladı. Geçen Haziran'da ise hayatını yazdı ve sıfatlarının arasına yazarlığı da ekledi. Jet-setin yeni Lübnanlı yıldızının fakir bir aileden geldiği, milyarder kocasına Paris'te garsonluk yaptığı sırada rastladığı da bu kitapla birlikte ortaya çıktı. Kitabı okumayanlar onu hala "şen dul" olarak görmeye devam ederken, okuyanlar, çocukluk yaraları hiçbir zaman kapanmamış, kendisini megalomanya derecesinde yücelterek dış dünyadan korumaya çalışan yalnız bir kadını keşfediyor. Ayub, "Gerçek" adını verdiği kitabında yaşadıklarından iki ders çıkardığını anlatıyor: Paranın gücü ve kadınlığı kullanma becerisi...

Paranın gücüne inanması, ne onun paraya düşkün ne de hafif bir kadın olduğu anlamına gelmiyordu aslında. Çünkü parasını sevdiklerine ve fakirlere yardım için sınırsız olarak harcıyor. Kadınlığını kullanarak erkeklerle oynamanın ise, çok eskilere dayanan bir öc alma zevkinden başka bir şey olmadığını söylüyor.

PRENSİNİ BULDU
Muna, Rum-Ortodoks bir hemşire anne ile zengin olma hayaliyle Kuveyt'e giden Hıristiyan bir esnaf babanın kızı. Çocukluk yıllarını anlatırken sık sık kullandığı sıfatlar "isyankar", "hayalperest", "en başarılı", "hep farklı"...

1976 yılında Fransa'nın başkenti Paris'e öğrenci olarak gidiyor. Ailesi para göndermediği için garsonluk yaparken kendisinden tam 20 yaş büyük Emir el-Tarık ile tanışıyor. "Ilk görüşte aşık oldum. Hayatımın erkeğini buldum" dediği Tarık ile hemen evlenip Riyad'a "gelin" gidiyor. Pek de yakışıklı sayılmayacak, kendinden büyük kocasının, hayatta güvenebileceği tek erkek olduğuna inanıyor.

BİNBİR GECE MASALI
Evlilikleri mutlu bir şekilde sürerken, Suudi Arabistan'ın önde gelen zenginlerinden olan Tarık, Kral'a danışman olup servetine servet katmaya başladı. Tam bir binbir gece masalı hayatı yaşayan Muna, elmaslar, özel yatlar, özel uçaklar, partiler ve saraylar arasında bir hayat sürüyor. Ancak çocuklarının doğumuyla birlikte eşinin ilgisi de azalıyor.

SARAYDAN KOVULMA
Dini kuralların ağır bastığı ülkede, bir anda göz hapsinde özgürlük yaşamaya başlayan Muna, eşinin tavırlarının değişmesi üzerine kararını vererek boşanmayı seçiyor. Ancak her girişiminden sonra geri dönüyor.

Tam 4 kez giriştiği başarısız boşanma denemelerinden sonra kocası bir başka kadınla evleniyor. Bunun üzerine de kocası onu artık sarayda istemiyor ve saraydan kovuluyor. 18 yıl süren bu evlilikten doğan 4 oğlu, babalarının yanında kalarak annelerine yüz çevirirken, tek kızı yaz tatillerinde bile olsa Muna'yı artık yaşadığı Fransa'da ziyaret ediyor.

Erkeklere güvenmem
Erkeklere güvenmediğini her fırsatta yineleyen Muna, ismini sır gibi sakladığı bir nişanlısı olduğunu söylüyor. Ancak güveninin sarsıldığını ve tamirinin çok güç olduğunu ve bu nedenle de onu gözlerden uzak tutmayı tercih ettiğini belirtiyor.

Muna çok güzel olmadığı halde, Avrupa jet sosyetesine girdiğinden beri giydiği frapan kıyafetler ve olay yaratan davranışlarıyla erkekleri peşinden koşturmayı bildi.

BİR DAHA EVLENMEM
Bir daha evlenmeyi kesinlikle düşünmediğini vurgulayan Muna, şöyle söylüyor: Erkekler mi? Onlarla en iyi, belki de yalnızca iş konusunda iyi anlaşıyorum...

Muna'nın Suudi Arabistan'da evli bir kadın olarak yaşadığı yıllarda özgürlüğün tadını anlaması, biraz üzücü bir olaya borçlu. Büyük oğlunun lösemi hastası olduğunu öğrendikten sonra tedavisi için Amerika'nın Memphis kentindeki bir sağlık merkezine götürüyor.

Özgürlükler ülkesi ABD'nin pırıltılı ışıklarına ve "büyüklüğüne", toplumun rahatlığına ve kadınların koşullarına hayran kalıyor. Ülkesine döndükten sonraysa Suudi toplumunun kadınlara baskıcı kurallarına uyum sağlamak daha da zor geliyor. Boşanma kararını aldıktan sonra da soluğu Fransa'da alıyor.

Gayrimenkul yatırımı dev bir servet getirdi
Riyad'a getirdiği buzdolabı ve televizyon gibi eşyaları bir garajda açık artırmayla satarak para kazandı

Kendisini "Doğulu Jane Fonda" diye tanımlayan Muna, iş hayatına yalnızca can sıkıntısından atıldığını söylüyor. Bu alandaki ilk adımlarını ise, henüz evlilik yıllarında atmış. Sık sık çıktığı yurtdışı gezilerinden yüklü bavullarla dönen Muna, aldığı televizyonlar, buzdolapları, bilgisayarlar ve daha birçok eşyayı, Riyad'daki bir garajda açık artırmayla satıyormuş.

Suudi kocasının malvarlığındaki hakkının yanında, açık artırmayla yaptığı bu satışlardan kazandığı paraları da Lübnan'da sanayi ve gayrimenkule yatırdı. Ancak bu davranışlarıyla, Lübnanlı kadınların ve din adamlarının düşmanlığını kazanınca kesinlikle Fransa'da yaşamaya karar verdi.

DIANA'YA BENZETİLİYOR
Konuşmalarında da saldırgan ve asabi bir yön var. Neredeyse her cümlesinde Lübnan basınına çatmadan edemiyor. Prensesi Diana'ya benzetilmesi ve "Onun gibi gözü yükseklerde ve tatminsiz" benzetmesi yapılmasına adeta deli oluyor. "Yani neyim ben? Sıfırın da altında biri miyim?" diye soruyor. Bunlara atfen de kaleme aldığı hayat hikayesinde, kendisini "kara altın ülkesinin pamuk prensesi" olarak tanımlıyor.

Çocukluğunu yatılı rahibe okulunda geçiren Mouna, evliliğinden sonraki hayatı için "Nihayet şimdi özgürüm" diyor.

1.540 tane gece elbisesi var
Chanel, Dior, Lagerfeld, Gaultier onun vazgeçemediği modacılar. Gece elbiselerinin sayısı dünya rekoru kırdı

Muna'nIn çocuklarından sonra hayattaki en değerli varlığı, paha biçilmez gece elbisesi koleksiyonu. Tamı tamına bin 540 parçalık gece elbisesi koleksiyonuyla, kendi alanında dünya rekorunu elinde bulunduruyor. İçlerinde en sevdiği ve en değerli olanlarını, gazeteci veya televizyoncularla yapacağı röportajları sırasında salonunda sergiliyor. Kıyafetlerinin markasını ve hangi modacının dikişinden çıktığını belli etmeyi çok seviyor. Gittiği davetlerde hangi modacıdan giyindiğini gazetecilere açıklamayı asla ihmal etmiyor.

CANI SIKILDIKÇA ALIŞVERİŞE
Evinin herköşesi, tam anlamıyla onu yansıtıyor. Markalara ve onları herkese gösterme merakıyla tanınan Muna'nın en ünlü aksesuarı, dünyanın en pahalı kalemlerinden olan Mont-Blanc'lar... Gece elbiseleri ise Chanel, Gaultier, Dior, Lagerfield, Scherrer gibi moda dünyasının duayenlerinin imzasını taşıyor. Hatta bir seferinde canı çok fazla sıkıldığı için alışveriş yapmak istediği ve ancak Dior'un tüm koleksiyonunu satın aldıktan sonra rahatladığı biliniyor.

18 yıl sarayda sefa sürdü
* 25 Şubat 1957'de Kuveyt'te doğdu

* 1966'da hayatı boyunca unutamadığı bir olay yaşadı. Babasının metresi bileklerini kesti. Ve onun yardımına da Mouna'nın annesi koştu.

* 19 Şubat 1976'da Paris'te garsonluk yaparken müstakbel kocası Emir el-Tarık'la karşılaştı.

* 25 ¥ubat 1978'de evlenerek Suudi Arabistan'a gitti.

* 1 Mart 1972'de büyük oğlunun lösemi olduğunu öğrendi.

* Eylül 1996'da kocası Riyad'daki saraylarından Mouna'yı kovdu.

Haziran 2000'de Michel Lafon yayınlarından "Gerçek" isimli otobiyografisi çıktı.

YARIN:

* Saraydaki seks rezaletleri

* 7 yaşında kadınlığımı nasıl keşfettim?

* Okuldaki kızlara erkek arkadaşları için ev ayarla-yarak nasıl para kazandım?

NURDAN BERNARD


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır