THY'den yarbayıma cevap!
THY'den yarbayıma cevap geldi. Hani, MHP'li Ulaştırma Bakanı Prof. Enis Öksüz'ün, THY'den Sorumlu ANAP'lı Bakan Yüksel Yalova'ya resmi yazı göndererek; "...atanması hususunu bilgilerinize arzederim..." diye emir ile rica karışımı önerdiği yarbay vardı ya....
Hani ünlü yarbay....
Tedavi olmak için Londra'ya cebinde 6 bin dolarla giden fakat sevenlerinin, arkadaşlarının, dostlarının çokluğu yüzünden hastane parası da kendisine ödetilmeyen ve Türkiye'ye cebinde 60 bin dolarla (30 bin sterlin) dönen emekli yarbay vardı ya...
Hadi hatırlayın canım..
Hani, THY Yönetim Kurulu'na; "Kanserlidir, 2 ay içinde ölecek diye alınan fakat 2 ay içinde ölmeyip 6 ay yönetimde tutulduktan sonra görevine son verilen emekli yarbay Alaaddin Kuday..." vardı ya...
İşte ona cevap geldi...
THY'nin...
2 Genel Müdür Yardımıcısı...
Biri ticaretten sorumlu...
Diğeri Mali İşlerden...
Güral Yüksel...
Ve Sertaç Haybat
Soruları cevapladılar.
Cevapları yayınlıyorum:
***
Soru: Geçen yıl zarar ettiniz?
Cevap: 70 trilyon lira...
Soru: Bu yıl 3 aylık zararı...
Cevap: 32 trilyon lira...
Soru: Ama sürekli alıyorsunuz.
Cevap: Neyi almışız...
Soru: Helikopter aldınız.
Cevap: Almadık kiraladık.
Soru: Ne fark eder?
Cevap: Başbakan talimat verdi. Ben İstanbul'a geldiğimde binebileceğim bir helikopter satın alınsın dedi.
Soru: Kimdi bu Başbakan?
Cevap: Mesut Yılmaz'dı...
Soru: Başbakanlar istedi diye devlet şirketi helikopter alabilir mi, bu hakkı yasalardan mı alıyorsunuz?
Cevap: Yasalarda böyle bir izin yok. Bu yüzden Başbakanlık'la THY arasında bir protokol yapıldı. Helikopter satın alınmadı, kiralandı. Ve helikopterin bütün masrafının THY tarafından değil Başbakanlık bütçesinden ödenmesi için protokole madde konuldu.
Soru: Kaça kiraladınız?
Cevap: 5 milyon 300 bin dolar.
Soru: Mesut Yılmaz bindi mi?
Cevap: Hayır binemedi, Mesut Yılmaz döneminde alınması talimatı verildi, protokol yapıldı fakat kiralama işi Başbakanlık Ecevit'e geçtiği zaman gerçekleşti.
Soru: Ecevit mi bindi?
Cevap: Hayır, birkaç kez protokol için kullanıldı. Ve Başbakanlık 2000 yılı başında, biz bu helikopteri istemiyoruz diye bize yazı geçti.
Soru: Helikopter kaldı sizin kucağınızda öyle mi?
Cevap: Öyle denebilir.
Soru: Aylık masrafı nedir?
Cevap: 70 bin dolar civarında...
Soru: Boş boş yatıyor...
Cevap: Yolcu çıkarsa kiralıyoruz.
***
Soru: Uçakların kira işi var.
Cevap: Nedir o?
Soru: Yarbay açıklamıştı.
Cevap: Açıkladığı yanlış.
Soru: Neyi yanlış?
Cevap: Baştan aşağı yanlış, yaklaşımı yanlış, kıyaslaması yanlış, anlatımı yanlış...
Soru: Yarbayım diyor ki, THY yönetimi kiralık uçaklara 270 bin dolar öderken, mukavele yenilerken bunu 380 bin dolara çıkardılar. Bu da mı yanlış?
Cevap: Evet o da yanlış. Bizdeki ve dünyanın bütün havayollarındaki kiralık uçaklar, yıllara ve şartlara göre oluşan fiyatlarla kiralanır. Arz ve talep çalışır. Bizde 260 bin dolara da kiralık uçak var, 288 bin dolara da... Yarbay 260 bin dolara kiraladığımız uçağı görmüyor, hatta kirasını 260 bin dolardan 160 bin dolara indirdiğimiz RJ-100 uçaklarını da görmüyor, bütün uçaklar 380 bin dolara kiralanmış gibi tek örneği alıp, gerçeği saptırmaya çalışıyor.
Soru: Yarbayım açıkladı: Airbus 310'ları satıyormuşunuz, satalım şu uçakları diye Yönetim Kurulu'nda konuşmalar yapıyormuşsunuz?
Cevap: Evet yapıyoruz.
Soru: Yani satmak istiyorsunuz?
Cevap: Evet..
Soru: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Bir yandan uçak almamız gerekir diyorsunuz bir yandan da A-310'ları satacağız diyorsunuz..
Cevap: Çünkü A-310'ları satmak ve onun yerine şartlara uygun uçaklar almak THY'nin lehine... Bunları dünyanın bütün havayolları her zaman yapıyor. A-310'ların yakıt masrafı çok yüksek. A-310 (200 koltuğu var), bir saat uçunca 4.5 ton yakıt harcıyor, 165 koltuk kapasiteli bir başka uçak bir saatte 2.2 ton yakıtla idare edebiliyor. A-310'ların konuş ve kalkış masrafları da çok yüksek. Bize bir A-310'un yıllık maliyeti 19 milyon dolar, fakat bir 737-800'ün yıllık maliyeti sadece 12 milyon dolar. Biz THY'yi kârlı çalıştıralım istiyoruz. Satışın amacı, alışın nedeni bu, başka bir şey değil. Herkes ağzından çıkan lafın hesabını iyi vermeli.
***
Soru: Ama Atilla Çelebi döneminde kârlı devraldığınız şirketiniz geçen yılı 70 trilyon zararla kapattı.
Cevap: Evet 1999 yılında 70 trilyon, bu yılın ilk üç ayında da 32 trilyon, fakat bu yıllarda dünyadaki bütün havayolları zarar etti. Biz Asya ekonomik krizinden Kosova, Rusya, Apo, deprem krizlerinden etkilendik. Taşıdığımız yolcu sayısı 8 milyondan 10 milyona çıktığı halde zarar ettik. Çünkü THY'nin anapazarı Türkiye, krizlerden büyük sarsıntı geçirdi. Bu yılın sonunda zararı kapatıp başabaş gelebiliriz, hatta bir miktar kâra da geçeceğiz, göreceksiniz.
Soru: THY özelleştirme kapsamında. Bir iki ay içinde yerli ve yabancı sermayeye satılma kararı çıkıyor. Niçin beklemiyorsunuz? THY'nin uçağı satılacaksa, yeni uçak alınacaksa niçin bu işi yeni sahibine bırakmıyorsunuz?
Cevap: Soru güzel fakat cevabı; hayır bırakamayız. Çünkü THY'nin Kasım ayında satılacağı kesin değil. Ne zaman satılacağını kestirmek de çok zor. Bu yüzden şirketin geleceğini planlamaktan vazgeçemeyiz. THY'nin özelleştirme kararı 10 yıl önce alındı, 10 yıl içinde biz, yeni patron gelsin, kararları o versin deseydik, THY, bugün sadece Ankara-İstanbul seferi yapar bir hale gelirdi.
***
Soru: İsviçre Havayolları ile Qualiflyer anlaşması yaptınız. Sonra da bozdunuz. Neden?
Cevap: THY'nin Avrupa ve ABD ayağını kurmaya çalıştık. Bizim elimizde olmayan nedenler ortaya çıktı, vazgeçtik.
Soru: Yolcuyu kaptırdınız..
Cevap: Bu iddia da yalan, yanlış, uydurma. Qualiflyer anlaşması ile biz yolcu kaybetmedik, yolcu kazandık. 1999 yılında biz İsviçre Havayolları'ndan 8.5 milyon İsviçre Frangı aldık, onlar THY'den sadece 1.2 milyon İsviçre Frangı aldılar..
