kapat

21.07.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Limasollu
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Dramatik veda
Haberi duyunca şoke olan Denizli, sadece "Sen benim en güvendiğim adamdın. Emin misin?" diyebildi. Alpay kesin konuştu: "Hocam 10 milyon $ verdiler. Gidiyorum."

Alpay, 311 nolu kapıyı çaldı
F.Bahçe'nin Wiesensee kampı. Lindberg Oteli'nde önceki gece saat 00.30. Herkes odalarına çekilmiş. Ama kampta huzursuz, içine içine sığmayan biri var: Alpay. Fadıl Akgündüz'le yaptığı telefon konuşması sonrasında, kararlı adımlarla Mustafa Denizli'nin 311 numaralı odasına geliyor. Kapının önünde derin bir iç çekip, cesaretini topluyor. Kapıyı "tık"latıyor. Denizli, "Allah! Allah! Kim acaba?" diyerek açıyor. Ve karşısında Alpay'ı görünce kötü bir şey olduğunu anlayıp, içinden "Eyvah" çekiyor

"Hocam, 10 milyon $ verdiler"
Alpay direkt konuya giriyor. "Hocam, ben ayrılıyorum" diyor. Denizli, her zamanki soğukkanlı tavrıyla karşılık vermiyor, sakin sakin dinliyor. Alpay devam ediyor: "Fadıl Bey, Aston Villa ile benim için anlaşmış. Şimdi arayıp söyledi. Bonservisime 11 milyon $ ödüyorlarmış. Bana da 4 yıl için 10 milyon $ veriyorlar. Peşinatı yüksek tuttular. F.Bahçe'den ayrılmak istemezdim. Ama bu iş fazla uzadı. Artık gitmekten başka seçeneğim kalmadı." Denizli bu şokla tek kelimeyle "dağılıyor!"

"Aman Alpay sakin ol"
Bak Alpay" diye söze başlıyor Denizli: "F.Bahçe'ye gelirken en güvendiğim adamlardan biriydin. İşin bu raddeye geleceğini tahmin etmezdim. Ama biraz sakin ol. Bekle! Transfer işleri böyledir, sonunda ne çıkacağı belli olmaz. Herşeyin senin için daha iyi olacağına emin misin?" Alpay ağlamaklı yanıtlıyor: "Sen hem hocam, hem babamsın. Sana yalan söylemem. Kalmak için herşeyi yaptım. Ama Aston Villa'ya gitmezsem ortada kalacağımdan korkuyorum."

"Cansel'e bile küfrediyorlar"
Denizli, Alpay'la hem F.Bahçe'nin teknik patronu, hem de onun bir ağabeyi olarak konuşuyordu. Kalması için bastırıyordu ya, bazı konularda ona hak vermiyor da değildi. Alpay içini dökmeye devam ediyordu: "Ya hocam! Sahaya çıktığımda karıma, çoluğuma, çocuğuma küfredilmesinden artık bıktım. İngiltere daha medeni bir ülke. Zaten Avrupa'da oynamak için bize hep sen cesaret vermiyor muydun? Gidip şansımı bir deneyeyim." Denizli merak ettiği son soruyu sordu: "Leeds olaylarını biliyorsun. Sakın İngiltere'de holiganlar seni rahatsız etmesinler..."

Mukaveleye özel madde koydurdu
Alpay'ın o konuda içi rahattı: "Hocam, aynı endişeyi ben de taşıyordum. Bu yüzden mukaveleye özel bir madde koydurdum. Holiganlar bana herhangi bir saldırıda veya tehditte bulunursa, bırakıp gitme hakkım var. Şimdi söyle hocam! Sen benim yerimde olsan ne yaparsın." Denizli, şöyle bir yutkundu, öğrencisine cevap vermedi. Sarılıp öptükten sonra "Hele sen bir git. Ama bil ki, bu F.Bahçe'nin kapısı sana her zaman açık." Denizli'nin bu tavrıyla gözleri dolan Alpay, saat 02.00'ye doğru hocasına şu cümleyle veda etti: "Bir gün yine seninle aynı takımda olmak istiyorum."

GÜRCAN BİLGİÇ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır